MAFYA BAKICI (Ara Verildi)

BÖLÜM 8

FATİH'İN AĞZINDAN

                           Alev Hanım ayağıyla çenemden tutup kendine çevirip konuşmaya başladı. 

Alev Hanım: İşte bu şekilde ol ben sana kalk demeden ayağa kalkma bu sadakatini sürdürmeye devam et. Bu şekilde devam ettiğin sürece her zaman kazanan taraf sen olursun. Seni her zaman ailem olarak görürüm ve sıkıntılarını çözmene yardım ederim. Her zaman senin arkanda olurum. Fakat şunu da unutma tek bir hatanda bana zarar vermiyorsa eğer göz yumarım. Fakat bana zarar veren bir eylemse daha doğrusu ihanet belirtileri görürsem sende. Sabah akşam fark etmez her nefes alışında bile ensende olurum ve seni yakaladığım anda bitersin bunu unutma.

                  Alev Hanım bu şekilde konuştukça ona olan hayranlığım kat be kat arttı. Ve tam bu sırada işte yemini mi ettim. Ne olursa olsun bu kişin arkasını kollamaktan vazgeçmeyecektim ve asla bu kişini yanında olduğuma unutmayacak ve pişman olmayacaktım. Her zaman gurur kaynağım olacaktı.

=FLASHBACK SON=

YAZARIN AĞZINDAN

                  Fatih bunları anlatırken Gold şaşkınlıktan ne diyeceklerini bilmiyorlardı. Adeta şaşkınlıktan konuşamıyorlardı, sesleri çıkmıyordu. Ve bu sadece korkudan da değildi. Hayranlık korkudan daha ağır geliyordu. Normalde zaten Alev'e o kadar hayranlardı ki onunla çok gurur duyuyordu Gold. Fakat Fatih'in ilk tanışmalarını anlatmasıyla Alev'le daha çok gurur duymaya başladılar. Sadakatlerini göstermek için hemen bayılmış olsa bile Alev'in önünde diz çökmüşler hepsi de aynı şekilde düşünmüşlerdi. " Bu kişiyle kan kardeşi olabildiğimiz için çok şanslıyım. Ona sadece hizmet etmek bile büyük bir onur iken. Ben onunla kan kardeşi oldum. Bu benim için büyük bir lütuf. "  Diye düşündü hepsi de çok mutluydular. Fakat kafalarını kaldırdıklarında Alev'i yüzü çok solgun bir şekilde hasta yattığını görmeleri onların sevincini aldı. Alev'i o şekilde görmeleri yüreklerini parçaladı. Ve Alev'in bu şekline hala daha alışamadılar. Çünkü Gold Alev'i her zaman yıkılmaz ve yenilmez birisi olarak görüyorlardı. Fakat bilmedikleri bir şey vardı bu da Alev'in aslında içinde çok narin ve kırılgan bir kız çocuğu barındırıyor olmasıydı. Gold Alev'i düşünürlerken Fatih'in sesiyle irkildiler ve hemen Fatih'e odaklandılar.

Fatih: İşte biz bu şekilde karşılaştık. İlk olarak yüzlerinizdeki hayal kırıklığı ifadesini silin sinirim bozuyorsunuz. Ne düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum. Alev Hanım'ın asla yenilmez ve yıkılmaz olduğunu düşünüyordunuz demi?

                        Gold hemen Fatih'i onaylamak için kafalarını salladı. Fatih bunu görünce oflayarak başını iki yana salladı. Ve derin bir nefes çekerek konuşmasına devam etti.

Fatih: Off! Anlayabiliyorum sizi çünkü bir ara bende aynısını yaşamıştım fakat bu duyguları hissettiğim zaman daha sonradan çok pişman olmuştum.

                    Bunu merak eden Gold'un üyesi olan Hayato Fatih'in sözünü keserek konuşmaya başladı.

Hayato: Neden sen de pişman oldun ki?

                    Gold hemen onayladı. Arkasında onu desteklercesine diğer Gold üyeleri de konuşmaya başladı.

 Kazuki: Evet bende anlamadım Alev'i bu şekilde düşünmemizde ne gibi bir sorun var ki?

Daichi: Ben de Hayato ve Kazuki'ye katılıyorum. Çünkü Alev bize göre yenilmez ve yıkılmaz birisiydi.

Haru: Ben de Alev'i aynı şekilde düşünüyordum **de gozaru. Fakat aynı zaman çok güzel birisiydi ona hayrandım ben de gozaru.

** Japonyada eskiden samurayların kullandığı bir tür söz gibi şive vb.** 

Kei: Evet bende diğerleri ile aynı düşünüyorum. Hatta Alev'in her şey de bu kadar iyi olması beni çok etkiliyordu. Hep onun yanında kalıp onu desteklemek istememe sebep oluyordu.

                       Fatih bunları duyunca sevindi. Fakat bir yandan da üzüldü. Çünkü bunları hepsi Alev'e yük oluyordu. Alev etrafına karşı bazen daha doğrusu sevdiklerinin yanında  onlara karşı çok duyarlı oluyordu. Ve onların düşüncelerindeki gibi bir Alev olmaya çalışıyordu. Kendini göstermesi için bir fırsat bulamıyordu. Fatih tam bunları anlatacak iken duyduğu ses ile şaşkınlıkla arkasını döndü ve gördükleri ile şaşkınlıktan dondu kaldı. Hatta söyleyeceği şeyleri bile unuttu.

.........: .....................................................................