B.13

240 13 0
                                    

Sabah uyandığımda Pansy duştan çıkmış saçlarını kurutuyordu.

Sara:Günaydınnn!!!

Pansy: Aa aa günaydın Sara ne bu enerji?

Sara: ben çok ama çok mutluyum!

Galiba kendime yedirip Pansy'e açıklamam gereken bir şey vardı.

Sara: Ben.. Ben galiba aşık oldum Pansy

Pansy:NE?

Boynumdaki kolyeyi tuttum ve içini açtım. Pansy Tom'un fotoğrafını görünce şoka girmişti.

Sara: Sevgili değiliz..

Pansy: Seni sevmediğini falan mı düşünüyorsun? Bak gör kızım siz sevgili olucaksınız!!

Sara: Sakın Mattheo'ya Tom'a ya da bir başkasına bundan bahsetme olur mı?

Pansy: Aramızda. Hadi kalk bakalım hazırlayalım seni de kahvaltıya inelim.

Sara: Pekii

Tuvalete koştum. Kendime hızlıca bir bakım yaptım ve kombin yapmaya gittim.

Sara: Pansy ben ne giyeceğim şimdi?

Pansy: Gelinlik giy Sara.

Sara: Ciddi ol ne giyeceğim?!

Pansy: Tamam tamam bekle bakalım neler varmış

Pansy dolabı karıştırırken ben de saçımı tarıyordum.

Pansy: Buldum!

Pansy: Çok tatlı giy hadi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pansy: Çok tatlı giy hadi

Sara: Emin mis-

Pansy: eminim giy

Giydim ve aynada kendime baktım. Ayakkabılarla uyumu çok güzeldi. Hafif doğal bir makyaj yaptım. Asamı ve kitaplarımı alıp odadan çıktık. Kahvaltıya indiğimizde Tom ve Mattheo karşılıklı oturuyorlardı. Pansy Mattheo'yu görür görmez koşarak yanına oturdu ve yanağına bir buse kondurdu.

Pansy: Günaydınn

Mattheo: Günaydın çiçeğim

Tom: Günaydın Sara

Sara: Günaydın

Mattheo: Sana da günaydın yenge

Göz devirdim.Sinir bozukluluğuyla yemeğimi yemeye başladım. Tom'un gözü üstümdeydi bunu hissedebiliyordum.

Pansy: Ee Tom hayat nasıl gidiyor?

Tom: Nasıl gitmesini bekliyorsun?

Pansy: Var mı aşk falan?

Mattheo: Tom'u tanıdığımdan beri hayatına hiçbir kız almıyor

Tom bir şey dememişti ve başını öne eğip yemeğe dalmıştı.

Mattheo: Ama sanki bu sene farklı bir şey var..

Tom ona öldürücü bir bakış atmıştı.Mattheo boğazını temizleyip yemek yemeye başladı. Derse gitmiştik. Dersimiz KSKS'ydi(Karanlık Sanatlara Karşı Savunma)

Tom: Bu dersten nefret ediyorum.

Diye mırıldandı.

Sara: Neden?

Tom başını bana döndürdü.

Tom: Zamanında KSKS'nin profesörlüğünü istemiştim.Yaşımı küçümsemişlerdi.

Sara: Öğrencileri alıyorlar mı?

Tom: Ben 18 yaşındayım şu an Sara. 19 Yaşına gireceğim.

Sara: Neden hala okuyorsun peki?

Tom cevap vermemişti. Hem bu yaşında olmasa ileri yıllarda olabilirdi. Neden küçümseme lafını kullanmıştı? Üstünde çok düşünmedim.

Zaman su gibi akıp geçmişti. Tüm dersler bittiğinde kendimi direkt bahçeye attım.Kulaklıkla şarkı dinliyordum. Şarkıda "içinden geliyorsa,tutup öpsene beni" diyordu. O an aklıma Tom geldi. Onu öpmek istediğim zamanlar... Fakat o benim sevgilim değildi, buna hakkım yoktu.

Kendi kendime düşünürken yanıma birinin oturduğunu hissettim. Başımı kaldırdığımda Tom'u gördüm. Kulaklığımın tekini alıp kendi kulağına takmıştı. Şimdi beraber aynı şarkıyı dinliyorduk. Bir şey diyemedim. Bir şey diyemedik. İkimiz de oturmuş sadece şarkı dinliyorduk. Kulaklığı çıkardı ve ayağa kalktı. Ona baktım. Benim kulaklığımı da çıkardı.

Tom: Hadi gel.

Sara: Nereye?

Tom: Seni götüremediğim o yere

Anlamamıştım ama onunla beraber yürümeye başladım. Yasak orman.. Yasak ormana gidiyorduk.

Tom: Şimdi gözlerini kapatacağım Sara. Sakın aralayıp bakma.

Sara: Pekala...

𝒯𝒪𝑀 𝑀𝒜𝑅𝒱𝒪𝐿𝒪 𝑅𝐼𝒟𝒟𝐿𝐸 / 𝐓𝐡𝐞 𝐝𝐚𝐧𝐠𝐞𝐫 𝐢𝐭𝐬𝐞𝐥𝐟Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin