🧚 die for you ✨

8.7K 643 157
                                    

🧚 die for you ✨

"bu son kutuydu." dedi taehyung, elindeki orta boy kutuyu salonun girişine bırakırken. tüm günlerini buna harcamışlardı. üniversitenin açılmasına dört gün kalmıştı, bir hafta öncesinden gelip tuttukları evi yerleştirmeye karar vermişlerdi ve biraz da okuldan önce gezip tozmak, seul'u keşfetmek istemişlerdi. bu aynı üniversiteyi kazandıklarını öğrendiklerinden beri yaptıkları bir plandı, yerleştirme sonuçları için gecenin bir yarısı taehyung jeongguk'un odasına sızmış ve yan yanayken öğrenmişlerdi. çok sıkı çalıştıklarından dolayı taehyung zaten bunun olacağına emindi ama jeongguk'un gözlerindeki mutluluğu görmek onu en çok memnun eden şeydi. bir şekilde birbirlerinden hiç ayrılmıyorlardı ve bazı kötü arkadaşları ona jeongguk'un kendisinden sıkılacağı hakkında zırvalıklar söyleyip kafasına girmeye çalışmışlardı. neyse ki nabi vardı. bir yerlerden çıkıp ensesine yapıştırıyor ve onu kendisine getiriyordu.

"en önemli olan yeri, odamızı yerleştirdik. devamını yarın da yapabiliriz." jeongguk kollarını havaya kaldırıp parmak uçlarında gerindi. "bugün pizza söyleyelim, yarın sabahtan dışarı çıkarız. ne dersin? yorulduk sanki."

"bana uyar." taehyung arka cebinden telefonunu çıkarırken "her zamankinden söyleyeceğim. ekstra istediğin bir şey var mı?" diye sordu.

"soğan halkaları fazla olabilir."

"hm." taehyung başını telefonundan kaldırmadan menüyü seçerken yeni satın aldıkları ve oturdukları an kesinlikle içine gömüldükleri koltuğa kendisini attı. kasları isyan bayraklarını kaldırmak için resmen bu anı bekliyormuş. "tanrım...'' sızlandı. "canım acıyor."

"masaj yapmamı ister misin?"

"gerek yok bebeğim, sen de yorgunsun."

"fena değilim." sözleri üzerine taehyung, jeongguk'a baktı. altında gri bir şort ve üzerinde kolsuz beyaz bir tişört vardı. koridordaki sarı ışık arkasında kalıyordu, bu sebepten içini tamamen görebiliyordu. dilini dudaklarında gezdirip gözlerini gözlerine çevirdi. dudaklarını bilmiş bir şekilde büzmesi ve tam kendisinin baktığı an saçlarını geriye taramasıyla kıkırdadı.

"buraya gel." ve jeongguk pıtı pıtı hemen dediği gibi yanına geldi, uzattığı elini tutarak kucağına yerleşti. siparişi verdiği için telefonu yanına bırakıp kollarını sevgilisinin ince beline sardı. "seninle vakit geçirmek beni dinlendiriyor. saatlerce böyle kalabilirim ve seni izleyebilirim."

"yalan söyleme."

"söylemediğimi biliyorsun." taehyung uzandı ve onun dudaklarına yumuşak bir öpücük bıraktı. "genelde sıkılıp bana arkanı dönen sen oluyorsun."

"işte şimdi yalan söylüyorsun." jeongguk güldü ve taehyung'un dudağına sert sayılmayan bir tokat attı. "ben tümüyle insani ihtiyaçlarım yüzünden bunu kesmek zorunda kalıyorum."

"bu kırılmama engel değil." taehyung huysuz bir şekilde söylendi ve iç çekti. "çok mu açgözlüyüm? seni her saniye yanımda tutmak istiyorum ve bana verdiklerinden daha fazlasını isterken buluyorum."

"sana her şeyimi verirken daha fazlasından kastın ne?" jeongguk merakla sordu ve elleriyle taehyung'un saçlarını okşamaya başladı. bunun farkındaydı, taehyung doyumsuzdu ve jeongguk'u her seferinde daha da yakınında tutmaya çalışıyordu. jeongguk bundan şikayetçi değildi, kendisi de onu hep yanında istiyordu ancak taehyung kadar atak davranamıyordu. aslında bu en hoşuna giden şey olabilirdi, sevgilisi sanki jeongguk'un aklını okuyor gibi kalabalık ortamlarda ya elini tutuyor ya da bir koluyla omzunu sarıyordu. dudakları her zaman kulağına yakın olur ve bir nefes ötesinden konuşurdu. yan yana olmadıkları zaman birbirlerini telefondan meşgul ederlerdi ve jeongguk yalnızca üç günlüğüne ailesiyle birlikte büyükannesi ve büyükbabasını ziyarete gittiğinde, taehyung delirecek gibiydi. bu yüzden onu davet etmiş ve favori insanlarıyla tanıştırmıştı. bu zaten aklında olan bir şeydi ama söz konusu kişi taehyung olunca her zaman olması gerektiğinden biraz daha hızlı ilerlerliyordu işler. bazen bir kayaya toslamaktan korkmuyor değildi ama o zamanın bir gün gelme ihtimaline karşı bir korkusu yoktu. taehyung'a güveniyordu, çok fazla hasar almadan üstesinden gelebilirlerdi.

hot n cold | taeggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin