Sabah uyanıp kahvaltı yapmak için otelin restoranına inmiş kahvaltı yapıyorduk.
"Şimdi bir müddet yurtdışı yarışı yok değil mi?"
"Yok, olsada dinlenmek istiyorum iyi bir sebep sunmazlarsa katılmam."
Başını salladı. "Sen nasıl istiyorsan. Çok yoruldum dinlenmem gerek diyorsan tabii ki dinlen." Masadaki elimi tuttu. "Bu tatilinde beraber olalım mı? Herhangi bir tatil yapılacak bir yere gideriz ya da istersen evde tatil yaparız? Hem bendende ayrı kalmazsın." Dedi.
"Olabilir. Dönünce düşünürüz bir şeyler. Şimdilik Hollanda'nın keyfini çıkartalım." Başını sallayıp beni onayladı.
Kahvaltımız bitince dışarı çıkmıştık. İkimizde mağaza gezmeyi pek sevmiyoruz ama Kayra birden "hiii bir birimize kombinler yapalım ama almayalım." Dediği için mağazalara girip kombin yapıp gülüşüp çıkıyorduk. Kayra kabinde giyinirken bende onu bekliyordum. Kabinden çıktığında üstündeki gömleğe güldüm. "Mükemmel bir gömlek seçimi yapmışım." Gömlekte komik desenler ve şekiller vardı ve nerdeyse her renk vardı. Göz yoruyordu. Altınaysa kot bir şort giydirmiştim. "Bekle sen, seni daha komik giydiricem ben mağazayı değiştirelim bir." Üstünü değiştirdiğinde sıradaki mağazaya girdik. Kayra hemen bulduğu bütün komik şeyleri elinde topladı. Ardından beni kabine tıktı. Evet tıktı, bildiğiniz kıyafetleri elime tutuşturup beni kabine itti kapıyıda zorla üstüme kapattı.
Çok afedersiniz pezevenk gömleği seçmiş bana. Gömleği gördüğüm an kahkahamı tutamadım. Tişörtümü çıkartıp gömleği giydim. İlk üç düğmesinide açık bıraktım. Altınada kadıfe garip bir kahverengi tonunda pantolon seçmişti. Aynaya yaklaşıp saçlarımı yaptım. Üstünde kocaman yapay tüy olan bir fötr şapka da vermişti. Onuda kafama geçirip çıktım kabinden. Çok komik göründüğüme o kadar eminim ki.
"Aşkım, bak bakayım nasıl olmuşum?" Dedim etrafımda dönerken. Kayra gülmemek için kendinş zor turuyordu. "Due" dedi yanındaki yapay kürkü gösterdi "bunuda giyersen kombinin tam olacak." Kürkü giymemde yardımcı oldu. Tekrar etrafımda döndüm. "Bence jilet gibi oldum jilet." Güldük o kadar çok güldük ki çalışanlardan biri gelip bizi uyardı. Daha sessiz olmaya çalıştık.
İkinci konbinimi giymek için kabine girdim. Üstümdeki gömleği çıkartıp mavi beyaz desenli kısa kollu gömleği üstüme geçirdim. Pantolonuda çıkartıp deniz mayosunu giydim evet deniz mayosu hatta çiçekli. Şapkayı çıkartmadım. Parıltılı bir yelek seçmişti. Aynada son kez kendime baktım. Jilet gibiyim maşallah. Kabinden çıktığımda kayra anında gülmeye başladı.
"Aşkım fişek gibisin bak bu giyinme kabininde veririm sana şu an." Kahkahalarını durduramıyordu.
"Bak kovulucaz şimdi."
