3

670 66 5
                                        

Bir kaç saat sonra bir polis gelip kapıyı açmış.

" Nazlı kalk müdür bey seni bekliyor " dediğinde nazlı oturduğu yerden kalkıp polisin yanına gitmiş bileklerini uzatmış polis kelepçeleri taktıktan sonra nazlının koluna girip onu müdürün odasına götürmüş. Polis nazlıyı içeriye bıraktıktan sonra müdür bey

" Kelepçeleri aç ve çık kapıda bekle beni " demesi üzerine polis, nazlı amirin kelepçelerini açtıktan sonra dışarı çıkıp kapıyı kapatmıştı. Nazlı amir ayakta müdürünün onunla konuşmasını bekliyordu.

" Otursana " demesi üzerine  nazlı müdür beyin karşısındaki sandalyelerden birine oturmuştu.

" Nazlı çantada parmak izin çıktı bugün hapishaneye gidiyorsun " dediğinde nazlı müdürünü kafasıyla onaylayıp

" Tamam müdürüm " demişti.

" Prosedür gereği seni savcıya göndereceğiz ama savcı da gizli görevden haberdar seni fazla tutmayacak ve seni söylediğimiz hapishaneye gönderecek "

" Tamamdır müdürüm "

" Bu arada baban aradı nazlı "

" Ne dedi "

" Buna inanmadığını kızını yine ne gibi bir pis işe sürüklediğim ile ilgili bana hakaretler yağdırıp durdu "

" Babamı benden iyi tanıyorsunuz onu fazla umursamayın "

" Bu işin arkasına düşeceğinden korkuyorum "

" O zaman ona da bu görevi söyleyin kendisi eski müdürlerden emirim sizi anlayacaktır ayrıca eski dostunuz " dediğinde müdür bey kafasıyla onu onaylamış olmasına rağmen umutsuz bir ses tonuyla konuşmaya başlamıştı

" Nazlı olayları biliyorsun babana bunu söylersem beni yakaladığı yerde öldürür ve bu görevi de tamamlamamıza asla izin vermez "

" Onu ben hallederim türkiyeye geldiği zaman bize onunla özel bir görüşme ayarlayın efendim "

" Tamam " dediğinde nazlı amir kafasını sallayıp ayağı kalkmıştı çünkü konuşacak başka bir şey kalmamıştı.

" Otur nazlı daha erken " diyince nazlı tekrar kalktığı sandalyeye oturmuş. Müdür beyde çekmecesinden poğaça ve meyve suyu çıkarıp nazlı amire uzatmış ve

" Erken geldiklerini biliyorum kesin kahvaltı yapamadın " diyince nazlı amir gülümseyerek

" Teşekkür ederim müdürüm " diyip ona ikram edilenleri yemeye başlamıştı. Gerçekten de çok acıkmıştı. Hepsini hızlı bir şekilde yedikten sonra müdüre dönüp

" Tekrar teşekkürler müdürüm " dediğinde müdür

" Doymadıysan tekrar söyletebilirim "

" Gerek yok efendim doydum " dediğinde müdür onu onaylayıp

" Hapishaneye senden önce senin haberin gitti onlardan olan bir gardiyana haberi ulaştırdık bile unutma ne olursa olsun havvanın yanında olacaksın onun güvenini kazanmaya çalış. " dediğinde nazlı kafasını sallayıp

" Merak etmeyin müdürüm " demişti.

" Ve sana söylediğim kodu asla unutma "

" 3358 aklımda "

" Aferin, yönetim müdür polis ya da herhangi bir durumda özel harekatla falan zor bir duruma düşersen bu kodu onlara söylemekten çekinme. Canın her şeyden daha kıymetli unutma. " Dedikten sonra tekrar konuşmaya başlayıp

" şimdi çıkabilirsin, bekle " dedikten sonra kapının önünde duran polise seslenmiş. Polis hızla içeriye girdikten sonra müdürün emri üzerine tekrar nazlı amiri kelepçeleyip savcının yanına götürmek üzere polis arabasına bindirmişlerdi. Nazlı yol boyunca aklındaki bilgileri tekrar edip tazelemeye çalışıyordu. Çünkü o suç makinaları ile ilgili tek bir bilgiyi bile unutmak istemiyordu. Araba durunca nazlı emir yanındaki polislerin eşliğinde arabadan inmiş ve savcının odasının önüne geldiklerinde ise bir polis eşliğinde savcının odasına girmişlerdi.

Tek Suçlu AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin