ASLA | Amaris Anya Rogers? Stark?

21.1: "İşte başlıyoruz!"

Yazar'dan.

Avengers, ikiye ayrılmıştı.

İlk grup; Steve Rogers, Natasha Romanoff ve Sam Wilson'a aitti. Yanlarında ise Sheild'den Daisy Johnson ve Ajan Melinda May bulunuyordu.

İkinci grup ise; Tony Stark, Maria Hill ve Bruce Banner vardı. Nick Fury onların yanına da Sheild'den Jemma Simmons'ı yollamıştı.

_

İlk Grup.

Sam Wilson sessizliği bozarak konuşan ilk kişi oldu. Steve'e dönerek "Thor, nerelerde? Arkadaşsınız sanıyordum" dedi.

Steve, tek kelime etmeyip, Sam'in sorularını cevapsız bırakırken Daisy, tek solukta konuştu.

"Dostum, ciddi misin? Adam Dünya'da bile yaşamıyor."

Sam olayı "yani, ne bileyim" diye çevirmeye çalışırken, May geldiklerini söyledi. Herkes gardını almış, saldırmaya hazır hale geldiğinde Rogers kapıya sağlam bir tekme attı ve önlerine çıkan her bir Hydra ajanını kendi elleriyle hareket edemez hale getirdi.

Natasha, geride adam kalmadığını gördüğünde Steve'e dönüp cazibeli bir bakış atarak dedi ki; "kızgın babacık, işini biliyor."

Alarmlar çalmaya başlayıp, koşar adım sesler duyduklarında hızlıca alt katta ki sığınaklara yöneldiler. Büyük bir kapı gördüklerinde aradıkları yerin orası oldukları aşikar gibiydi!

Steve bir kaç tekme savurdu fakat kapı oldukça sağlamdı. En sonunda pes ederek küfür ettiğinde sadece kendi sesinin yankılandığını fark etti. Yavaş ve usulca arkasını döndüğünde manzara hoş değildi.

Steve Rogers bir kez daha geride kalmıştı. Bir kez daha yetişememişti.

Arkasında en az 30 HYDRA ajanı ve önlerinde takım elbisesi ukala bir adam vardı. Takım elbiseli öne atılarak "kapı vibranyum, yüzbaşı" dedi.

Kaptan, gözlerini adamın üstünden çekti ve Natasha'nın gözlerinin içine baktı. Adeta gözleriyle kadına bir şeyler anlatıyordu. Kadın anlamış olacak ki gülümsedi, dudaklarını oynattı ve ses çıkartmadan adamın dudaklarını okumasına izin verdi, hala gülümserken "yapabiliriz" dedi.

Rogers bir kez daha gözlerini takım elbiseli adamın üzerinde gezdirdiğinde üzerinde ki yaka kartını gördü. Dudaklarını araladı ve usulca konuştu.

"Biliyor musun, Leonard kapıyı kıramıyorsak bir çift göze ve birde ele ihtiyacımız olacak ve sanırım kiminkine ihtiyacımız olduğunu biliyorum."

Adam derince yutkunduğunda gözleri kahramanların arkasında ki ajanları buldu. Natasha ise işareti almış gibi "şimdi" diye bağırdı.

Kargaşa oldukça hızlı ilerken Steve, adamı Daisy'ye adeta fırlatarak yolladı ve hızlıca Wilson'ın yanına gitti.

Daisy kıkırdayarak adamın boğazına bir bıçak dayadı. "Aç kapıyı, Leo Leo!" Dedi. Yutkunsa bıçağım boğazına değeceğini bilen adam ikiletmedi, yavaş yavaş nefes alarak ilk tarama için elini ekrana uzattı.

"Lanet olası kapıyı hızlı aç, Daisy!"

Kız kafasını karışıklık olan bölgeye çevirmesiyle önünde duran adam cebinden bir şok cihazı çıkartıp kızın bacağına yerleştirdi.
Bir çığlık duyuldu boş koridorda, fakat o ses en başta acı verici gelirken şimdi öfkeli geliyordu.

"Seni öldüreceğim! Lanet olsun, canım nasıl yandı haberin var mı?"

Adam çoktan koşmaya başlarken Sam Wilson önünde çıkmış bekliyordu. "Hadi ama daha yeni geldik!" Dedi alay ederek. Adam ise bir şekilde kaçmanın yollarını arıyor gibiydi.