20:00'ye daha çok vardı. Biraz kendi halimde takılmak istedim. Hogwarts'ın piano odasına girdim.(öyle bir şey var mı yok mu bilmiyorum yok sanırım ama siz var hayal edin.) Odada kimse yoktu. Sessiz ve karanlıktı. Yanda duran düğmeye bastığımda loş ışıklar açıldı. Piano toz dolmuştu. Üfledim ve oturdum. Büyük ihtimalle kimse buraya gelmiyordu. Piano çalmasını biliyordum. Her üzgün olduğumda çalardım. Ruhumu dinlendiren sakin sesi... Çalmaya başladım. Uzun süre orada kaldım. Çıkmaya karar verdiğimde duvarda yaslanmış birini gördüm. Aniden karşıma çıkınca korkup çığlığı bastım. Karşımda Gryffindor'lu bir çocuk duruyordu.
Oliver Wood: Özür dilerim seni korkutmak istemedim. Çok güzel çalıyorsun.
Tuhaf tuhaf ona baktığımda anlamış olacak ki konuşmaya başladı.
Oliver: Oh şey ben, ben Oliver Wood.
Sara:Memnun oldum Oliver. Ben Sara.
Oliver: Soyadınız nedir acaba?
Sara: Yok. Ailemle alakalı hiçbir şeyi bilmiyorum. Soyadımı bile maalesef.
Oliver:Ow.. Anladım.
Üzülceğimi düşünmüş gibiydi. Kendini kötü hissetmişti. Fakat tanımadığım insanlar için neden üzülebilirdim ki? Ben buna alıştım. Hiçbir şeyi hissetmiyorum. Her neyse... Bahçeye çıktık ve tanıştık. Birbirimizi tanıdık. Sempatik bir çocuktu. Çoğu Slytherin başka binalar ile anlaşamazdı. Fakat ben binalara değil insanın karakterine bakıyordum.
Sara:Oliver daha fazla sohbet etmek isterdim fakat biriyle buluşmam var. O yüzden gidip hazırlanmalıyım. Yarın sabah görüşürüzz...
Oliver:Görüşürüz Sara. Kendine dikkat et!
Odama gittim. Pansy kitap okuyordu.
Sara:Selam Pansy
Pansy:Oh selam.
Sara: Hazırlanmama yardım eder misin?
Pansy:Bir buluşman mı varr?
Sara: Evet...
Pansy:Kiminle?
Sara:Tom.
Pansy:NEE?! Tamam hemen seni hazırlıyoruz gel bakalım...
Pansy kolumdan tutup dolaba yöneldi. Her kıyafeti üstüme tutup denettiriyordu. Sonunda istediği kombini yapmıştı sanırım.
Pansy:İŞTE BU!Tom sana tekrardan aşık olucakk
Aynada kendime bakmıştım. Çok beğenmiştim.
Dur bir dakika... Pansy ne demişti?Sara:Öyle bir şey yok Pansy. Tom bana aşık falan değildi,olmayacak da.
Pansy:Ama sen öylesin.
Sara:HAYIR!
Pansy:Büyük konuşma derim.
Pansy'i umursamadım ve beklemeye başladım. Saat tam 20:00 oldu. Bekledim,bekledim. Yarım saat oldu ve Tom hala ortalıkta yoktu. Neredeyse 1 saat olmuştu.
Sara:Ekildim galiba.
Pansy:Bir işi çıkmıştır belki. Ama 1 saat oldu gelmesi lazımdı. Aptal Tom.
Sara: Her neyse... Sorun değil gerçekten.
Kapı çalmıştı. Bir an umutlanıp kafamı döndürdüm. Pansy açtı ve Mattheo çıktı. Kapıda onlar konuşurken biraz Astronomi kulesine çıkmaya karar verdim. Oturdum ve gökyüzünü seyretmeye başladım. Yanıma biri oturmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝒯𝒪𝑀 𝑀𝒜𝑅𝒱𝒪𝐿𝒪 𝑅𝐼𝒟𝒟𝐿𝐸 / 𝐓𝐡𝐞 𝐝𝐚𝐧𝐠𝐞𝐫 𝐢𝐭𝐬𝐞𝐥𝐟
Science-FictionSara adındaki yetim kız, 11 yaşında mektup alır. Kısa süre içinde Hogwarts adındaki büyücülük okuluna kaydı yaptırılır. Seçmen şapkaya ilerler ve kafasına geçirir. Slytherin seçildiğinde bir çocuğun yanına oturur. Çocuk bunu tersler ve yanından kalk...