Delta

2.1K 277 84
                                    

Dans sonrasında Alfa Lee, Jisung ile resmi olarak tanışmıştı. Dostu Han Seol'un torununun oğlunun ruheşi olmasına oldukça sevinmişti.

Davet Alfa Lee'nin iyileşmesi haberi ile daha da şenlikli hala gelmişti. Tüm konsey üyeleri de Alfayı tekrar görmenin mutluluğunu yaşıyordu. Şenlikler gece yarısını kadar sürmüştü. Alfa eşiyle yaptığı dans sonrası odasına çekilmişti. Konsey üyeleri parti sonlarına doğru saraydan ayrılmıştı. Herkes çekildikten sonra sarayın bahçesi gençlere kalmıştı. İlk ayaklanan delta oldu. Eşine elini uzattı.

"Bugün çok yoruldun biraz dinlenmelisin" dedi.

Deltanın sözleriyle yorgunluğu farkeden Jisung ayaklandı. Yarın onu daha yorucu bir gün bekliyordu. Resmi olarak deltanın nişanlısı olarak tanıtılacaktı. Alfa resmi duyurunun gerekli olduğunu söylemişti. Nişan işini ise sabah detaylı konuşacaklarını söylemişti. Aslında Jisung neden bu kadar acele edildiğini anlamamıştı. Zaten oldukça yorucu bir gün geçiren omega daha fazla şey düşünmek istemedi. Delta ile sessiz koridorlardan geçerken ikisi de konuşmuyordu. Jisung'un odasının kapısına geldiklerinde durdular.

"Yorucu bir gündü" dedi Jisung.

"Evet oldukça yorucu bir gündü. Gerçek gelmiyor ama her şey bitti. Babam gözlerini açtı. Onun sesini duymak bile çok farklı bir duygu. Çok mutluyum ailem tekrar bir arada."

Jisung sıcak bir gülümseme sundu. Anne baba kavramı ona çok uzak kavramlardı. Seungmin'in anne babası vardı. Felix'te uzun yıllar büyükanne ve büyükbabasına anne-baba diye hitap etmişti. Ama bu kavramlar Jisung'un hayatında hiçbir zaman olmamıştı. Büyükannesi her zaman büyükannesiydi. Anya'ya ise büyüdükten sonra zaman zaman anne derdi. Küçükken bu konu yüzünden büyükannesini çok üzmüştü. Hatta evi terkedip ruhlar ormanına kaçmıştı. Orada büyük korku yaşayan küçük Jisung yine onu arayıp bulan Han Seol'a sığınmıştı. Büyükannesinin hayatındaki yerini o zamanlar anlamıştı. Biraz daha yaşı büyüyünce Han Seol'un ne kadar zor bir hayat yaşadığını farketmişti. Bu onun için dönüm noktası olmuştu. Şımarık Jisung gitmişti yerine daha olgun daha düşünceli bir Jisung gelmişti. Hayat onu erken büyütmüştü.

"Senin adına çok mutlu oldum" dedi Minho'ya sıcak bir gülümseme verirken. Jisung'un iyice gözlerinin kapandığını gören Minho, "Çok teşekkür ederim omegam. Her şey için çok teşekkür ederim iyiki benden vazgeçmedin." dedi.

Jisung Minho'nun elini tuttu. "Ruheşim olduğunu öğrendiğimde tamamen bir belirsizlik içindeydik fakat seni tanımayı seçtim. Her şey bir büyüden ibaret olmasa ve sen gerçek anlamda birini sevseydin bizim yolumuz asla birleşmezdi. Fakat kader bağımız o kader güçlüydü ki birbirimize tanıma fırsatını verdi."

Minho Jisung'a sıcak bir gülümseme sundu.  Dudaklarına küçük bir öpücük verdi. "İyi geceler sevgilim."

"İyi geceler" diyerek odasına geçti Jisung. Üzerindekileri çıkardı sıcak bir duşa ve güzel bir uykuya ciddi anlamda ihtiyacı vardı. Yarın onu nelerin beklediğini bilmiyordu.

Minho ise odasına girmiş kendini yatağa attı. Sırtındaki kaslar gerilirken yattığı yerde esneme hareketleri yaptı. Omuzlarındaki büyük yük kalkmıştı.

Büyünün tesirinde olduğu zamanları düşündü. Vita ve ailesine verdiği tavizleri, ülkeye bu kadar rahatlıkla giren büyücüleri her şeyi düşündü.  Zor zamanlar geçirmişti. Bazen kalbinin vitayı kabul etmediği zamanlar olurdu. O zamanlar boynundaki dövme sızlar kafasındaki düşünceler dağılırdı. Şimdi açık bir zihinle baktığında hepsinin büyüdün ibaret olduğunu görüyordu.

Eski ilişkilerini düşündü ve 28 yaşında bir adam olarak aşkı ilk defa Jisung ile tatmıştı. İlk defa gerçekten seviliyordu. Jisung'a her şeyi sunmuştu ama o asla fazlasını istememişti. Bazen mutlu olduğu küçük şeyler Minho'yu o kadar şaşırtıyordu ki inanamıyordu. Ondan pahalı mücevherler, hizmetkarlar, kendine itaat edecek teba istemiyordu. Sevgi,  saygı ve sıcak bir yuva mutlu  anılarla dolu bir hayat istiyordu. 20 yıl boyunca kısmen esir hayatı yaşamıştı. Bu süreçte kendini inanılmaz derece yetiştirmişti. Her konuda yetenekliydi.

Love Me/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin