Fantazi dünyama hoş geldiniz...
Başlıkta görüldüğü gibi bu tarz içerikler yapacağım.
Eleştiriye ve isteğe açığım.
Ben TDK değilim..
Lütfen hayalet okuyucu olmayın.
Bi yıldızı eksik etmeyin :")
İyi okumalar dilerim...
Selamm Reis Biz yine uyarımızı yapalım. Ben TDK değilim. Yandere ilişkileri, adam kaçırma, hafif küfür, sağlıksız ilişki, kavga, zarar verme, ölümden bahsetme gibi şeyler barındırır. Bu tarz içeriklerden rahatsız olanlar hikayenin bundan sonrasını okumaması önerilir. Okuyacak olanlara iyi okumalar dilerimmm ____________________________________》Yandere Mushitaro Oguri
Sandalyeye bağlı oturuyordunuz. Önünüzdeki haberi dikkatle izliyordunuz. Sizinle alakalı bir şeyler olabilirdi. Yaklaşık 7 aydır ortalıklarda yoktunuz. Bunu birinin fark etmesi gerekirdi?
"Gördüğün üzere seninle alakalı hiçbir haber yok. Artık pes edecek misin?" dedi Mushitaro. Onu dediğini duymazdan gelerek hala haberlere bakıyordunuz. "Ah.. Ne kadar da inatçısın aynı tanıdığım eski bir dost gibi.." dedi hüzünlü bir sesle.
Onu dikkate almadığınız için haberleri kapatmıştı. Sonunda dikkatinizi çekmişti. " Bu dünyada sana ait bir şey kalmadı. Bunu anlayabiliyor musun?" dedi sinirli bir sesle. " Sana ait olan her kanıtı sildim. Kimliğini, pasaportunu, doğum tarihini, nerede çalıştığını, geçmişini her şeyini yeteneğimle ortadan kaldırdım. Sence birinin seni bulması mümkün mü?"dedi. Hafif dalga geçercesine söylemişti.
Ellerinizi çözmüştü ama ayağa kalkıp ona saldırma girişiminde bulunmadın. Sandalyeden kalkmadın bile. Oturup düşen göz yaşlarınızı silmekle meşguldünüz.
" Tanrım! Ne yaptım da böyle bir durum ile beni sınıyorsun!" diye bağırarak ağlıyordunuz. Mushitaro seni nasıl sakinleştireceğini kesinlikle bilmiyordu.
Size bütün gerçekleri bir anda söylememesi gerekiyordu ama o bunu düşünememişti. Şimdi ne halt yoyeceğini bilmiyordu. "Şey bak ben burdayım..?" dedi sessizce
Umrumda değil diye bağırdınız. Mushitaro sonra yakın arkadaşı Yokomizo'nun dediği aklına gelmişti. "Mushi-kun asla bir kadını sinirlendirme çünkü sinirldiklerinde ne yapacakları belli olmaz."
"...Kahrolacası ilk defa sana hak veriyorum" diyerek gevelendi. "Bak biraz sakin ol. Yani sana zarar vermeyeceğim. Seni sevdiğim için böyle yaptım." dedi.
"Eğer gerçekten sevseydin sevdiğin birine bunları yapmazdın." diye tısladınız. Mushitaro hafifçe gülmüştü. Neyin komik olduğunu anlamıyordunuz. "Sen sadece kendime istiyorum. Başkalarının sana bakmasını dokunmasını, konuşmasını, hatta adını ağzına bile almasını istemiyorum. Sadece benimsin! Kimsenin değil benim!" diye bağırdı.
Sizi kolunuzdan tutup kendine çekti. "Şimdi sakinleşmeni istiyorum. Bu benim yeteneğim ve istediğim zaman her şeyi eski haline getirebilirim ama bunu yapmayacağım şimdilik. Eğer ne zaman benim olursan işte o zaman her şey normale dönecek anladın mı?"dedi yumuşak bir sesle. "Ama sana ait geriye kalan tek bir şey varsa o da benim. Benden başkan yok. Sadece sen ve ben."
Ağlamayı bırakmıştınız. O sizi kolları arasına almıştı. Her şeyin eskisi gibi olabileceğini duyduğunuzda içinize hafif bir rahatlama gelmişti. Zaten bu haldeyken kaçamazdınız. Eviniz, paranız artık yoktu. Akrabalarınız, arkadaşlarınız kimse sizi tanımıyor olacaktı. Bu çok acı verici bir şeydi.
Yine de ona güvenmekten başka çareniz yoktu. Buna alışmalıydınız. Onunla yaşmayı öğrenmekten başka çaren yoktu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
