a big mistake |➳Taennie

2.4

Sabahtan beri dersten derse koşuyordum, vizelerin yaklaşması iyice geriyordu beni. Üstüne üstük Taehyung'ta etrafta yoktu, yani anlayacağınız keyfim de yoktu.

Nihayet biten dersimin ardından Lalisa ile kafeteryaya inmiş, kahve alıp oturuyorduk. Taehyung'a mesaj atsam da bakmıyordu, ben de meşgul olduğunu düşünüp aramadım. Sürekli etrafıma bakınmamla lalisa kaşlarını çatıp ayağıyla bacağıma hafifçe vurup dikkatimi çekmişti, "kime bakıyorsun sabahtan beri?"

"Kim Taehyung, sormam gereken bir şeyler vardı." Lalisa karşımda kıkırdamasını tutmak için dudaklarını birbirine bastırdığında bu sefer ben ona vurdum, bu sefer kendini tutmadan güldüğünde ben de ister istemez gülmüş, sonra yine sabahtan beri yaptığım gibi etrafıma bakmaya başlamıştım. Taehyung, kıdemlilerden biriyle beraber kafeteryanın girişinde konuşuyorlardı.

Yanına gitmek için konuşmalarının bitmesini beklediğimde adam nihayet gitmişti, taehyung olduğum yere baktığında elimi salladığım gibi bir an da ortadan kaybolmuştu. suratımda saçma bir ifadeyle havada kalan elimi indirdim, "miyop mu o yoksa görmezden mi geldi?"

Lalisa'nın sorusuyla ayağa kalktım, "ben gidiyorum, sen beni bekleme derse girerken."

Çantamı hızlıca koluma takıp kafeteryadan çıktım, taehyung'u arayacaktım ki bu sefer o beni aramıştı. "jennie, işlerim var. Beni takip etmezsen iyi olur."

Söylediği şeyle etrafıma baktım, en sonunda merdivenlere ilerlediğimde yukarı bakmamla yine aynı adamla beraber Taehyung oradaydı. "niye haber vermiyorsun? bir şey olduğunu sandım."

"Anlatırım, öpüyorum seni. Görüşürüz." benim görüşürüz dememi bile beklemeden direkt suratıma kapatmıştı. Yukarı baktığımda çoktan uzaklaşmıştı. Aklıma gelen tek şey ilişkimizin öğrenilmesiydi, ama o geceden sonra bizi bir arada görmüş olamazdı.

birde yol kenarında öpüşürken arabayla geçtiği esnada gördüğü bir tesadüfü kaldıramazdım. Saatime baktığımda dersin yaklaştığını gördüm, gitmekten başka bir işim yoktu yine.

•

Tüm derslerim bittiğinde hala günün bitmesi için uzun bir vaktim vardı. Hala Taehyung'u bekliyordum, dersten çıktığımda arasam da bıraktığım yerde de değildi. Telefonumu açıp tekrar aradığımda geri dönmemişti, sonra kendisi aramıştı.
Telefonu açtığımda direkt konuşmaya başladı ,"Jennie, Jungkook'un kafesinde buluşalım."

"Bir sıkıntı yok değil mi Taehyung?" ağzıyla bir cık sesi çıkartıp telefonu kapattığında oturduğum banktan kalktım. Zaten yakındı, taehyung'u sadece yakışıklı bir öğretmen olarak gördüğüm zaman kahve içtiğimiz zamanı hatırlıyordum. Suratımda saçma bir sırıtışla kafeye ilerlediğimde Taehyung'u gördüğümde gülümsedim, o da aynı şekilde gülümsediğinde yanına oturdum. "Hoşgeldin Jennie."

peki, sevgilim demesini tercih ederim ama neyse. "Sabahtan beri niye yoksun?" dudaklarını büzüp omzuma kolunu attı. "Rektörle konuştum, ilişkimiz hakkında." Kaşlarım çatıldığında kafamı kaldırıp taehyung'a baktım, "yani?"

"istifa ettim." omzumdaki kolunu indirip ona baktım, "benim için mi yaptın?" suçluluk duyarak soruyordum bunu, kötü hissetmiştim. "Jennie, elinde sonunda olacaktı zaten. Dert etme."

Omuz silktim, "iş bulabilecek misin?" başını salladı, sanki daha önceden planlamış gibiydi her şeyi. "bir süre busan'da olacağım jennie, seninle vedalaşmak istedim. Sorunları hallettiğim gibi döneceğim."

Dudaklarımı büzdüm, hoşuma gitmediğini anlamış gibi beni göğsüne bastırmıştı. "sadece bir ay sürecek." zaten yeni sevgili olmuştuk ve daha hiçbir anı biriktiremeden direkt uzak kalmayı istemiyordum, ama yapacak bir şeyim yoktu.

"peki, döndüğünde bunun bedelini ödeteceğim." suratımı ellerinin arasına aldığında büzülen dudaklarımı öpüp gülümsedi. "kabul, ne istersen."

geci bölümü gibi bi sey finale yaklasmaya calisiyorum+ diger taennie kitabima bakarsaniz sevinirim who is lover bnce seviceksiniz💗💗