Nasıl da özlemişim ben bu deli çocuğu. Sanırım o özlemle gözyaşlarıma hakim olamadım ve gözyaşlarım benden bağımsız bir şekilde akmaya başladı. Daha sıkı sarıldım Ali'ye. Kısa iç çekişlerimi duyunca başımı omzundan Yavaşça kaldırdı ve Yüzümü ellerinin arasına Aldı. Yüzüne bakamadım, başımı eğdim ve sadece:"Seni çok özledim!" Dedim. Gözyaşlarımı parmaklarıyla sildi ve:"Ağlama Derinim, Gözlerinden bir damla bile yaş gelse benim yüreğim nasıl yanıyor, senin haberin var mı? Ağlama güzelim sen, kıyamam ben sana, bak yanındayım işte. Seni bir daha asla yalnız başına bırakmam. Bir aydır ben de senin yüzünü görmediğim için nasıl özlüyorum, nasıl acı çekiyorum, bir ben bilirim bir de Allah."dedi. Başımı tekrar omzuna yasladı hafifçe, o tanıdığım, çok Sevdiğim vanilya kokusunu bir süre daha içime çektim ben de...
(Gamze'den)
Yemek yapmayı bitirdikten sonra kendime şekersiz güzel bir yorgunluk kahvesi yaparak evdeki kendi köşemde yerimi aldım. Ne yorulmuştum ama bugün... Koca evi baştan aşağı temizledim. Iki katlı olduğu için beni daha çok yordu tabi. Eşimin iş arkadaşları Yemeğe geleceklerdi bugün. Hem eşimin iş arkadaşları, hem de bizim günlük hayatta takıldığımız kişilerdi. Kahvemi yudumlarken Derinimi ne kadar özlediğimi farkettim. Ben onun ablasıyım, iki sene önce erkek arkadaşım olan çocukla evlenmiştim,ismi Metehan ama ben ona Mete derim,ve Şuan çok mutluyum. Eskişehir e yerleşmiştik. Ne zamandan beri ihmal etmişim ailemi ya. Iki aydır yüzlerini bile görmeye fırsatım olmadı. Derin'i Aradım hemen. Erkek arkadaşıyla olduğunu söyleyip kapattı telefonu bizim deli kız. Tabi "Ben seni sonra arayacağım ablam, abim gilin haberi yok ha, seni seviyorum, öptüm..." Demeyi de ihmal etmedi. Yüzüme hafif bir tebessüm yerleşti telefonu kapatırken. En yakın zamanda onları görmeye gidecektim. Mete'nin gelmesine daha çok vardı ve benim Gözlerim hafiften kapanmaya başlamıştı. Fincanı yan taraftaki masanın üzerine bırakıp kanepeye kıvrılarak kendimi uykunun kollarına teslim ettim.(Derinden)
Ali'mle beş saatimi geçirdim ve o mutlulukla eve döndüm. Kapıyı açtım ve Cengiz bey kapıyı açar açmaz o güzel sesiyle kulaklarımı doldurdu:"Derin birşeyler hazırlasana Acıktım ben!" Tabi abilerinle aynı evde kalırsan ve kızsan sonuçları bu. Yapacak birşey yok. O yorgunlukla hızlıca bir duşa girdim. Saçlarımı kurutup direk mutfağa indim. Anıl abim de acıkmış :"Derin acıktık biz." Diyip durmaya başladılar. Dolaptaki yemekleri çıkardım,ısıttım,yanına da güzel bir salata yaparak bizimkileri mutfağa çağırdım.
Anıl abim:"Hayrola sen birşey yemiyor musun? Diye sordu.
Ali'yle birlikte yemek yemiştim ben. Ama yine Lafı Gizem'e getirip:"Gizemin annesi yemek hazırlamıştı, Gizem'le birlikte yedik biz." Dedim.
Neyse ki inandırdım abimleri. Doyduklarında sofradan kalkarak televizyonun karşısına kuruldular.
Anıl abim içeriden bana bağırdı:"Derin hızlı ol,maç başlayacak. Kapının arkasındaki poşetleri Güzelce tabaklara hazırla ve hemen gel."
Ben de:"Tamam abi, on dakikaya ordayım." Diyip hızlıca bulaşıkları hallettim. Poşettekileri çıkarıp cips ve çerezleri tabaklara koyarak kolaları da doldurup hemen ikisinin arasına kuruldum. Galatasaray-Fenerbahçe maçını üçümüz de bir Galatasaray taraftarı olarak keyifle izlemeye başladık. Tam Sneijder'in attığı top kaleyi bulacağı zaman pat diye elektrikler kesildi. Söylene söylene elektriklerin gelmesini bekledik. Uzun bekleyişin ardından elektrik geldi ve maçın sadece sonucunu görebildik. Elektrik tam kesilmeden önce Galatasaray:1 Fenerbahçe:0 olan maç şimdi Galatasaray:3 fenerbahçe:2 şeklinde bitmişti. Ama izleyemediğimiz için keyifsiz bir şekilde abimler yatmaya gittiler. Ben de etrafı toparlayıp odama çıktım. Telefonu elime Alıp yumuşacık yastığıma başımı koydum. Kilidi açtım ve şaşkınlıktan ağzım bir karış açık kaldı."40 cevapsız arama ve 18 mesaj" nedir ya?..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatın Oyunları
Teen FictionÖzür dilerim. Ilk Bölümler gerçekten çok iyi değil. İlk üç, dört bölümü kötü yazmışım ama sonraki bölümlerde elimden geldiği kadar kendimi düzelttiğime inanıyorum. Hikayenin ilk üç Bölümü'nü falan okuyup da hikayeyi Okumayı bırakmanızı istemem. Gerç...