21.2: "Yaşasın Hydra."

137 16 1
                                    

1.Grup.

Natasha, kapıya bir tekme savurarak boş koridora gözlerini dikti. Alarmdan kaynaklı kızıl ışınları ve yüksek sesi saymazsak, elli belki altmış tane kapının bulunduğu bir koridordu önlerinde ki.

Sam, Steve'i dürterek koridoru işaret etti. Arkadan gelen ekip tamamen Natasha'nın yanına ulaştığında Steve Rogers'ın ağızından sesli bir küfür çıktı.

"Sikeyim böyle işi!"

Arkasından yüzlerce adam onlara saldırmak için gelirken onların bu kadar odayı kurcalayabilmesi akıl karı olmayacaktı.

Ayak ve bağrış sesleri kulaklarını dolduruyordu. Ajan May, Daisy'ye seslendi. "Stark'a ulaş, o bilgiyi verecektir."

Ayak sesleri tamamen yaklaştığında, Sam Daisy'yi koridorun ortasında tavanda bulunan havalandırma boşluğuna ittirdi. "Tek başına bütün yol onlarla savaşamazsın, git!"

Daisy, Sam'in yüzüne öfkeyle baktığında adamlar çoktan kapıya kadar gelmişti. "Git, Daisy!"

Kız emekleyerek tavan arasında yol almaya başladı.

Natasha, kapının yanından Sam'in yanına koşmaya başladığın da kimse ne olduğunu anlamamıştı. "Mutantalar!" Diye seslendi kızıl saçlı kadın.

Steve gözlerini karşısında ki kişilere diktiğinde ayaklarının bağları çözülür gibi olmuştu. Mırıldandı, "bunlar daha çocuk." Vicdanı yeterince sızlarken, Anya'nın da onların ellerinde olduğu düşüncesi onu boğuyordu.

Sam, başını Steve'e çevirerek cümlesini zar zor toparladı. "Steve bir şeyler yapmalıyız!"

Natasha dolu gözleriyle tıpkı Sam gibi sarışın adama döndü. "Steve, onlar daha çocuk. Onlara zarar veremeyiz. Hiç birisi suçlu değil!"

Steve Rogers derin derin nefesler aldı, durumu saniyeler içinde ölçtü, tarttı. "Sam, bize sağlam bir oda bul 5-6 ergenin içine sığacağı türden bir oda. Ajan May, sen ve Nat direneceksiniz. Ben yorgun düşmelerini sağlayacağım sizse hattı, Sam'e yönlendireceksin." Natasha, May ve Wilson başlarıyla onayladığın da, Steve Rogers kaşlarını çattı "tekrardan, yapalım şu işi."

Kapının önüne ilk gelen genç bir kızdı, gözleri kan çanağına dönmüştü. Uzun sarı saçları ve epey zayıf bir bedeni vardı. Şişmiş gözlerini Steve'e çevirdi. "Sen-" diyerek mırıldandı. Steve anlamamış gözlerle kıza baktığın da harekete geçmesi için geç kaldığını anlamıştı. Genç kız, elleriyle tıpkı bir arının bal peteği döşemesi gibi nakış nakış bir duvar ördü ardından onu Steve'e fırlattı.

"Senin yüzünden!" Diyerek, bağırdı adama. Kimse ne olduğunu anlamadı. Steve düştüğü yerden kalkarak kıza seslendi "neyden bahsediyorsun?"
Kız az önce yaptığı gibi elleriyle gerçekliği kaydırırken, Steve'e cevap vermek yerine yalnızca "o nerede?" Diyordu. Adam gelen güç dalgasıyla yere yüz üstü uzanmış kalkmayı deniyordu. Kıza baktığında öfkesinin ve yüzünün tanıdıklığıyla şaşkınlığa uğradı, şimdi anlaşılıyordu. Natasha ve May kıza karşı direnmeye başlamışken Steve Rogers yavaş adımlarla kıza yaklaştı.

"Lauren?"

Kız öfkeyle sırıttı, "kaptan amerika!"

May, gelen güç bombardımanına tutulmuşken, Natasha ise arkadam gelen 3 mutantla savaşıyorken Steve ve kız birbirine bakıyordu. 

Ajan May, tek nefeste "kıçını kaldırmayı düşünüyor musun, Amerika? Kim bu kız?" Sorduğun da, Steve May ve Natasha'ya dönerek donum yüzü ile seslendi. "Stella'nın kızı,  Strucker ikizlerinden."

ASLA | Amaris Anya Rogers? Stark? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin