Bungou Stray Dogs x Okuyucu

Vampir Fyodor Dostoyevski (Part 4 final)

Selammm Reis,
Biz yine uyarımızı yapalım.
Ben TDK değilim illaki yazım hatam olur. Bunun için şimdiden özür dilerim. Kan, şiddet, kavga, aşk? vb. Şeyler içerir. Böyle şeylere hassasiyeti olanlar hikayenin bundan sonrasını okumaması önerilir. Okuyacak olanlara iyi okumalar dilerimmm.
____________________________________

Önceki bölümden hatırlatma*

"Sigma-san peki siz bunları nerden biliyorsunuz?" dediniz. "Yeteneğim sayesinde biliyorum."dedi. "Rica etsem beni Fyodor'un yanına götürür müsün?" dediniz. "Onların yanına gitmek istemiyorum. Bir planın mi var?" dedi. "Evet! O yüzden tekrar o ikisini görmem lazım." dediniz. "Pekala bu sen istediğin için değilim evimi kaybetmemek için yapacağım yanlış anlama." dedi Sigma. "Sigma-san, siz nasıl vampir oldunuz?" dediniz. "Hatırlamıyorum. Geçmişime dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Vakit kaybetmeden gidelim"dedi.

"Hiç kimse hiçbir yere gitmiyor." Karanlıktan bir erkek seni duyuldu. "Siktir! Arkamda dur!" dedi Sigma panikle. "Sigma-kun benden bu kadar korkmana gerek yok." dedi kahverengi saçlı adam. "Küçük hanım size kendimi taktim edeyim. "Ben Dazai. Dazai Osamu. Tanıştığımıza memnun oldum." dedi.

"Sigma-san..onu tanıyor musunuz?"dediz sessiz bir sesle. "O bulaşmak istemeyeceğimiz biri. Özellikle ortağı ile bir olursa.."diyerek yutkundu Sigma.
"Ahh~Chuuya'yı kastediyorsun demek. O şu an burda değil."dedi. "Dazai-san eminim ki buraya gelirken bir planın vardı değil mi? Ne de olsa buraya elini kolunu sallayarak gelmeye cesaret edemezsin?" dedi Sigma.

"Şu anlık tek amacım Fyodor'un ölmesi. Böyle bir şansı nasıl kaçırırım." sırıtarak sözüne devam etti. "Ne de olsa böyle bir şans yüz yılda bir geliyor."dedi Dazai.

"Ben! Ben buna izin veremem!" diye bağırdınız. "Senin gibi güçsüz bir insan ne yapabilir ki?"dedi Dazai. Kahverengi saçlı adam yavaş yavaş üzerinize doğru yürümeye başladı. Hafif adımlarla sizde geri çekiliyordunuz. Arkanızdaki duvara kadar dayanmıştınız. "Dazai dur!" diyerek araya girdi Sigma. Adam onun dediklerine kulak asmadan sizi duvarla arasına sıkıştırdı.

"Kütüphanede seni az daha öldürmeye çalışan bir adamı nasıl bu kadar sevebiliyorsun?"diyerek çeneni tuttu. "O-o göründüğü gibi değil!" diyerek adamın elini yüzünüzden uzaklaştırdınız. "Ahahahaha.. İnsanların aptal olduğunu bir kere daha hatırlattığın için teşekkürler!" uzun bir süre güldükten sonra yüzü ciddi bir hal almıştı. "Söyle bakalım onu sevmen için seni nasıl manipüle etti? Dinliyorum.."dedi Dazai. "Ben şey.." yine boğazınız düğümleniyordu. "Evet ne?"dedi. "Ben-"daha sözünüzü tamamlayamadan biri sözünüzü kesmişti.

"Dur lütfen yeter. Daha fazla söze gerek yok."diye böldü sizi Sigma. "Dediğim gibi sizi bir müddet burada kalmanızı sağlayacağım." dedi Dazai. "Peki neden? Eline ne geçecek?!" dediniz. Dazai önce  sırıtmaya sonra kahkaha atmaya başlamıştı. "Komik olan ne!?"diye adamın yakasını tuttunuz.

"Ah...Hiçbir şey bilmiyorsun... Beni vampire çeviren kim biliyor musun? Peki sence ne oldu?" dedi ve ellerinizi üzerinden çekti. Hiçbir şey demediniz.

Flashback*

"Yani sen vampir misin?"dedi Turuncu saçlı çocuk. "Evvet! Doğru ben bir vampirim. Korkmadın mı?" dedi kahverengi saçlı adam. "Tabiki korkmadım. Kanı emmeye kalkarsan. Ölümlerden ölüm beğendiririm sana!"dedi turuncu saçlı çocuk. "Ah~ anlıyorum." dedi Dazai. "Nasıl vampir oldun?"dedi turuncu saçlı çocuk. "30yıl.. yok 50 yıl önce intihar girişiminde bulundum. Ölmeden önce Mori adlı adam tarafından vampir oldum. "Anlıyorum. Peki vampir olmak nasıl bir şey? Yani insandan bir farkın yok gibi duruyor."dedi turuncu saçlı çocuk.

"Bilmiyorum. Hala insan olduğum anılarımı hatırlıyorum ama hiçbir farkı yok benim için. İnsanlığımı kaybettiğimde bile hiçbir şey hissetmedim. Hala o ölmüş insanlığımın içinde hapsolmuş yitip gidiyorum."dedi Dazai. Yanındaki çocuk hiçbir şey dememişti. Daha doğrusu diyememişti.