herkese selam, uzun bir süreden sonra ben geldim! final bölümümüz...
lütfen son kez yıldıza basmayı ve bolca yorum yapmayı unutmayın yoksa üzücü oluyo... 💗
iyi okumalar perisi en güzel perilerime 🧚♀️
berk, sevgilisini otogardan alana kadar onu çok beklemişti. bir saat önceden gitmiş, onu ilk beklediği yerde beklemeye başlamıştı. doyamıyordu görmelere. o kadar güzeldi ki... yüzü, saçları, gözleri, bedeni... en çok ruhu güzeldi. berk özkaya, hayatında aybike eren'den daha güzel bir şeyle daha karşılaşmamıştı.
genç kızı gördüğünde sımsıkı sarılmıştı. sanki zaman onlar için durmuştu. bir tek birbirlerinin bedenleri etrafında kenetlenen kolları kalmıştı. berk özkaya, bu anı da çok beklemişti çünkü kolları yalnızca sevgilisinin bedenini sarabilirdi. solu, ona rezerve bir masaydı. güzelliği karşısında ise bi' rakı açtırır, bakışına içerdi.
sevgilisinin beline tek kolunu sarıp, "düşmeni istemem," diye fısıldadı. metroya binmişlerdi. genç kız tutunuyordu ama sevgilisinin onu belinden tutup kendisine çekişi daha cazip gelmişti. hayatı boyunca hiç bu kadar konforlu bir yolculuk yaptığını hatırlamıyordu.
"böyle daha rahat..." dedi gülümseyerek. berk imalı bir şekilde sırıttı. "rahat olur tabii... kapmışsın kapı gibi çocuğu, daha ne istiyorsun?"
kıkırdamadan edemedi, genç kız. "ben mi kaptım, sen mi kapıldın tartışılır orası..." berk, genç kızın ince belinde parmaklarını hafifçe oynatmaya başladı. daireler çiziyor, adeta minik minik okşuyordu. genç kız ise bu küçük hareket sayesinde midesindeki kelebeklerin arttığını hissediyordu.
"ben kapıldım." oğlanın açık sözlülüğü kızı gülümsetmişti. kıvırcık saçlarının bir tutamına dolanan parmaklara sevgiyle baktı. "saçlarına mesela..." gözlerinin içerisine baktı. "elalarına bakınca kendimi almam mümkün mü, aybike? akıl mı bırakıyorsun sen adamda?"
"bilmem..." dedi kız kıkırdayarak. oğlanın saçlarının arasına daldırdı elini, sevmeye başladı. "bırakıyor muyum acaba?"
berk, dayanamayarak genç kızı kendisine çekti ve saçlarının üstüne bir öpücük bıraktı. eğer metroda olmasalar gülüşünün tam üzerinden öperdi onu. doya doya.
"berk... metrodayız." kızın elini tuttu, üstünü okşamaya başladı. "evet," dedi yutkunarak. "ne yazık ki metrodayız."
yanaklarının kızardığını hissetti, aybike. geri durmak istemiyordu artık. kızılın beline biraz daha sarıldı, yanağını usulca göğsüne sürttü. kedi gibiydi adeta. "metrodayız," dedi üzüntüyle. berk yarım ağız gülümsedi. "ama ineceğiz."
"biliyorum, ineceğiz."
kısa süre içerisinde metrodan indiklerinde genç kızı elinden tuttu, etraftaki insanların dağılmasını bekleyene kadar olduğu yerden hareket etmesine izin vermedi. hemen sonrasında ise dizlerini kırarak tam minik gülüşünün üzerinden öptü onu.
"insanlar bakıyor..." omzunu silkti, kızıl. "baksınlar." dudağının kenarından öptü bu sefer. "herkes görsün güzelliğini." saçlarından öptü. "kalbimi saçlarına dolamama bu güzelliğin izin verdiğini..."
oğlanın ellerinden kurtulup ilerlemeye başladı, genç kız. "sus yoksa tyt türkçe sorularında her betimleme gördüğümde sen geleceksin aklıma."
genç kızın peşinden adımlarken samimi bir kahkaha attı, kızıl. "desene, sınavına bile karışmışım."
arkasından yetiştiği sırada belinden kavradı, kendisine doğru çekti ve bir çırpıda kucağına alarak ayaklarının yerden kesilmesini sağladı. aybike ani bir çığlık atarak, "berk!" dedi azarlarcasına. ama gülümsüyordu. işte bu sevindiriyordu oğlanı. kızın azarlayışları bile mutluluk içerisindeydi. tüm zıtlıklar, tamamlanmayı asırlardır bekleyen bir parça olarak gelirdi yanına. o ise bir gülüşüyle hallederdi bunu. büyü bozulur; evrenin sırrı açığa çıkardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
kilometre / ayber
Fanfictionberk, internet üstünden tanıştığı kıvırcık saçlı kızdan hoşlanmaya başlar.