Selamünaleyküm Değerli Okurlarım , Yeni bir bölümle karşınızdayım. Hepinize İyi Okumalar Dilerim ❤️.
"Zaman iki ruhu birbirine kavuştururmuydu ? Şimdi iki ruh birbirine kavuşmuştu bile. Tıpkı yağmurun toprakla buluşması gibi. Aralarındaki mesafeler sona ermişti. Şimdi buruk bir sevinçle birbirlerine gülümsüyorlardı. Güneş ve Ay nasıl bir bütünse onlarda artık birbirini tamamlayan bir bütün olarak kalacaklardı."Alpagu , Burçeyle beraber kız kardeşini arıyordu. Yağmur yaklaşık 6 saat önce kesilmişti. Alpagu , kardeşinin yaşadığı şeyleri bilmiyordu. Kardeşinin bir anda ortadan kaybolması onu çok üzmüştü.
Önce obayı didik didik aradı ama bulamamıştı. Alpagu , çıldırmak üzereydi. En son bakacağı tek yer ormanlık alandı oraya doğru ilerledi.Geldiklerinde Tüm sesiyle bağırarak "Almira!" dedi. Sesi ormanda yankı yapmıştı. Etrafını incelemeye devam ediyordu. Burçeye bakarak "Burçe , onun kokusunu alabiliyormusun?" diye sordu. Burçe kafasını onaylamayarak salladı ve ufak bir şekilde uğuldadı. Alpagu , umutsuzluğa kapılmış bir şekilde aramaya devam etti. Ormanın her yerini araştırsada artık kesindi kardeşi öldürülmüştü.
Sinirleri bozulmuştu ve arkasına bile dönüp bakamadan obaya doğru koşmaya başladı ormandan artık uzaklaşmak istiyordu. Burçe'de hızla peşinden geliyordu. En son nefes nefese kaldı ve soluklandı nefesini kontrol etmeye başladı elini kalbine getirdi. Obaya varmasına az kalmıştı. Dayanamayarak yere çöktü. Hüzünle "Almira , Sen gittin benim kalbim paramparça oldu. Ama biliyorum beni bir yerlerden izliyorsun elbet abin seni unutmadı unutmayacakta." dedi.
Burçe'ye bakarak çöktüğü yerden kalktı "Hadi gidelim." dedi ve yollarına devam ettiler. Burçe , belkide derdine derman bulurdu. Çünki O'da sevdiği herkesi kaybetmişti. O'nun böyle dirayetli olması bile eşsiz kılıyordu ruhunu. Obaya vardığı gibi Alpagu , gözleri yaşla dolu bir halde çadıra girdi. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Bu durumda ağlamamalıydı güçlü kalmalıydı. Kardeşini şu an bulamamış olabilirdi. Hatta O'nun öldüğünü bile düşünüyor olabilirdi.
Ama bu durumda kendisini ayakta tutmak zorundaydı. Gözlerinden akan yaşları kendi elleriyle silerek "Bugünden itibaren , güçlü kalacağım." dedi.
Burçe , Alpaguya derin bir hisle bakarken , Alpaguda ona doğru yöneldi. "Burçe , Senin gibi olacağım. Ne kadar fazla yaran olsada. Sen , hiçbir zaman yıkılmadın , kendince yetinmeyi öğrendin biliyorum. Seninleyim bende." dedi.
Burçeye sıkıca sarıldı. O'na sarıldığında içindeki acının yerine ferahlık geldi. Zorda olsa gülümseyerek hayatın acısıyla tatlısıyla atlatılabileceğini öğrendi. Şimdi zaman tersine yeniden dönmüştü. Almira , ölmemişti başka bir zamana ait olduğu için uzun bir yolculuğa çıkmıştı. Bundan Abisinin haberi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BURÇE
FantasiaAcı haykırışların ardında biten , kanlı gözyaşlarıyla sevdiklerinin cesetlerine bakarken. Yanına gelen Burçe'ye bakakalırsın o gün poyraz eserken. Koca Bozkırda , yalnızca acının eseri kalır.