Iya gözünü beyaz ve mavilerden oluşan, sanki bir prensesin odasıymış gibi gözüken bir odada açtı. Burası neresi hiç bilmiyordu. Sakince ayağa kalkıp odayı gezmeye başladı.
Odada birbirlerinden mükemmel birkaç tane dolap vardı. Iya onları açmaması gerektiğini biliyordu, fakat dayanamayıp açtı. Bu bir kitap dolabıydı. İçinde akla hayale sığmayacağı kadar kitap vardı.
Iya dolabı incelemeye başlamıştı ki kapı açıldı ve içeri uzun boylu, sarı, uzun saçlı, mavi gözlü ve fiziği tek kelimeyle mükemmel olan bir kadın girdi.
'Ah Iya, uyanmışsın demek! Ben senin teyzen Dolly. Seni görmeyeli on dokuz sene oldu... Neyse, sana reddetme şansının olmadığı bir teklifle geldim. Söz veriyorum uygun bir anda sana her şeyi anlatacağım, ' dedi ve Iya' ya baktı.
Iya kadına güvenmeye hiç razı değildi, fakat yüzündeki o sıcacık gülümseme onu rahatlattı ve 'Tamam, size güvenmeyi seçtim. Her şeyi anlatacağınız o boş zamanı bekliyor olacağım... Peki bu reddetme şansımın olmadığı o teklif neymiş? Ve ben neredeyim?' dedi ona bakarak.
Dolly' de gülümseyip 'Şu an Ay Kalesi'ndesin. Teklifim ise... Hadi kalk, Kale'yi gezeceğiz! Takıl peşime küçük hanım!' dedi.
İkisi birden ayaklanıp odadan çıktılar ve kendilerini uçsuz bucaksız bir koridora attılar.
Iya o kadar heyecan yapmıştı ki istemsizce Dolly'nin elini tutmuştu. Uzun uzun koridorlar geçtikten sonra kocaman, üstü beyaz beyaz ama çok güzel taşlarla kaplı bir kapının önünde durdular. Kapının üstünde mavi boya ile 'TAHT ODASI' yazıyordu. Iya anlam verememişti, fakat o an teyzesinin ona söz verdiği aklına geldi ve rahatladı. Dolly Iya'ya, Iya Dolly'e baktı ve Dolly en sonunda kapıyı çalarak içeri girdi.
'Kızınızı getirdim majesteleri' dedi Dolly eğilerek reverans yaptığında. Iya ondan bahsedildiğini anladı ve içeri girip o da hafifçe eğilerek reverans yaptı.
Onu gören kumral saçlı kadın, göz yaşlarına hakim olamadı ve koşarak Iya'ya sarıldı. Iya anlamamıştı, hafifçe geri çekilerek kadına baktı. 'Iya, kızım. Seni çok özledim canım. Seni on dokuz senedir görmedim...' diye sızlanmaya başladı kadın. Iya onu görünce iyice teyzesine sindi. Teyzesi de kadını azarlar gibi 'Luna! Kendine gel, bak kızı ürküttün' dedi Iya'yı göstererek. Luna denen kadın hemen kendine çekidüzen verip 'MERHABA IYA. BEN SENİN ÖZ ANNEN LUNA LİN, YANİ BU KRALLIĞIN KRALİÇESİ' dedi ona elini uzatarak. Iya kaşlarını çatıp kadının elini sıktı. 'Memnun oldum efendim, bende Iya ve sanırım artık soyadım Lin,' dedi sakince.
Bir saat kadar annesi hikayenin bildiği kısmını anlattı ve işleri olduğunu söyleyerek oradan ayrıldı. Iya tekrar Dolly ile baş başa kaldı. Dolly ona 'Prensesim, eğer isterseniz beraber önce sarayı sonrada şehri gezelim' dedi gülümseyen gözlerle. Iya'da kabul edince taht odasından çıktılar.
Dolly önde, Iya arkasında bir yerlere girip çıkıyorlardı. En sonunda arkalarında kalan büyük kapıdan kalenin girişinde olduklarını anladı. 'Tenya, Yin bu PRENSES IYA. Iya bunlar ise Tenya ve Yin, kralın kale içi korumaları' cümleleriyle irkildi Yin ve Tenya denilen adamlar. Dolly eliyle onları gösterirken Iya ise nazikçe eğilip reverans yaptı, onlarda aynı şekilde eğildi ve tekrara önlerine döndüler.
Hava kararana kadar gezdiler. En son saat akşam sekizi vurunca teyzesi Iya'nın elinden tutup onu odasına çıkartıyordu ki durdu. 'Ah Iya sana bir elbise bulmalıyız. Yürü ablanın odasına.' Dedi Dolly Iya'yı çekiştirirken. O an ise duraksama sırsı Iya'daydı. Iya'nın bir ablası mı vardı? Dolly tekrar Iya'yı dürttüğünde üstünde PRENSES LORA yazan bir kapının önünde duruyorlardı. Dolly kapıyı tıklayıp içeri girdi.
'Merhaba Lora. Kardeşin Iya'nın henüz bir elbisesi olmadığı için senden almaya geldik. Kendisiyle yemekte daha iyi tanışırsın' dedi ve Iya'yı içeri aldı. Iya onu görünce resmen büyülenmiş gibi oldu.
Fakat yine bütün gün yaptığını tekrar yapmalıydı, nazikçe eğilip reverans yapmak. ÇÜNKÜ NASIL OLSA O DA ARTIK BİR PRENSESTİ.
Iya kıza selam vermişti, fakat kız hala sandalyesinde oturup saçları ile uğraşıyordu. Kız da kendini tanıtınca adının Lora olduğunu anladı. Onlar orda muhabbet ederken Dolly lafa girdi 'Iya, yemekte ablanla zaten yeteri kadar konuşacaksın, şimdi lütfen çıkalım ve sende hazırlan' cümlesi ile. Iya kabule etti ve Lora'yla birazdan tekrar görüşmek üzere ayrıldı.
****
---------------------------------------------------------------------------------
! DUYURU!
Herkese tekrardan merhaba, önce bir duyuruyu yapayım, hemen diğer şeylere de geçeceğim.
DUYURU: ARKADAŞLAR BUNDAN SONRA BÖLÜMLERİ HER CUMA 21:45' TE YAPACAĞIM
Duyuru bu kadardı.
Bölüm diğer bölümlere göre uzun bir bölümdü ama olsun, ben çok beğenerek yazdım.
Herkese iyi haftalar dilerim, bu haftalık bu kadardı. Kendinize dikkat edin. Haftaya cuma görüşmek dileğiyle...
