group / winrina ✔

eleven

"Kızım sen aşık olmuşsun!"

Jimin, Ning'in sözü ile duraksadı. Dediğin şeyin olma ihtimalini giden geçirmesi gerekiyordu. Hatta gerçek mi değil mi düşünmeliydi.

Düşüncelere dalmışken Ning ona bakıyordu. Bir süre sonra kapının çalma sesi ile ayağa kalkıp kapıyı açmaya gitti.

Ning kapıyı açtığında gördüğü yüz ile kocaman gülümsedi.

"Hoşgeldin sevgilim"

"Hoşbuldum bebeğim"

Aeri gelmişti. Jimin, evden apar topar çıkınca onu merak etmişti. En sonunda Ning ile konuşmuşlardı. Gelirken marketten de yemek almıştı. Minjeong'ta uyanırsa diye dördüne yemekte almıştı.

Aeri, Ning'in dudağına ufak bir öpücük kondurup içeri girdi.

Ning, kapıyı kapattı ve peşinden geldi. Jimin gelen bedene baktı.

"Naber mor lahana"

Aeri dalga geçer ses tonuyla konuşunca Jimin kaşlarını çattı.

"İyi desem yalan olur Giselle"

"Niye lan"

"Anlatırız"

Aeri başıyla onayladıktan sonra Ning ile mutfağa gittiler.

Jimin, tekrar düşünmeye başladı. Minjeong'u seviyor mu, yoksa sadece ufak bir hoşlantı mıydı?

Kafalarında dönen bir sürü soru arasında kendisine hakim olamayarak ayağa kalktı ve Minjeong'un odasına ilerlemeye başladı.

Kendisine hakim olamıyordu. Ayakları sadece Minjeong'un odasını konumlamış gibiydi. Zihni sadece Minjeong'un melek gibi yüzünü görmek istiyordu.

Odaya gelince derin bir nefes aldı. Daha sonra kapıyı yavaşça açtı.

Kapıyı açınca yavaşça içeri girdi. Minjeong hala yatıyordu ve gözlerini açmamıştı.

Kapıyı sessizce kapattı ve yanına oturdu. Onun önüne gelen saçlarını düzeltmeye başladı.

"Çok güzelsin Minjeong. Tıpkı bir melek gibi"

Ona bakarken mırıldandı. Elini onun yanağına götürdü ve okşadı. Hastalandığı için vücudu hala sıcaktı.

Bir süre ona baktıktan sonra tekrar masanın üstüne baktı. Masanın üstünde minik dolaplar vardı. İçlerinde ne olduğunu merak ettiği için ayağa kalktı ve o dolapların önüne geldi.

Bir kapağı yavaşça açtı ve içindekilere baktı. Bir sürü test kitapları ve konu tekrarı olan kitaplar vardı. Tek tek hepsine baktı ama birşey olmadığını görünce kapattı.

Diğer dolaba geçti ve kapağını açtı. Burada ise okuduğu kitaplar vardı. Kitapların isimlerine baktı. Kendi bildiği kitaplarda vardı. Çok dert etmeden bu dolabı da kapattı.

En sonuncu dolaba gelince buradan birşey çıkacağını hissetmişti. Dolabı açınca kapağının üstünde bir resim ve bir tarih fark etti.

Kendi iki tane tanımadığı insan ve ortalarında oturan minik bir kız çocuğu vardı. Altında da tarih vardı.

14.03.2003

Ortada ki kız Minjeong'a benziyordu ona göre. Fotoğrafta gülümsüyordu. Yanında ki kişiler ise gülümsemeden ifadesiz yüzleri ile kameraya bakıyordu.

Anne ve babası olduğunu düşündü ve dolap içinde ki albümlere baktı. Albümlerin olduğu dolaba gelmişti.

Albümlerden birini aldı. Kalçasını masaya yasladı ve albüme bakmaya başladı.