🌙
instagram: zynepguvercin
twitter: zeynepguvercin_
spotify: mitolojik.biri
🌙
"Nefesini kontrol et." Sancak'ın uyarısıyla irkilerek ona baktım. "Aklın burada değil Ala, iyi misin?"
"Üzgünüm biraz dalgınım."
"İstersen bugünlük bitirelim."
Onaylarcasına kafamı salladım. Sancak sohbet etmeye çalışsa da aklım yerinde değildi çok iyi sohbet arkadaşı olamadım. Dün Lila mesaj atmış yeni yılı bizimle geçirmek için erkenden Medar'a geleceklerini bildirmişti. Lider de Kulkan geldiğinde ilişkimizden bahsedeceğini söylemişti ve Kulkan'ın nasıl bir tepki vereceğini düşünmekten uyuyamıyordum, gergindim.
Sancak'la çalışma odasından çıkarken Lider'in içeri girişini ve bana bakışını gördüm. "Bir şey mi oldu?" diye sorduğumda sormama gerek yoktu gözlerinden belliydi.
Bir şey olmuştu, kötü bir şey.
"Lila ve Kulkan yeni yıl kutlaması için buraya geleceklerdi," dediğinde gerginlikle ona bakıyordum. "Bir haber geldi, Medar'ın girişinde trafik kazası olmuş." Zaman ağır bir çekimde durduğunda kulaklarımın uğultusu kalbimin atışlarını bile bastırdı. "Kulkan'ın arabasıymış."
Dünyada tüm sesler kaybolmuş, derin bir sessizliğin içine hapsolmuşuz gibi hissettim.
Sanki karanlığın içinde en derin noktasında insanı uyuşturan sessizliğin içindeydim. O sessizliğin içinde bir çınlama doğdu çınlama büyüyerek gücünü arttırdı ve uyuşturan sessizliği parçalayarak yok etti.
O çınlama içimde kopan çığlıktı.
Kıpırdamadan, konuşmadan ve nefes almadan karşımdaki insanlara bakarken yüzlerindeki endişeyi görüyordum. Yer ayaklarımın altından kaydığında sendeleyişimle Lider kolunu belime dolayıp beni sıkıca tuttu.
"Benim," dediğimde harfler dudaklarıma batıyordu. "Abime bir şey olmaz ki." Lider gözle görülür şekilde irkilip gözlerini kaçırdığında ona, "Hastanedeler mi?" diye sordum, onaylarcasına kafasını salladı. "Beni hastaneye götürür müsün?"
Akademiden çıkıp aracına geçtiğimizde gözlerim kucağımda titreyen ellerime kaydı. Çoğu zaman hissettiklerimle kontrolümü kaybederdim, şimdi ellerim kucağımda şiddetli bir şekilde titrerken bana dönük avucumun içine gözyaşımın damlamasını bekledim ama hiçbir şey yoktu. Kocaman yumru boğazıma oturduğunda burnumun direğinden başlayarak gözlerime ulaşan acıya direndim. İçimde başlayan yağmur dışarı gözyaşları olarak taşsaydı ve acının rengi gözyaşlarıma bulaşsaydı katran karası siyah her yanı sarardı. Ellerim siyaha bulanır yaşam çizgilerim kara lekeyle lanetlenirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönence
Teen Fiction"Alacalı Ala küçücük canın var onu da bu aç aslanın önüne bırakıyorsun." Medar uğursuz bir şehirdi, Ala Safir Rima ise bu şehirde yaşıyordu. Ve bu şehirde yaşamanın bir bedeli vardı. Ala Safir, yalnız kaldığı şehirde geçmişiyle yaşamak zorundaydı. T...