seven

363 41 17
                                    

Minjeong, saatine baktı. Ning ve Aeri neredeyse 15 dakikadır lavabodan çıkmamışlardı. İyice meraklanmaya başlamıştı.

Jimin ona göre daha rahattı. Siparişler gelmişti, kendisine söylediği kahvesinden içerken etrafa veya Minjeong'a bakıyordu.

Minjeong heyecandan onun yüzüne bakamıyordu. Sürekli camdan dışarı bakıyordu ama onun kendisine baktığını hissediyordu.

"Nerede kaldı bunlar ya" Minjeong tekrar telefonundan saate baktı.

Jimin onun bu haline kıkırdadı. Onun elinden tutup telefonunu masanın üstüne bıraktı.

"Sakin ol. Ning açıklama falan yapıyordur belki. Uzun sürmüş olması normal. Uzun süredir hoşlanıyor sonuçta bu tür durumlar normal"

Minjeong elinin üzerinde ki elden onun konuşmasını çok dinleyememişti. Onun elinin sıcaklığını, kendi buz gibi teninin üzerinde hissetmesi onu ürpertiyordu.

Jimin, onun soğuk olduğunu fark etmişti. Onun üzerini kısaca süzdü. Şubat ayından mart ayına geçişler genelde soğuk olurdu ama buna rağmen Minjeong, ince giyinmişti. Normalde de soğuk olan teni, dışarısının soğukluğu ile daha da soğumuştu.

Jimin, sandalyesine astığı montunu alıp Minjeong'a nazikçe giydirdi.

Minjeong, onun bu hareketi ile şaşırmış ama bir yandan utanmıştı. Onun montunun içinde biraz daha ufak kalmıştı ve bu hali Jimin'e göre çok tatlıydı.

Minjeong kızarmış yanakları ile yanında ki Jimin'e baktı. Mont, normalde Jimin'e de büyük geliyordu ama Minjeong'a daha büyük gelmişti.

Jimin, yanında ki ufak kızın kendi montunun içinde kızarmış yanaklarıyla ve ufak haline gülümsedi. Bu hali bile onun için çok sevimli duruyordu, her gün sevimli bulduğu yüz şuan daha da sevimliydi.

Minjeong ona bir süre daha baktıktan sonra kahvesini aldı ve içti. İçerken gözlerini ondan kaçırmıştı.

Ning ve Aeri ellerini birbirlerinin ellerine kenetlemiş bir şekilde ikilinin yanlarına geldiler. İkisi de Minjeong'un Jimin'in montunun içinde beklemiyorlardı ama birşey demeden hem kendi hallerine hemde Minjeong'un haline gülümsediler.

Jimin, gelen ikiliye baktı daha sonra da ikilinin ellerine.

"Ne bu hal kızlar?" Jimin'in sözü üzerine Minjeong, elinde kahvesi ile diğer iki kıza baktı.

"Biz sevgiliyiz" Aeri direkt gülümsemesinin arasında konuşunca Jimin hafifçe gülümsedi.

"Ne güzel ama bana neden Ning'ten hoşlandığını söylemedin Aeri?" Jimin konuşurken gözlerini kısıp kaşlarını çattı. Ses tonu konuşurken dalga geçercesine çıkmıştı.

"Sana nasıl söyleyeceğimi bilemedim. Eskiden çok takmamıştım. Ufak hoşlantıdır diyip geçiyordum ama son aylarda daha da farklılaştı bu durum. Bugün buradan çıktıktan sonra sana söylemeyi düşünüyordum" Aeri'nin açıklaması üzerine Jimin başını onaylar anlamda salladı.

"Adınıza sevindim kızlar çokta yakışıyorsunuz" Minjeong, ikiliye bakıp hafifçe gülümsedi.

Ning, ona baktı ve hafifçe gülümsedi.

"Sağol canım darısı sizin başınıza gerçi adımları atmış gibisiniz kızın montunu giymişsin falan" Ning'in sözü üzerine Aeri sırıtarak ikiliye baktı.

Minjeong, anında kızarmıştı. Ufak kaldığı montun içinde iyice ufalmıştı. Jimin kıkırdadı.

"Biz sizin gibi jet hızında ilerlemiyoruz en azından" Jimin'in dediği ile Minjeong daha fazla kızarmış içtiği kahve boğazında kalmıştı.

group / winrina  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin