0.2

395 51 64
                                    

01.09.2022
Asaf'tan

Peşimden gelen adamlar döndüğüm sokağa dönemeden, karşıma çıkan ilk binanın kapısını ittim ve şansıma kapı açık olduğu için de direkt binaya girerek hızla merdivenlere yöneldim.

Binayı dışarıdan pek inceleme şansım olmamıştı, zira peşimden gelen adamlardan kaçmakla meşguldüm ama apartmana benzemiyordu. En azından ev olarak kullanılan apartmanlara benzemiyordu.

İlk kata çıktığımda, hafif aralık olan çelik kapıya kaşlarımı çatarak baktım. Kapının üstünde bir telefon numarası yazılıydı, zilin olduğu yerde ise Yokan Akademi yazan bir tabela asılıydı. Altındaki figürlere bir anlam veremedim ama tabelanın altında, "Yetişkin ve Çocuklar için Aikido" yazıyordu.

Herhalde derslik gibi bir yerdi. İçeri girip beş, on dakika saklansam, sorun olmazdı sanırsam?

Düşüncelerimin ışığında hareket ederek, kapıyı açtığım anda çok tuhaf bir ortamla karşılaştım. Sanki bir anda boyut değiştirmiş gibiydim. Jackie Chan filmlerinden fırlama bir salona geçiş yapmıştım.

Her an bir yerden Jackie Chan'in çıkmasını bekleyerek, sağ tarafıma döndüğümde, ikinci kez dumura uğradım.

Kendimi kapıdan içeri attığımda, karşımda tuhaf kıyafetler giymiş, yaş aralığı belli olmayan kadın ve erkekler görmeyi beklemiyordum. Tek derdim, canımı almak için peşimden koşan adamlardan kurtulmaktı ancak... Burası da neydi böyle? Bu insanlar ne giyiyordu böyle?

Ayin falan mı yapıyorlardı acaba?

İri yarı etekli bir adam öne çıktığında, kaşlarımı çatarak onlara baktım. İri yarı herifin arkasında beliren ve elini o herifin omzuna koyan, biraz daha uzun ve kalıplı, ancak öndeki adam gibi yapılı olmayan kişi, çok sakin bir ifadeyle, "Ne yapıyorsunuz?" dediğinde, şaşkınlığımı gizleyemeden hızlıca cevap verdim.

"Asıl siz ne yapıyorsunuz?" diye sordum. Ardından çelik kapıya döndüm. Beni buradan atarlarsa, peşimdeki adamlardan kaçabilir miydim? Derin bir nefes alarak gerisin geri sakin adama döndüm ve dudağımın kenarından akan sıvıyı -sanırım kandı- elimin tersiyle silerek, "Etek metek, hayırdır?" diye sordum.

Bunlar ne tuhaf kıyafetlerdi böyle? Cidden ayin yapıyor olabilirler miydi?

İri adam sanki biraz daha büyüyebilirmiş gibi öne çıktığında, sakin olan onun omuzunu daha sağlam tuttu ve kendisi öne çıktı. Bir anda herkesin önüne geçmişti.

"Etek değil bu," dedi, son derece sakin bir şekilde. "Hakama." Bir anlığına arkasına döndükten sonra gerisin geri bana döndü ve gözleri, gözlerimi yakaladı. Bal rengi gözleri ışıl ışıl parlıyordu, tuhaf bir tondu açıkçası. "...Ne yaptığımızın cevabıysa... Aikido," diyerek gülümsedi. "Savunma sanatı, ihtiyacınız var gibi gözüküyor."

Son söylediği cümle sinirlerimi bozarken, öne doğru bir adım attım ancak bacağıma yediğim tekmelerden dolayı attığım her adımda yalpalıyordum. "Sen şimdi o etekle kendini savunabiliyor musun?" diye sordum. Hakama mı her ne haltsa, baya baya etek gibi görünüyordu.

Sakin adam gülümseyerek, sakin ses tonunu bozmaksızın, "Bir şansınızı deneyin isterseniz," dedi.

Gözlerimi kısarak ona biraz daha yaklaştım ve hiç düşünmeden yumruğumu çenesine doğru savurdum. Eğer bu yumruk çenesini bulmuş olsaydı eminim çok canı yanardı ama ben daha ne olduğunu anlayamadan, dirseğimde hissettiğim korkunç acıyla yüz üste yere yapışmıştım.

Etekli sakin adam, tek dizinin üstünde yanıma çökerken, dirseğime verdiği baskıyı arttırarak beni yere sabitlemişti. Bütün kolum korkunç bir acıyla sızlıyordu. Elimi yere vurarak, derin bir soluk aldım. Az önceki artistliğimin peşinden durmasını söyleyecek kadar gurursuz değildim ancak durmasına fena halde ihtiyacım vardı.

Aikidoka | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin