0.9

443 59 77
                                    

02.09.2022
Teoman'dan

Asaf, eline aldığı mopla tataminin her bir köşesini ondan beklemediğim bir titizlikle silerken, birkaç dakika önceki düşünceler aklımdan silinip gitmişti.

Sırf onu kışkırttığım, biraz da gaza getirdiğim için aikiodaya başlamaya karar verdiğini düşünmüştüm... Ancak, şu anda ders alanını temizlerken o kadar şevkliydi ki insanın sırf heves için gelmeyi düşündüğü bir yeri böyle şevkle silmesine inanmazdım.

Akido kıyafetlerini giymesine yardım ettiğimde ve hakamayı giydiğim sırada, gözünü kırpmadan beni izlemişti. Açıkçası, tek izleyişte kemeri de hakamayı da bağlamayı öğrendiğine inanıyordum çünkü bakışları çok dikkatliydi.

Mopla önüme geldiğinde, başını kaldırıp bana aşağıdan baktı. Öne büküldüğü için olduğundan da kısa görünüyordu.

"Buraya ayakkabıyla bastığımı nasıl anladın?" diye sordu.

"Ders sonunda öğrencilere burayı temizletiyorum ve tatamiden son geçen kişinin ayak izi kalmıyor..." dediğimde, derin bir iç çekti.

"Buraya ayakkabıyla basılmadığını bilmiyordum," dedi. Ses tonu özür diler gibiydi, samimiyetine inanıyordum.

"Artık biliyorsun," dedim, kısaca. Asaf, başını onaylarcasına salladı ve mopla önümden geçerken, sesini yükselterek konuştu: "Ee, peki, sana nereden esti aikido antrenörü olmak?"

"Annem karete yapıyordu, babam aikido. Birini seçmem gerektiğini düşündüm ben de..." dediğimde, başını çevirip bana baktı. Sonra tekrar önüne döndü.

"Buradaki gerçek bir katana mı?" diyerek kamizadaki katanayı gösterdi.

"Evet, sakın kınından çıkarma, gerçekten keskindir..." dediğimde, tedirginlikle ona doğru bir adım attım ancak tedirginliğimi fark eder gibi kamizanın önünden çekildi ve "Tehlikeli değil mi burada olması? Dışarda çocuklar için aikido, yazıyordu. Buraya çocuklar da gelmiyor mu?" diye sordu.

"Çocuklar açamaz, yetişkinler de pek meraklı değiller..." diyerek, aldığım nefesi yavaşça bıraktım.

"Ben meraklıyım ama..." diyerek, bana döndüğünde, "En azından söz dinliyorsun," dedim. "Meraklı olup söz dinlemeyenlerin canı yanıyor genelde."

"Bir gün kınından çıkartır mısın?" diye sorduğunda, gözlerim katanayı buldu.

Annem onu bana verirken, gerçekten kullanmayacaksam kınından çıkarmamam gerektiğini söylemişti. Hafifçe güldüm. Katanayı ne için kullanacaktım acaba? Harakiri yapmamı falan mı bekliyordu benden?

"Sanmıyorum..." dedim, düz bir sesle. "İyi temizliyorsun da, elin çok ağır... Bitiremedin hâlâ," diyerek, sırtımı duvara yasladığımda, mopu kenara bıraktı ve "Bitirdim," dedi.

"Ee, onu orada öyle mi bırakacaksın?"

Bana dik dik baktıktan sonra mopu yerden kaldırmadan süpürmeye devam ederek aldığı yere kadar gitti ve oraya gelince, "Eee, burada kalan tozları ne yapacağım?" diye sordu.

"Orada faraş var, onunla alıp banyodaki çöpe dökersin," derken, keyifle sırıtıyordum.

Tuhaf bir herifti ama birlikte vakit geçirmesi keyifliydi.

Geri geldiğinde tam karşımda durdu ve gözleri üzerimde gezindi. "Cidden o etekle nasıl rahat hareket ediyorsun?" diye sordu.

Hafifçe gülerek, "Bir kere giyince hakamasız çıplak hissediyorsun..." dedim. "Senseimden habersiz hakamamı sipariş etmiştim evde de boyu boyuma uyuyor mu diye denedim tabii..."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 27, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Aikidoka | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin