-Bir kaçış meselesi- 1

261 23 2
                                    

Kaçış planlarına başlamak için yalnız kalmamız gerekiyordu. Bu yüzden yurdun bodrum katına gittik. Oldukça karanlıktı zaten Melis'in yüzünü zor görebiliyordum. Toz toprak içinde kalmış heryer, toza alerjimin olması da cabası. Ben hapşırırken Melis konuşmaya başladı.

"Bağyan mikemmel size soruyorum kaçış planımız nedir ? Ne de olsa derslerden yüz alan sensin ben hep atmışlarda."

"Sör harika bence plan şu yarın gece 2 civarlarında işe koyuluyoruz ve öcünün nöbet tuttuğunu var sayarsak önce onu halletmeliyiz."

"haaappşuu"

"Bay hapşırık onun çaresi bende öçünün dikkatini dağıtmak için bir gürültü yaparız olur biter. Mesela bi taş falan fırlatırız o bakmaya gider falan klişe şeyler olur işte."

"Aynen sonra alt kata indik diyelim ordan direk dışarı veee bahçedeyiz. Peki şimdi sorjn bekçimiz Ahmet amca ve dış kapının kiliti."

" Hmm Ahmet amca iyi adamdır bilirsiz belki bize bu konuda yardım eder ha?"

"Sanmıyorum hem sonra suç üstüne kalır ben onu bu işe bulaştırmam"

" O zaman b planı olarak uzun merdiveni ve arkadan duvara tırmanmayı teklif ediyorum. Zaten dışarı atlarken sorun yaşamıcaz bizimkiler halleder onu."

"Bizimkiler derken ?"

"Sedefler bizi almaya gelicek"

"Tamam o zaman plan okeydir. Çıkalım artık şurdan."

Bodrum katından çıkınca beynim açıldı resmen Sedefe gelince eskiden çok iyi arkadaştık. Melis'den önce o vardı diyebiliriz sonra tabi o yurttan kaçınca bi daha görüşemedik. Onun da olucağını bilmek huzur veriyor.

Akşam olmuştu bile herkes yatakhanede uyumaya hazırlanıyordu bizse yataklarımıza oturmuş bakışmakla meşgulduk. Çok endişeliydim ya işler ters gitmeye başlarsa ya bi pislik çıkar da herşey bozulursa? diye korkuyordum.

" Mira kızım noluyor sana iyice rengin attı birşey olmucak merak etme. Sonunda buradan kurtuluyoruz."

" Tamam iyiyim bir saat kaldı heyecanlıyım da ondandır."

"Pekala sen bilirsin ama rahatla biraz çok göze batıyorsun Eda bize dik dik bakıyo süphelenmeye başlıcak daha fazla bu tiple kalırsan."

Kafamı Edaya çevirdim. Bize geberticek gibi bakıyordu. Bi an kafamı sallayıp ne bakıyon işareti yapıcak gibi oldum ama sonra vazgeçtim şuanda sorun çıkartmak herşeyi mahvederdi. Tekrar önüme döndüm ondan nefret ettiğimi söyleyerek zamanın geçmesini bekledim.

Işıklar kapanmıştı ama Eda yatağında oturuyor ve kitap okuyormuş gibi yapıp "gizlice" bizi kesiyordu aklı sıra.

" Melis Eda hala uyumadı. Bizi kesiyor bence süphelendi bizden şimdi onu nasıl halledicez ?" diye fısıldadım. Melis çarpık bir gülümseme attı.

" Uyuduğumuza ikna ediceğiz canım önüne dön gözlerini kapat beş dakika bekle ve sonra horlamaya başla." Gülümsedim ve dediğini yaptım.

Edanın yüzündeki tepkiyi öylesine merak ediyordum ki gözümü açıp bakmamak için kendimi zor tuttum. Bir kaç dakika sonra Edanın da nefesi düzenli gelmeye başlayınca uyuduğunu anladım ve yataktan yavaşça kalkıp düşüncemi onaylamak için ona baktım ve bingo! Haklıydım baya sızmıştı.

Melise tam uyudu diyordum ki Melisin de tatlı bir uykuya daldığını gördüm iç geçirdim "Ah ben bu kızla ne yapıcağım?!" Melisi dürttüm ve uyandırdım.
Bana sanki saçımı yeşile boyatmışım gibi şaşkın şaşkın bakıca fısıldadım;

BAYAN HIRSIZ ve BAY MAFYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin