"Hyunjin!!"
Diye seslendim hyunin beni duymamıştı tabiki. Büyük ihtimalle şarkı dinliyordur. Ama ben şansımı denemek için tekrar seslendim, ama bu sefer gerçekten bağırdım.
"HYUNJIN BURAYA GELSENE!"
Galiba bu sefer duymuştu çünkü ayak sesleri duyuyordum. Ayak sesleri yaklaşırken bende koltuğu döndürüyordum.
"Niye bağırıyorsun acaba? Bu sefer sebebi nedir beyefendi??"
Sordu chan. Bu sefer ondan büyük dayak yiyeceğime emindim. Çünkü ben her seferinde bir şeylere agresif yaklasirdim. Bilerek yaptığım birşey değil. Yapı meselesi. Elimde değil.
"Hyung, hyunjin'e çağırdım. Ama beni duymuyo. Bende şarkı dinliyordur diye düşündüm ve hemen bagirma icrati içine girdim ve yaptım. Şimdi de burdayiz işte."
dedikten sonra alık alık sırıtmaya başladım. Tam gözümü kirparken kafama yediğim darbeyle kendime geldim.
"Hyung! Ne yapıyorsun ya. Of şişcek şimdi. Randevum vardi-"
Tekrar vurmuştu. Artık tepki veremez hale geldiğini hissediyorum.
"Han seni son kez uyarıyorum. Bir daha bagirdigini duyarsam kafana vurmakla bırakmam haberin olsun."
O sırada içeri hyunjin geldi.
"Ne çok dir dir ettiniz be yeter!"
Şimdi elime düşmüştü. Kendine kacicak yer aramaliydi. Chan beni çok pis dovucek olsada..
"Chan hyung, çok özür dilerim. Bunu daha sonra telafi edicem."
deyip önünde saygıyla eğildim ve hyunjin'e döndüm. Bana gülerek bakıyordu, ben tam ona doğru koşmadan önce şunları söyledi.
"Yine kimi pataklicaksin da özür diliyosun hanji."
dedi gülerek. Bende gülerek ona doğru koşmaya başladım. O ne yaptigimi daha anlayamamisken ben onu yere sermiş, yüzüstü yere çevirip sırtına oturup ellerini tuttum ve konuşmaya başladım.
"Evet, evet, evet hyunjin.. elime düştün. Seni cok guzel sevicem."
"Han bana daha sonra bira ismarlarsan, hicbirsey görmemiş ve duymamış gibi davranırım."
Chan hyung'un da hoşuna gidiyordu.. kavga etmemizi izlemek yani. Ama bu onun işiydi, bizi dizginlemek.
"Bira senin kulun köpeğin olsun hyung."
Chan hyung sanki hicbirsey görmemiş gibi uzaklasmisti. Biz Chan hyung ile bu sohbeti ettiğimiz sırada hyunjin bana onu birakmam için yalvarislarda bulunuyordu, ama tabiki benim hic umrumda değildi.
Hyunjin, Chan hyung ile konuşmamızın bittiğini anlamıştı ki tekrar konuşmaya başladı.
"Han'im, canim, lütfen arkadaşım, yoldaşım."
O konuşurken ben onu daha sıkı tutuyordum.
"Hey, hey, hey. Sessiz ol lütfen. Birilerinin böyle bagirdigini duymasını istemezsin. Değil mi?"
"Nasıl? Ben nasıl bağırıyorum ki?"
Ses tonumu tutabildigim kadar düz yani aynı tutarak,
"Acınası şekilde bağırıyorsun hyunjin."
deyip, kahkaha atmaya başladım. Ama Hyunjin'i bırakmamıştım. Aksine benden bir adım uzakta, yerde duran ipi alıp ellerini bağlamaya başladım.
"Han, tamam güldük eğlendik. Abartmasan mi diyorum artık."
O sirada içeri changbin geldi.
-
selam çiçeklerim 🌸🥟🥟 umarım bu kitabı beğenirsiniz. İlk 5 bölüm falan biraz boş gibi geçebilir ama ilerleyen bölümlerde çok egleniceksinizz
bu bölüm de biraz kısa oldu ama bir sonraki bölümler biraz daha uzun olacak.
okulum olduğu için bu kadar yazabiliyorum. umarum anlayış gösterirsiniz.okuduğunuz için teşekkürler ❤️
oy verip, yorumlarda kendinizi belli edersiniz sevinirimm
❤️🩹❤️🩹huncinle kalın
un çocuğum ya çok seviyorum 🥟❤️🩹🥹🥹❤️🩹
ŞİMDİ OKUDUĞUN
super board - minsung
Fanfiction★ 200323 Minho'nun arabası bozulur ve yol üstündeki bir tamircide arabasını tamir ettirmek ister..