2 gün sonra;
Harika ilk günden kayboldum.
Beş dakikada bir daire çizdiğimin farkındayım. Şu an ıssız ve dar bir sokakta yürüyorum.
Tabi ki sabahın altısında sokakta kimsenin olması beklenemez.
Neden annemin beni bırakma teklifini kabul etmedim ki? Ben nerden biliyim okulun yolunu.
Eski evimiz olsa aradan 3 yıl geçmesine rağmen kaybolmak imkansızdı. Her yeri ezbere biliyordum, şu anda yürüdüğüm sokak bana çok yabancıydı.
Yürümeye devam ederken birinin seslendiğini duydum. Bana seslenmiş olamazdı. Buradaki birini tanımam imkansızdı. İlk gelişimdi nasıl olsa.
Arkama bakmayıp yürümeye devam ettim. Aynı ses bir daha seslenince merakıma yenilip arkama döndüm.
Keşke dönmeseydim. İçimi bir huzursuzluk kapladı. İki tane adam bana el sallıyordu.
Adımlarını hızlandırmam gerektiğini anladım.
Nereye gittiğini bilmiyordum, iyice kaybolmuştum. Annemle alışverişe çıktığımızda telefon aldırmadığıma lanet ettim.
Artık hızlı yürümekten çok koşuyordum. Arada birde arkadaki adamlara bakıyordum. Onlarda benimle birlikte koşuyor
"Hadi ama çok eğlenicez. Naz yapma " gibi şeyler söylüyordu. İyice yorulmuştum.
Büyük adımlarla koşarken sert bir şeye çarptım ve yere düştüm.
Kafamı kaldırdığımda karışımdaki yakışıklı çocuğa bir süre baktıktan sonra hemen ayağa kalkıp
" Lütfen bana yardım et. Kim olduğunu bilmediğim iki adam beni takip etmeye başladılar." dedim adamları göstererek.
Adamlar çoktan yanımıza gelmişlerdi bile, ama hiçbir şey yapmıyorlardı. Sanki yanımda ki çocuktan korkuyormuş gibi bir halleri vardı.
" Kendi başına hallet" ilk başta dediklerini anlamadan ifadesiz bir şekilde çocuğa baktım.
Daha sonra "Nasıl yani hiçbir şey yapmıycak mısın? Nasıl bir insansın sen? Benim okula gitmem gerekiyordu ama kayboldum. En azından yolu söyle ki oraya doğru koşayım." bunları söylerken bir yandan da fırsat buldukça adamlardan uzaklaşmaya çalışıyordum.
Adını bilmediğim çocuk birşey demeden arkasını dönüp yürümeye başladığında kaçmayı düşündüm.
Tam adım atacaktım ki adamlardan biri bileğini tutup beni kendine çekti.
Bende "Lütfen bana yardım edin, kimse yok mu? İMDAATTT!!! " diye bağırıyordum.
Adamın eli arsızca ceketimin fermuarına giderken benimde sesim iyice kısılmıştı. Artık çığlıklarım kesik kesik inlemelere dönüşmüştü.
Gözlerimi kapattım ve ağlamaya başladım. Umudumu iyice kaybetmiştim artık. Ne olucaksa çabuk olsun ve bitsin istiyordum. Çabalamamın faydası yoktu nasıl olsa. Bu adamlar benden 2-3 kat güçlüydüler. Zaten cılız kollarımla onları engellemem imkansızdı.
Kurtulmak için çabalamaya devam ettim. Bir elimle dudağımı kapatırken, diğer elimle de adamı engellemeye çalışıyordum.
Yoğun içki kokusu miğdemi bulandırıyordu ve her an kendimi kusabilirmişim gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PROBLEMLİ
Romance"Her kızın ilk aşkı babasıdır." derler. Ben 14 yaşımda ilk aşkımı kaybettim. 3 yıldır akıl hastahanesinde kaldığım her gece kendi yalnızlığımla boğuşuyorum. Korktuğum tek şey karanlık. Yeni okulumda yaşadığım tüm acılarımı unutmaya çalışıyorum. Poy...