15: "En Sevdiğin Adam Olmam İçin Ufacık Bir Şans."

450 43 1
                                    

Yazar'dan.

Küçük kız yatağında uzanırken hastane odasından birinin geldiğini duyar duymaz kapıya doğru baktı.

Orta boylarda, buğday tenli kendisinin tam tersi olan kahverengi saçlara sahip adamı gördüğünde gururu adama olan sevgiyi umursamadı, kız kendini geri çekti.

"Nasıl gidiyor?"

Adamın sessiz sorusu küçük kız da nefret uyandıracak tondaydı. Anya baş parmağıyla yukarı gösterdi ve "sorma ya mükemmel" dedi.

Kızın alaycı hallerine gülümseyen adam, kız ile göz göze geldiğinde "bazen Steve'in yanında kalmaktan ona benzediğini düşünüyorum" diyerek güldüğü anda Anya'nın cümlede geçen Steve kelimesi yüzünden gergin olduğunu fark etti.

Sarışın çocuk yattığı yerden oturur pozisyona geçerek "o nerede?" Diye sordu.

Adamın eli ayağına dolaşmıştı çünkü kızla bu konuşmayı yapabilecek kadar cesur değildi. Yapmam dedi kendine.

Doğru zaman bu an olmamalı.

Stark ağzında üç kilo lafı geveledi içlerinden en anlaşılanı "müsait değil bir süre gelmeyecek" demesiydi.

Masmavi gözlerini adama dikmiş küçük kız "onu özledim" dediği sırada adamın buğday teni beyaz renge büründü, soldu gitti. Stark'ın içini yeniden öfke ve kin doldurdu.

Stark kızın Rogers'a olan sevgisini içten içe kıskanıyordu, onun sahip olamayacağı kadar büyük bir sevgiydi en azından adam böyle düşünüyordu. Steve'in onun olması gereken kişiyi aldığına inandırmıştı kendini, hatalarını kapatmak için, hatalarını bir şekilde görmemek için.

Anya, Tony'nin sessizleştiğini gördüğün de gülümseyerek "senide özledim" dedi ve adamın yüzünde buruk bir tebessüm yer edindi.

Bu cümleden sonra gereksiz bir gerginlik oluştu, ne kız bunu anlamlandırabildi ne adam oysa ki kötü bir şey olmamıştı fakat adam gerginlikten titriyordu, aptal birisi bile bunu fark ederdi.

Kısa bir süre sonra Tony dayanamayarak kızın yataktan aşağı sarkan ayaklarının yanına çöktü çünkü vicdan azabı içini yiyip bitiriyordu. Suçsuz olduğunu biliyordu ama Anya'nın ona "baba suçlu sen değilsin" demesine ihtiyacı vardı.

"Amaris" diyerek hitap etti, sanki Anya'yı kaybetmiş olsa dahi Amaris'i kurtarabilecekmiş gibi..

"Amaris eğer o ilacı yapmayı beceremez ve seni kurtaramazsam lütfen beni bağışla. Seni kaybetmekten korkuyorum ve bu benim beceriksizliğim yüzünden olursa kendimi asla affetmem ve... Siktir bu çok zor!"

Küçük kız Tony'nin küfür etmesine sesini bile çıkartmadı. Rogers'cılık oynayamazdı karşısındaki adamın kafasında ki düşünceler içini kemiriyordu, her halinden belliydi.

Anya'nın elleri adamın ellerinin içine hapis olurken adam kızın ellerini sanki sonsuza kadar tutabilecekmiş gibi tutarak konuşmasına devam etmeyi denedi.

"Ve lütfen gitme! Bana bir şans daha ver, sadece istediğim bir şans daha. Hala en sevdiğin adam olmam için ufacık bir şans ver, diyebileceğim şu ki ölme."

Henüz 8 yaşında ki çocuk adamın onun yaşamasını istediğinden daha çok, hiç kimsenin istemeyeceği kadar yaşamak istiyordu ama bu kadar basit değildi.

Her şeye rağmen Anya o an orada öylece ölmeyi diledi çünkü orada ölürse sevilerek öldüğünü bilmiş olacaktı ama biliyordu da eğer orada öylece ölürse arkasında bütün umutlarını yitiren kişiler kalacaktı.

Ne büyük bir çıkmazdı.

Kız göz yaşlarını serbest bıraktı "ölmek istemiyorum!" Diyerek adamın boynuna sarıldı.

"Lütfen lütfen lütfen! Ölmek istemiyorum, baba."

_

Bu ara bu şekilde geçiş bölümleri atacağım ama en yakın zamanda düzene girecek.

Okuduğunuz için teşekkürler.

Oy vermeyi unutmayın!

ASLA | Amaris Anya Rogers? Stark? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin