Sabah uyandığımda Pansy duştan çıkmış saçlarını kurutuyordu.
Sara:Günaydınnn!!!
Pansy: Aa aa günaydın Sara ne bu enerji?
Sara: ben çok ama çok mutluyum!
Galiba kendime yedirip Pansy'e açıklamam gereken bir şey vardı.
Sara: Ben.. Ben galiba aşık oldum Pansy
Pansy:NE?
Boynumdaki kolyeyi tuttum ve içini açtım. Pansy Tom'un fotoğrafını görünce şoka girmişti.
Sara: Sevgili değiliz..
Pansy: Seni sevmediğini falan mı düşünüyorsun? Bak gör kızım siz sevgili olucaksınız!!
Sara: Sakın Mattheo'ya Tom'a ya da bir başkasına bundan bahsetme olur mı?
Pansy: Aramızda. Hadi kalk bakalım hazırlayalım seni de kahvaltıya inelim.
Sara: Pekii
Tuvalete koştum. Kendime hızlıca bir bakım yaptım ve kombin yapmaya gittim.
Sara: Pansy ben ne giyeceğim şimdi?
Pansy: Gelinlik giy Sara.
Sara: Ciddi ol ne giyeceğim?!
Pansy: Tamam tamam bekle bakalım neler varmış
Pansy dolabı karıştırırken ben de saçımı tarıyordum.
Pansy: Buldum!
Pansy: Çok tatlı giy hadi
Sara: Emin mis-
Pansy: eminim giy
Giydim ve aynada kendime baktım. Ayakkabılarla uyumu çok güzeldi. Hafif doğal bir makyaj yaptım. Asamı ve kitaplarımı alıp odadan çıktık. Kahvaltıya indiğimizde Tom ve Mattheo karşılıklı oturuyorlardı. Pansy Mattheo'yu görür görmez koşarak yanına oturdu ve yanağına bir buse kondurdu.
Pansy: Günaydınn
Mattheo: Günaydın çiçeğim
Tom: Günaydın Sara
Sara: Günaydın
Mattheo: Sana da günaydın yenge
Göz devirdim.Sinir bozukluluğuyla yemeğimi yemeye başladım. Tom'un gözü üstümdeydi bunu hissedebiliyordum.
Pansy: Ee Tom hayat nasıl gidiyor?
Tom: Nasıl gitmesini bekliyorsun?
Pansy: Var mı aşk falan?
Mattheo: Tom'u tanıdığımdan beri hayatına hiçbir kız almıyor
Tom bir şey dememişti ve başını öne eğip yemeğe dalmıştı.
Mattheo: Ama sanki bu sene farklı bir şey var..
Tom ona öldürücü bir bakış atmıştı.Mattheo boğazını temizleyip yemek yemeye başladı. Derse gitmiştik. Dersimiz KSKS'ydi(Karanlık Sanatlara Karşı Savunma)
Tom: Bu dersten nefret ediyorum.
Diye mırıldandı.
Sara: Neden?
Tom başını bana döndürdü.
Tom: Zamanında KSKS'nin profesörlüğünü istemiştim.Yaşımı küçümsemişlerdi.
Sara: Öğrencileri alıyorlar mı?
Tom: Ben 18 yaşındayım şu an Sara. 19 Yaşına gireceğim.
Sara: Neden hala okuyorsun peki?
Tom cevap vermemişti. Hem bu yaşında olmasa ileri yıllarda olabilirdi. Neden küçümseme lafını kullanmıştı? Üstünde çok düşünmedim.
Zaman su gibi akıp geçmişti. Tüm dersler bittiğinde kendimi direkt bahçeye attım.Kulaklıkla şarkı dinliyordum. Şarkıda "içinden geliyorsa,tutup öpsene beni" diyordu. O an aklıma Tom geldi. Onu öpmek istediğim zamanlar... Fakat o benim sevgilim değildi, buna hakkım yoktu.
Kendi kendime düşünürken yanıma birinin oturduğunu hissettim. Başımı kaldırdığımda Tom'u gördüm. Kulaklığımın tekini alıp kendi kulağına takmıştı. Şimdi beraber aynı şarkıyı dinliyorduk. Bir şey diyemedim. Bir şey diyemedik. İkimiz de oturmuş sadece şarkı dinliyorduk. Kulaklığı çıkardı ve ayağa kalktı. Ona baktım. Benim kulaklığımı da çıkardı.
Tom: Hadi gel.
Sara: Nereye?
Tom: Seni götüremediğim o yere
Anlamamıştım ama onunla beraber yürümeye başladım. Yasak orman.. Yasak ormana gidiyorduk.
Tom: Şimdi gözlerini kapatacağım Sara. Sakın aralayıp bakma.
Sara: Pekala...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝒯𝒪𝑀 𝑀𝒜𝑅𝒱𝒪𝐿𝒪 𝑅𝐼𝒟𝒟𝐿𝐸 / 𝐓𝐡𝐞 𝐝𝐚𝐧𝐠𝐞𝐫 𝐢𝐭𝐬𝐞𝐥𝐟
Science FictionSara adındaki yetim kız, 11 yaşında mektup alır. Kısa süre içinde Hogwarts adındaki büyücülük okuluna kaydı yaptırılır. Seçmen şapkaya ilerler ve kafasına geçirir. Slytherin seçildiğinde bir çocuğun yanına oturur. Çocuk bunu tersler ve yanından kalk...