Oyunlar çok fazlaydı. İçlerinden Doğruluk-Cesaretlik ve Cennette 7 dakika seçmişlerdi.
İkisinden de nefret ediyordum. Normalde oynamazdım ve sadece izlerdim. Fakat bu sefer oynamak zorundaydım. Tom da oynuyordu.Kız:ilk oyunumuz Doğruluk-Cesaretlik. Bu oyunun bazı kuralları var. Cevaplayacak kişiye veritaserum(doğruluk iksiri) içirilir. Eğer cevaplamazsa 1 shot atar.
Oyuna başlamıştık. Açıkça söylemek gerekirse korkuyordum.
Mattheo Tom'a soruyorduMattheo:Doğruluk mu cesaretlik mi ?
Tom:Cesaretlik.
Şaşırdım.
Mattheo: Aramızdan birini seviyorsan onu öpmeni istiyorum.
Tom Mattheo'ya dik dik baktıktan sonra 1 shot attı. Birini mi seviyordu? Bana koku almadığını söylemişti.
Birkaç kişiden sonra bana gelmişti. Bir kız bana soruyordu.
X:Doğruluk mu cesaretlik mi?
Sara:Doğruluk
X:Daha önce hiç biriyle öpüştün mü?
Bunun cevabını aslında tam olarak ben de bilmiyordum.Tom dumanı ağzıma üflerken dudakları dudaklarıma değmişti ama ciddi anlamda öpüşmüş sayılmazdık.
Sara:Yarı yarıya.
Herkes kafası karışmış gibi bana bakmıştı. Tom da dahil. Oyun böylece devam etti. Arada shot atmıştım. Başım çok fazla dönmeye başlamıştı.
doğruluk-cesaretlik bitti ve Cennette 7 dakika oynayacaktık. Şişe çevrildi. Ya kabul edip giricektin,ya da 3 shot atıcaktın. Çoğu kişi ya giriyor ya shot atıyorlardı. Sıra bana gelmişti. Tanımadığım bir Slytherin öğrencisiydi. Sarhoştu.Girmek istemediğim için mecbur 3 shot attım. Başım çatlayacaktı. Sanırım sarhoş olmaya başlamıştım...
Bir kaç kişiden sonra Tom ve ben çıkmıştık. Partiye zaten onunla gelmiştim. İkimiz de kabul ettik ve girdik. Burası küçük bir oda gibiydi. Kapı ardından kilitlenmişti. Loş bir ışık vardı. Etrafta tahtalar vardı.Sara:Yine kaldık baş başa.
Tom:Biraz öyle oldu da.. Sen fazla mı içtin?
Sara:Bilmem.
Tom:Ah yapma bunu Sara.. İlk içişindi bu.Sana zarar verebilir alışkın değilsin.
Sara:Sen hariç hiçkimseyi kabul edemezdim Tom. Bunu sen de biliyorsun. Ayrıca bana öyle bakmayı keser misin? Öpesim geliyor.
Tom:Efendim?
Sara:Ay ne diyorum ben? Bunu duymamış ol lütfen... Dışımdan mı konuştum yoksa? Konuştukça batıyor muyum? Off
Tom gülmeye başlamıştı. Bilincim yerinde değil gibi ağzıma gelen her şeyi söylüyordum. Hareket etmek bile benim için çok zordu. Etraf kendiliğinden hareket ediyor gibiydi.Tom'a yaklaşmaya çalıştım fakat yürüyemiyordum bile. Tam düşücekken Tom beni tutmuştu.
Tom:Anlaşıldı. Sen baya sarhoş olmuşsun. Partide kalmanı tavsiye etmem.
Sara:Biraz daha eğlenelim.
Tom'un bir iç çektiğini duymuştum.Beni dik tutmaya çalışıyordu. Ondan destek alarak ayakta duruyordum.
Sara:Seni öpebilir miyim?
Ne? Dur ne demiştim ben? Hiçbir şeyi algılayamıyordum. Tom'a yaklaştım ve dudağına bir buse kondurdum. Gerçekten mi Sara?...
Tom:Az kaldı,dayanmaya çalış.
Tom'un söylediği şeyleri beynim algılamıyordu. Zaman dolunca çıkmıştık. İçki içmeye gittim. Şişeyi kafama dikerken Tom elimden almıştı.
Sara:Ne yapıyorsun ya?!
Tom:Asıl sen ne yapıyorsun Sara?!
Tom bir anda kucağına aldı ve partiden çıkardı.
Sara:Ya indirsene beni aptal!
Çırpınışlarım işe yaramıyordu. Beni ciddiye bile almıyordu. Ben de kendimi ciddiye alamıyordum. En sonunda başaramayacağımı anlayıp gözlerimi kapattım. Uyku bastırmıştı bile. Sıcak basmıştı. Yanıyordum ama konuşamıyordum. Tom beni odama götürmüştü. O bana kıyafet çıkarırken zar zor küvete ilerledim. Elbisemle birlikte küvete girdim. Tom ılık suyu açtı ve bedenime tuttu. Belki de o halim çok komikti. Berbat haldeydim. Fakat Tom'un yüzünde bir gram gülümseme yoktu.küveti yarısına kadar doldurdu. Bu bana iyi gelmişti.
Eline şampuan döküp saçlarımı yıkamaya başladı. Makyajımı pamuk ve makyaj temizleyici ile çıkarıp eliyle yüzümü yıkadı.Tom:Elbiseni çıkar ve kurulan bir yere çarpmamaya dikkat et. Bir yardımın olursa ya da sana bir şey olursa ben burdayım.
Tom kapıdan dışarı çıktı. Elbisemi yavaşça çıkardım. Biraz suyun içinde kaldıktan sonra oradan çıktım. Havluyla her yerimi kuruladıktan sonra oturup kıyafetlerimi zar zor giymeye çalıştım. Saçlarım hala ıslaktı. Kapıyı açtım ve bayılacak gibi hissettim. Tom'a tutunup bir kaç saniye bekledim. Hemen tuvalete koştum ve kusmaya başladım. Tom endişeyle geldi ve saçlarımı tuttu. Uzun süre kustuktan sonra sifonu çekip ağzımı yıkadım.
Tom:Sana alkol içirmemem gerekirdi. Özür dilerim.
Diye mırıldandı. Saçlarımı kurutma makinesi ile kurutuyordu. Yavaşça saçlarımı taradı. Elimden tuttu ve beni yatağıma kadar götürdü. Kendimi yatağa attım. Bitkindim. Kolumu kaldıracak halim yoktu. Yarı baygın gözlerimle Tom'a bakıyordum. Tom üstümü örttü. Tam gidecekken elinden tuttum.
Sara:Gitme...
Tom uzun süre bana baktı. Gözlerim yavaşça kapanıyordu. Yandaki yatağa oturdu ve eline bir kitap aldı. Gözlerim gittikçe kapandı ve kendimi uykuya bıraktım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝒯𝒪𝑀 𝑀𝒜𝑅𝒱𝒪𝐿𝒪 𝑅𝐼𝒟𝒟𝐿𝐸 / 𝐓𝐡𝐞 𝐝𝐚𝐧𝐠𝐞𝐫 𝐢𝐭𝐬𝐞𝐥𝐟
Science FictionSara adındaki yetim kız, 11 yaşında mektup alır. Kısa süre içinde Hogwarts adındaki büyücülük okuluna kaydı yaptırılır. Seçmen şapkaya ilerler ve kafasına geçirir. Slytherin seçildiğinde bir çocuğun yanına oturur. Çocuk bunu tersler ve yanından kalk...