"Mert Hakan'ın şu aralar pamuk gibi olması şaka mı?" İrfan'ın sorduğu soruyla herkesin bakışları Mert Hakan'a dönmüştü.
"İzel tüm gerginliğimi, sinirimi, stresimi aldı." dediği şeyle gülümsedim.
"Tamam abi, Mert Hakan'ın da aşk adamı olduğunu gördük." İrfan sırıtarak konuştuğunda Mert de sırıtmaya başlamıştı. Yanıma gelip omzuma attığı koluyla aklı sıra ne kadar yakıştığımızı göstermeye çalışıyordu insanlara.
"Canım doktorum benim." Yanağıma sulu öpücük kondurmuştu. "Ohoo aile var kardeşim, az ötede." Altay konuştuğunda ona dil çıkarmıştım. O da bana çocuk gibi dil çıkardığında güldüm.
"Bak bi de çocuk gibi davranıyor." Altay'a gülümsedim. Altayla aramız hep iyiydi. Onun arkadaşlığını seviyordum, cidden. Son zamanlarda yaşadığı performans düşüklüğünü de bir şekilde hallediyorduk.
Yavaş yavaş her şey olması gerektiği gibi oluyordu. Sahaya gelen Jesus'la hemen Mert'in yanından ayrıldım. İster istemez çekiniyordum. Mert bunu bildiği için sorun etmemişti. Bana göz kırparak idmanına geri döndüğünde ben de Osman Abiyle beraber kahve içiyordum.
"Yalnız nasıl başladınız nasıl devam ediyorsunuz." Osman abinin dediği şeye gülümsedim. Gerçekten, nasıl başlamıştık. Böyle olacağını tahmin edebilir miydim? Yok hayır.
"Abi inanılmaz gerçekten." dediğim şeyle gülümsedi.
•
"Eee ne yapıyoruz?" İdmanı bittiğinde Mert Hakan, üzerini değiştirip yanıma gelmişti. Biraz bana misafir olmuştu benim işlerimi bitirmemi bekliyordu.
"Şu raporları da gireyim, çıkarız olur mu?" Kafasını salladı.
"Çıkınca ne yapmak istersin?" Gözlerimi bilgisayardan ayırmadan sorduğum soruyla sinsi bir sırıtış belirmişti yüzünde.
"Başka bir şey düşün Mertciğim." Kahkaha atmıştı. Gülümsemesinden bile ne düşündüğünü anlıyor olmamı seviyordu.
Sabah idmanıydı. Biz burdan çıktıktan sonra ancak saat öğlen olmuş olacaktı. "Yemek yapalım mı?" Sorduğu soruyla gülümsedim. "Olur canım, sen yaparsın biz de yeriz." Dediğim şeyle güldü. "Beraber yaparız değil mi?"
"Takılıyorum sevgilim, beraber yaparız." Ayaklanıp sıkı sıkı sarıldı arkadan bana. "Yavrum ağzına sevgilim kelimesi ne kadar yakışıyor." dediği şeye gülümsedim. Yavrum demesine ayrı bir düşüyordum anlatabiliyor muyum?
"Ve tamamdır, bitti." sistemi kapatıp Mert'in yanağına bir öpücük kondurup ayağa kalktım. "Hadi gidelim."
•
"Ya hayır! O öyle değil." En son Beren'e pankek 'yapamadığını' gördüğümde ona bu işi vermenin ne kadar doğru olduğunu sorgulamıştım.
"Bebeğim bak, böyle yapacaksın." Gösterirken yanağımdan ısırdığında şaşkınlıkla ona baktım.
"Mert!" Mert ısırarak seviyordu. Her yerimde diş izleri vardı zaten.
"Hmm." Affettirmek için sakallarını yanaklarıma sürttüğünde onun bu haline gülümsedim.
Yemek hazırdı. Çalan kapıya bakmak için mutfaktan ayrılan Mert'ten sonra içeriye giren kadınla yutkundum.
"Mert..." Kadın yavaşça konuştuğunda arkasında kalan Mert ne yapacağını düşünüyordu. İkimiz de sorgular gözlerle bakıyorduk.
"Şey... İzel tanıştırayım, annem Gönül."
Annesi...
"Merhaba?" Sorgular şekilde bakıyordu.
"Anneciğim, sevgilim." Gönül Hanım'ın yüzündeki sorgular bakışlar yerini gülümsemeye bıraktığında hızlıca yanıma gelip bana sarılmıştı.
Noluyor?
"Mert Hakan senden çok bahsetti." Gülümsedim. Annesine bahsetmiş!
"Yalnız, bu kadar güzel olduğunu söylememiştin." Her iltifatta biraz daha gülümsüyordum. Bakışları ocağa kaydığında şaşkınlıkla baktı.
"Kıza yemek mi yaptırıyorsun!" Mert ellerini havaya kaldırdığında gülmemek için kendimi zor tutuyordum.
