Ali'm

154 12 6
                                    

Evet, Sinan bana aşık olmuştu. Şu bizim her kızı parmağında oynatan çocuk Şuan bana aşıktı. Ve bir de hiçbir şekilde çekinmeden bizim kapımızın önüne kadar gelip bana:"Seni özledim." Demişti. Durun bir dakika... Neeeeeeee! Sinan abim gilin önünde bana seni özledim mi dedi? Aha şimdi sıçtık! Elim ayağıma dolaşmış bir halde tekrar aşağı inmek için merdivenlere yönelmiştim ki Cengizhan'ın Sinan'ı bir Köşeye çekip sinirli bir şekilde konuştuğunu görünce Kafamı geri Çekerek Olduğum yere sindim ve ne konuştuklarını duymaya çalıştım. Hiçbir şey duyulmuyordu. Birkaç dakika sonra kapı hızlıca çarpıldı ve Cengizhanla Anıl abim benim Yanımda bittiler. "Derin bu çocuğu nerden tanıyorsun?" Diye kızgın bir sesle sordu Cengiz. Ben de: "Cengiz bana aşık olmuş ve böyle Başıma bela oldu ben ne yapayım?" Dedim. Anıl abim cengizi susturdu ve bana:"Merak etme daha yanına gelmeye cesaret edemez." Dedi. Ama Sinan'ın peşimi bırakmayacak kadar Yüzsüz bir çocuk OLDUĞUNU nereden bileceklerdi ki. Birşey söylemeden aşağı inip kahvaltı hazırladım. Bugün cumartesiydi ve ben Ali'yle buluşacaktım. Onun için hızlı davrandım. Ali benim sevgilim. Ve onu çok seviyorum. Hayatımı anlamlandıran tek kişi diyebilirim. Aynı zamanda acayip yakışıklı birisi. Off ya ölürüm ben ona. Neyse abimlerin karınlarını doyurduktan sonra üzerimi değiştirdim,hazırlandım. Tam ben çıkıyorum diyip çıkacaktım ki Cengiz:" Nereye gidiyorsun?" Diye sorunca aklıma hızlı bir şekilde bir fikrin Akın etmesini bekledim. "Abi Gizemlere gideceğim de, dedikodu zamanı geldi bizim." Diyince Cengizi inandırabildim. "Aman şu sizin dedikodularınızın da bir biteceği yok, git git benden uzak dur. Valla geçen sefer bir hata Yaptım göndermedim seni, iki tane Ağrı kesici içip ANCA yatabilmiştim. Sizin bu dedikodu muhabbetini anlamıyorum. Git hadi dikkat et ama." Dedi. Ona güzel bir gülümseme yollayıp yanağını sıkarak öpünce:"Ben kaçtım." Diyip hızlıca tüydüm ordan. Ali'yi çok özlemiştim. Bir aylık tatil için almanyaya dayısının yanına gitmek durumunda kalmıştı ve bir aydır onu göremiyordum. Bir taksiye atlayıp sahile geçtim. Banka oturarak onu beklemeye başladım. "Pera-sensiz ben" şarkısını mırıldanırken birisi arkamdan sarılıp yanağıma minik bir buse kondurdu. O mutlulukla ayağa Kalkıp boynuna sıkı sıkı sarıldım ve o tanıdık vanilya kokusunu içime Çekerek kendimi onun kollarına bıraktım bir süre.

Hayatın OyunlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin