••Bölüm 10••

392 30 6
                                    

Multimedya da Ömür ve Poyraz' ın partide giydiği kıyafet var.

Bölüm şarkısı "Ed Sheeran - I see fire"

...HATIRLATMA...


"Söyliyceklerim aslında çok uzun birşey değil, fazla uzatmıycam. Bu gün bu yarışı kazanmanın bir nedeni var. Şans meleğim de buradaydı. Bugün ben onun sayesinde kazandım. Bu yüzden onu yanıma çağırmak istiyorum" Hala bana bakarken bir an için gözlerim Beste' ye kaydı.

Sırıttıktan sonra oturduğu yerden kalkıp Poyraz' ın olduğu tarafa doğru yürümeye başladığında tekrar Poyraz' a baktım.

O benim aksime sırıtıyordu..

"Ömür buraya gelir misin?"






Ben şaşkınlıktan nefes almayı bile unutmuşken çevredeki bir Poyraz' a bir bana bakan meraklı bakışları es geçtim. Görüş alanımda bir tek Poyraz' ı tutuyordum. Allah aşkına ne yapmaya çalışıyordu bu çocuk...

Poyraz yavaşça elini bana doğru uzattığında arkadan birisi beni ona doğru ittirdi. Arkama baktığımda gördüğüm kişi beni şaşırtmamıştı.

Cansel...

Sırıtarak bana bakarken ilerlemem için ellerini öne doğru salladı.

Küçük ve ağır adımlarla Poyraz' a doğru ilerlerken bir yandanda Beste' ye bakmaya çalışıyordum.

Poyraz' ın şans meleği olarak beni göstermesinden sonra olduğu yerde donup kalmıştı. Bir süre sonra kendine gelmiş olacak ki 20 santim topuklu ayakkabısıyla ayağını sertçe yere vurup ters yöne doğru uzaklaşmaya başladı.

Bu durum beni biraz mutlu ederken bir yandan da huzursuz etmişti.

Poyraz bana piç gibi sırıtırken ben ona yüzümü asmış konuşmasını bekliyordum. Birden kolunu omzuma atınca şaşkınlığım iki katına çıktı.

Kimsenin duyamıycağı bir şekilde fısıldadım.

"Sen kimsin ve Poyraz nerde?"

"Buradayım güzelim ama istersen senin için başka birisi de olabilirim."

"O zaman bizim yazlıktaki Furkan ol" gülmemek için kendimi tutarken vericeği tepkiyi bekliyordum.

"Furkan kim lan, siktirtme şimdi Furkan' ını"

"Ve eski Poyraz geri döner" gözlerimi devirip hala ilgisini bizde tutan kalabalığa baktım.

Kolumla hafif Poyraz' ı dürttükten sonra gözlerimle 'birşey şöyle ve gidelim' der gibi baktım. Buradan bir an önce gitmek istiyordum, çünkü kalabalığın gözlerinin benim üstümde olmasını sevmiyordum.
"Birşey söylememize gerek yok" dedikten sonra elimden tuttu ve beni çekiştirmeye başladı.

"Nereye gidiyoruz" beni takmadan ilerlemeye devam ettiğinde bağırma gereksinimi duydum. "Heyy!!"

"Korkma seni ıssız bir ormana götürüp tecavüz etmiycem" dedikten sonra gözlerini vücudumda gezdirdi.

"Peki ne istiyorsun, beni yeterince utandırdın zaten" yavaşça bana doğru yaklaşmaya başladığında sesli bir şekilde yutkundum. Eminim o da bunu duymuştu.

PROBLEMLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin