Atölyede oturmuş, projeleri yorumlayan hocaya öylece bakıyordum. Tabii yanında da telefonuyla ilgilenen Taehyung duruyordu. Benimkini yorumlarken fazla sert olsa da seviyordum bu adamı.Telefonu bir kenara koyup projeye baktı, son projeydi ve uğraşmak istemediği belli oluyordu. Sende benimle kahve içmek için can atıyorsun Taehyung, biliyorum.
"Bitti, çıkabilirsiniz."
Prefosör'ün çıkmasıyla birkaç defteri hızlıca toparlayıp ufak projemi de elime aldım, salak gibi elimde dolaştırmak istemediğim için birine vermeliydim, o da her zamanki gibi Jungkook olacaktı.
Sızlansa da zorla kabul ettirebilmiştim, Taehyung'u kontrol etmek için arkama baktığımda çoktan çıkmıştı, "bu kadar heyecanlı mıydın ya?" kendi kendime mırıldanırken en sonunda atölyeden çıktığımda karşımda direkt bana dönük olan Taehyung'u görmem ile duraksadım.
Birkaç saniye sessiz kalsam da sesim çıkmıştı en sonunda, "Selam hocam." sırıtıp ona bakarken tepkisiz tepkisiz bakıyordu. "Ben mi seni bekleyecektim?"
"Pardon." sanırım bunun nemrut suratının karşısında kahve içmek düşündüğümden daha sıkıcı olacaktı.
Önden ilerlediğinde peşinden yürümeye başladım, anladığım kadarıyla kafeteryaya gitmiyorduk. Adımlarımı hızlandırıp yanına geçtim. "Nereye gidiyoruz?"
Başımı kaldırmış ona bakarken yüzünü çevirmeden cevap verdi sadece, "az ileride, arkadaşımın yeni açtığı bir yer var."
"İlk beni götürüyorsun yani?" Sırıtırken söylediğim şey ile bakışlarını bana çevirmişti sonunda, hala sırıtıyordum. Sonunda onunda yüzünde bir gülümseme görebilmiştim.
"Gülmekte yakışıyormuş, umarım daha fazla görürüm."
Yüzü anında ciddileşmişti tabi, buna katlanmakta zordu. Sessiz sessiz yürürken kafeye girdik ve cam kenarında bir yere oturduk. Çantamı masanın üzerine koydum ve arkama yaslandım.
"Güzelmiş burası." Başını salladı onaylar gibi, masaya gülerek yanaşan birini görünce Taehyung'un arkadaşı olduğunu anlamıştım gelenin.
"Hoşgeldiniz." gülümsedim, Taehyung ise konuşmaya başlamıştı. Birkaç dakika öyle onları dinledikten sonra ara vermişlerdi, "Ee sen ne istersin yenge?"
taehyung'un ifadesi bir anda ciddileşirken gülmemi bastırmak için yanaklarımı ısırdım, "latte olur." dedim.
"Yengen değil Jeon, öğrencim."
"Ha, ben yanlış anlamışım öyle görünce-" Jeon denilen çocuk lafını bitiremeden Taehyung'un bakışlarıyla uzaklamıştı masadan.
Ben ise sırıtarak önüme döndüğümde taehyung dik dik bakıyordu, "bizi tek yakıştıran ben değilmişim demek ki."
Kaşlarını çatıp dirseklerini masaya dayadığında ben de aynı şekilde yaptım. "Abartmasak mı bu olayı fazla?"
"Beni kahve içmeye çağıran sensin, bırakta düşüneyim."
"Öğrencimsin sadece, az önce de söyledim." Omuz silktim ve yine arkama yaslandım. "Sana göre öyleymiş."
"İyi, ne istiyorsan düşün."
Konuşmamızın son bulmasının ardından kahve gelmişti. "çabuk ol, bir dersim daha var benim."
Yudumladığım kahveyi dudaklarımdan uzaklaştırdım, "Sıcak kahveyi nasıl hızlı içeyim?"
"helele yap biter o." dilimi değdirdiğimde sıcak olduğu için hemen uzaklaşırken gülmeye başlamıştı, "Salaksın."
Dudağımdan akan kahve damlalarını silerken güldüm, tabi bu olduğum hale değil onun gülüşüneydi.
bitisi nasil yapicagimi bilemeyip en olmadik yerde bitirmis olabilirim☹️☹️☹️
oy sınırı 15
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a big mistake |➳Taennie
FanfictionKim Taehyung, başkasına atacağı nude'u yanlışlıkla öğrencisi Kim Jennie'ye gönderir.