NUD

Kısım 1: Nefes nefese

NUD EVRENİNE HOŞGELDİNİZ ta-dam! (kapı açma efekti)

Öncelikle herkese merhaba:)) Kurgunun kendi içerisinde terimleri bulunmaktadır. Bu sebeple bölüm başlarında küçük tanımlamalar ve hatırlatmalar yapmam gerektiği fikrindeyim. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı ve değerlendirmelerinizi heyecanla bekliyorum! :) Dalış başlasın.

NUD SÖZLÜĞÜ

Unus; safkanlardır. Dişil (esse)  ve eril (serpens) olmak üzere iki temel çeşidi vardır. 

Deka; melezlerdir. Metis olarak da isimlendirilebilirler. Eril ve dişil karakter taşımakla birlikte safkanlardan en büyük farkları verimli döl sayılarında istikrarsızlıktır.  Bu sebeple aileler tarafından tercih edilmezler.

Ekzo ; NUD toplumu içindeki kısır bireylerdir. Genetik ve biyolojik açıdan döllenmeleri imkansızdır. 

Kısım 1: Nefes nefese 

Zemin ayaklarımın altında kayıyordu. Döşemeyi döven adımlarım hızlandıkça baldırlarımda hissettiğim yakıcı laktik asit artıyor, evrak dosyası yaslı göğsüm inip kalkıyordu. Merdivenlerdeki insanlara çarpmamak için yaptığım manevralar sonucu başarıyla beşinci kata ulaştım. Koridorun ucunda bana el sallayan tanıdık yüze doğru yollandım.

"Buraya kadar koştun mu? Bu işte bayağı iyisin. Mesai bitimine kadar yetiştiremezsin sanmıştım" dedi eczacı. Sevecenlikle gülümsediğinde gözleri parıldayan biriydi. "Bakalım eksik belge varmıymış?"

"Sistemdeki bir aksaklık yüzünden Nöroloji ve Onkolojideki ihtiyaç kayıtları yarın sunulacakmış." diye açıkladım.

"Bilgim var." dedi bakışlarını evraklardan kaldırmadan. Düzeltme için hazırda bekleyen kalemi cebine yerleştirdi. Saatine baktı. "Bu gece nöbetçiydin değil mi?"

Başımla onayladım.

"Kiminle birlikte?"

Surat asmamak için büyük bir çaba sarf ederek "Benim için kiminle olduğunun pek bir önemi yok." diye mırıldandım.

"Anlaşılan bahsi geçen kişi Nano." Saçını kaşıdı. "İstersen çizelgede değişiklik yapabilirim. Sizin pek iyi anlaşamadığınız istihbaratını almıştım. Takdir edersin ki hastanede dedikodu çabuk yayılır."

"Gerçekten kiminle çalıştığımı sorun etmiyorum."

"Evet biliyorum. Sen sadece işine bakan birisin. Belki de haklısın ne kadar vakit geçirirseniz o kadar aranızdaki buzları eritme şansını yakalarsınız." Elini omzuma koydu. "Yine de Nano canına sıkacak bir şey yaparsa bana bildir. Anlaştık mı?"

"Anlaştık efendim."

Bir kahkaha attı. "Bana ismimle hitap etmen yeterli demiştim. İki saatlik molanda dinlenmene bak." Topukları üzerinde döndü ve koridorun loşluğunda gözden kayboldu. Her çalışanın isteyeceği tarzda anlayışlı bir üsttü, astlarına şaka yapmayı ihmal etmeyen, gözetimi altındaki atmosferin negatifliğini bizzat kendi çözmesi gerektiğine inanan biriydi.

Nano çalışma arkadaşlarımdan biriydi. Üç ay evvel benim de içinde olduğum eczane ekibine katılmıştı.

Eril özellikleri baskın tipik bir melezdi. Çok alışkın olduğum bir profil olduğu, yaşlarımız da yakın olduğu için başlangıçta gayet iyi anlaşıyorduk. Hatta eczacıdan servis programlarımızı aynı şekilde düzenlemesini bile rica etmiştik. Öğle yemekleri, sabah atıştırmalıkları ve sigara molalarında -o içiyordu ben genelde kahvemle ona eşlik ediyordum- birlikte vakit geçiriyorduk.