"Aman boşver kovulalım, ilerde çocuklarımıza anlatırız." Telefonunu çıkartıp fotoğrafımı çekmeye başladı. O sırada görevlilerden biri geldi ve bizi kovdu çok gürültü yaptığımız için. Ama Kayraya göre ben fazla yakışıklı olmuşum o yüzden kibarca bizi mağazadan çıkartmışlar. Bir sürü mağaza dolaştığımız için yorulmuş ve acıkmıştık. Küçük bir lokantaya gidip yemek yedik. Otele dönerkende birkaç gelinlik mağazasına girdik çünkü Kayra "bir ikizim olduğunu, evleneceğini, bedenlerimizin aynı olduğunu sürpriz olarak ona gelinlik alacağımızı söyleyelim gelinlik denemek istiyorum" demişti. Ve biz iki öanyak gelinlik dükkanına girmiştik. İşin komik tarafı çalışanlar Kayra'nın yalanına inanmıştı. Kayra beğendiği gelinlikleri alıp giyinmek için ayrı bir odaya gitmişti bende onu bekliyordum.
Üst kısmı korse gibi olan kalın tülden yapılmış bir gelinlik giymişti. İçi görünüyodu.
"Aşkım memen belli oluyo giyme şöyle şeyler."
"Aşkım ama bu çok güzel düğünümüzde giyebilirim."
"Bak maço değilim ama memeni belli eden bir şey giyemezsin ha birde erkeksin sen damatlık giyicez ikimizde."
"Beğenmedin dimi sen ben çok beğenmiştim. Hıh gidimde başka bir şey giyeyim sende damatlık giy fotoğraf çekeriz anı." Güldüm.
Bu sefer giydiği gelinlik mayo, onun etrafınada etek dikilmiş bir şekildeydi.
"Aşkım, mayo mu giydin gerçekten? Aşkım bak mayo olmaz pipin görünür."
"Ayh doğru!"
Gidip başka bir şey giyindi. Bu seferki normal bir gelinlikti ama duvak takmıştı.
"Hadi fotoğraf çekilelim, diğerleriylede çekinseydik keşke. Neyse geç aynanın karşısına. Birkaç poz çekildikten sonra üzerimizdekileri çıkartıp otele döndük.
"Güzel gündü değil mi aşkım." Dedi sarılırken. Sarılmayı fazlasıyla seviyor. Kalçasından destekleyip kucağıma alıp koltuğa oturdum. "Gün güzel miydi bilemem ama sen gelinlikle çok güzeldin." Dediğimde omuzlarıma vurdu. "Heleki mayo gibi olanın içinde enfestin." Yumrukları sertleşti canım yanıyor. "Bir dahakine sen giyeceksin gelinliği, görürsğn oğlum sen rezil edicem se-" lafını yanağını ısırarak kestim. "Napıyorsun hayvan? Canım acıdı!"
"Diğer yanağını ısırsamda acıdı der misin acaba?"
"Derim tabii ki!"
"Tamam yat yüz üstü deneyelim acıyor mu acımıyor mu?"
Gözleri şokla aralandı, ellerim kalçasına gitmesin diye tuttu.
"Denemiyoruz, hayır. Unut, sil aklından!" Güldüm. "Tamam sildim."
Kucağımda biraz daha yerleşti. "Bugünlü evlilik espirisinin ciddi bir yanı da vardı benim için. Umarım sen-"
Cümlesini yarıda kesen şey dudaklarımdı. Alt dudağını hafifçe ısırıp geri çekildim.
"Ben sana ikinci önemli kararımı vericem, hayatıma dahil olur musun? Dediğimde ciddiydim. İleride evlilik görmesem hayatıma dahil ol dermiydim yavrum?" Mutluluktan olduğunu düşündüğüm bir doluluk vardı gözlerinde. Bu sefer o atıldı öpüşmemizi başlatmak için. Ona karşılık verdiğimde dudağımı dişledi. Sevdi galiba dudağımı dişlemeyi. Elleri göğüslerimin üzerinde duruyordu. Hafifçe sıktığında bu sefer ben onun dudağını ısırmıştım. Geri çekildiğinde konuştum.
"Uslu bir oğlan ol. Çünkü daha iyi ve güzel bir yerde ilk sevişmemizi yaşayalım istiyorum o yüzden uslu dur."
Pek uslu duracağını sanmasamda illaki dinler beni öyle düşünüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Limon
Random0537******* Ya senin saclarin neden limon sarisi? 🍋'um Normal bir sarı benim saçım Sandığın gibi limon sarısı değil