"Anneciğim sen hayırdır? Haber de vermedin."
"Yarın gideceğim, işim vardı bugün." Anlayışla kafasını sallamıştı Mert.
"Gönül Hanım siz isterseniz eşyalarınızı bırakırken ben de sizin için de bir tabak koyayım." Kaşları çatılmıştı.
"Ne hanımı kızım? Gönül Teyze diyebilirsin, Abla diyebilirsin." gülümsedim. Ardından Mert Hakan konuşmuştu.
"Yani anne de diyebilirsin." söylediği şeyle kızardığımı hissettim. "Utandırmasana kızı." Gönül Teyze Mert'e doğru konuştuğunda güldüm.
O içeriye gittiğinde Mert belime sarıldı. "Yalnız siz iyi de anlaşırsınız." Dediği şeyle sırıtmaya devam ediyordum.
"Gerildim Mert." "Gerilme güzelim, annem seni sevdi bile." Beni rahatlatmak için yanağıma öpücükler kondurup benden ayrılmıştı. Yemekleri tabaklara yerleştirdiğimde başlamak için Gönül Teyze'yi bekliyorduk.
Tadına baktığında şaşkınlıkla bana baktı. "Çok güzel olmuş kızım, ellerine sağlık." Mert bıyık altından gülüyordu gerginliğime.
•
"Annemle tanıştı." Mert Hakan olayı yakın arkadaşı olan İrfan ve Ferdi'ye anlatıyordu. Gülmekten anlatamıyordu demek daha doğru olurdu.
"Annem bi' girdi içeri. Bembeyaz kesildi İzel." Koluna hafifçe vurduğumda kolunu omzuma atıp saçlarıma bir öpücük kondurdu.
"Yalnız bir görmelisiniz. Ne kadar ilgili." Gözlerimi devirdim.
"Sen benim annemlerle tanıştığında nasıl olacaksın merak ediyorum."
"Tanışacak mıyım?"
Nasıl yani?
"Tanışmayacak mısın? Sen benimle oynuyor musun?" Kaşlarım çatılmıştı.
"Güzelim ne alakası var, tanışacağım tabii ki. Kimden isteyeceğim seni?" Kesin kesin.
"Abimle tanıştığında sen de bembeyaz kesilmiştin Mert!" Hatırladığım şeyle gülmeye başladım. Mert hatırlayınca sırıttı.
"Ulan bir girdik eve abisi evde. Adamla bakışıyoruz böyle dedim noluyor." Anlatış tarzı o kadar komikti ki.
"İzel, biraz konuşalım mı?" Altay bana seslendiğinde kafamı sallayıp yanına ilerledim. Benim odama gittiğimizde gerginlikle konuştu.
"Mert Hakan'dan hoşlandığını nasıl anladın?" Şaşkınlıkla ona baktım.
"Yani sürekli yanımda olmasını istiyordum. Yanımda olduğunda her nerde olursam olayım evimde gibi hissediyordum. Onun başkasıyla olabileceği düşüncesi beni deli ediyordu. Elimde olsa, onu küçültüp kalbimin odacıklarından birine koymak istediğimi fark ettiğimde anlamıştım."
Bunu sormasındaki gaye hoşlandığı biri olmasıydı.
"Şu tercüman kız değil mi? Adı neydi? Nehir." Gülümsemişti bana. Kafasını salladığında gülümsedim.
"Güzel kız. Zaten hep yan yanasınız." Altay kafasını eğdi. Bir sorun vardı.
"Ben ona bir yanlış yaptım." Kaşlarımı çatmıştım.
"Ne yanlışı?"
"Biliyorsun zannediyordum. Biz sevgiliydik ve ben ona inanmak yerine başkasına inandım. Sana bu soruyu sormamdaki gaye ona hissettiğim şeylerin aşk olduğundan emin olmak istememdi. Ne yapmalıyım? Nasıl düzelteceğim?"
Şaşkınlıkla ona bakıyordum. Ben neler neler kaçırmışım.
"Bazen özür dilemek yetmez ne yazık ki. Hele de sevgiliyken yaptığın bu hatanın bedelini bir süre ödeyeceksin. Bence eğer aşık olduğunu düşünüyorsan gururunu bir kenara bırakıp seni affedene kadar onunla konuşmaya çalışmalısın." dediğim şeyle gülümsedi. "Yapacağım, teşekkür ederim."
"Rica ederim, arkadaşlar bu günler içindir."
![](https://img.wattpad.com/cover/336314875-288-k278045.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Komutan || Mert Hakan Yandaş
Fanfic"Özledim, deli gibi." Gülümsedim, ben de özlemiştim. "Ben de öyle bebeğim. Ben de özledim." Yanaklarını okşadığımda gözlerini kapamıştı sanki bir şeyleri çok daha iyi hissetmek için. Dudaklarına kondurduğum öpücükle gülümsemişti. Bunu bekliyordu. Ö...