kilometre / ayber

1.9

herkese selam, ben geldim! lütfen yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın. hepinizi çoook seviyorum 💗

bir sürü iyi okumalar perisi en güzel perilerimeeee 🧚‍♀️

"çünkü..." dedi ve alkolün getirdiği hıçkırıkla birlikte cümlesini yarıda kesmek zorunda kaldı, kıvırcık saçlara sahip genç kız. müziğin ritmine kendisini kaptırsa da talya ve süsen'e sesini duyurabilmek için ayak uydurmayı erteliyordu. "çünkü tüm erkekler geri zekalı!"

süsen, aybike'nin cümlesine karşı kıkırdadı ve çoktan iyi olmuş kafasıyla, "evet..." dedi ve işaret parmağıyla farklı bir yönü işaret etti. "mesela sarp sadece fevri davranıyor!" 

omzunu silkti, aybike. "yani..." dedi kelimeleri uzatarak. "sarp'ı bilemem ama berk her şeyi kendisinin çözebileceğini zannediyor." masadaki bardağını aldı, yeniden içmek istediğinde onu engelleyen talya oldu. sarhoş olmayan tek kişiydi. 

"aybike, kaçıncı oldu! yeter artık." küçük bir çocuk gibi dudağını büzdü, genç kız. "adabımızla sarhoş oluyoruz şurada, talya... ayıp." 

başını olumlu anlamda salladı, süsen. "senin sevgilin bir olay çıkartmadığı için rahatsın." talya kıkırdadı. "biz buna birbirini anlayan, fevri davranmayan sağlıklı ilişki diyoruz canlarım."

aybike, çalan şarkının değişmesiyle birlikte kocaman sırıttı. "talya'ya inat bu şarkıyı sesli söyleyeceğim şimdi!" 

süsen, aybike'nin yanına gelip kolunu omzuna attı ve içkisini eline alarak gülümsedi. "ne barı burası? erkekleri gömme barı mı..." 

kıkırdayarak çalan şarkıya bağırarak eşlik etmeye başladı, aybike.

kay biraz ileri, konumuz yasak ihlali

çok saftım değil mi, ben de? 

olanları yuttum yani...

sen sustukça ben haberlerini kuşlardan aldım

insan böyle işte, bozuldum gel gör şaşırmadım

tam bu sırada mekandan içeri giren berk'i gördü, aybike. hemen sonrasında peşinden sarp ve kaan gelmişti. genç kız, kızıl oğlanı sinir etmek istedi. bara geldiğinden beri kendisine şekil yapan sarışın oğlanın yanına gitti, gülerek dans etmeye başladı. 

talya ise şaşkınlıkla aybike'ye baktı. berkleri arayarak kötü bir şey yapmamıştı, öyle değil mi?

"aybike nerede?" diyerek sordu, berk. talya ise korka korka sarışın oğlanın yanını işaret etti. berk, talya'nın işaret ettiği yere baktığında, yüz ifadesinin sertleşmesi saniyeler almamıştı. 

aybike, berk'i gördüğünde sırıttı ve alt dudağını ıslatarak şarkının sözlerine eşlik etti.

kim bilir zehirli dudağında

kaç gecenin, kaç güneşin tadı

bende hiç hasar yok aslında,

çocukken oynardım ben bunları

berk, sarışın oğlanın ellerinin ince beli kavramasına dayanamadı ve şarkı nakarata girdiği sırada yanlarına yaklaştı, müsaade istemeden kızı kolundan nazikçe kavrayıp kendisine doğru çekti. büyük avuçlarını ince belinde konumlandırırken, "yapma," dedi uyarırcasına.

kaşlarını çattı, genç kız. belini kavrayan bu sıcak avuçlar içini okşamıştı. "ne yapıyormuşum?" diyerek sordu. 

"sen gayet net anladın." güldü, aybike. belki de cesaretinin sebebi alkolden geliyordu. gerçi o istese bu davranışları yine sergilerdi ama utanırdı; işte aradaki fark buydu. sarhoş olmak onun utancını yok ediyordu ve zaten yapabileceği şeyleri daha açık, net ve şeffaf, çekinmeden yaşamasına olanak sağlıyordu.