٭ 3.2 ٭

234 16 4
                                    


Elimdeki poşetleri mutfağa koyup ardından banyoya geçip temizlik malzemelerini aldım. Yoongi hafta sonları temizlik yapma demişdi ama hiç bir işim yoktu değil mi?

Hem aklımı başka şeylere versem daha iyi oldurdu, Jongin anlatdıklarımdan sonra çıkıp gitmişdi, onu ne kadar aramak istesemde açmayacağını biliyordum, kırıldığı zaman yalnız kalmayı tercih ederdi.

Baekhyun onunla konuşacağını söylemişdi ama etkisi olacağını sanmıyordum, boş vaktim olduğunda gidip kendim konuşmalıydım kesinlikle.

Elimdeki bezi su ile ıslatıp sıktım ve eşyaların tozunu silmeye başladım, etraf kirli değildi ama yine de temizlik yapabilirdim, boş boş oturmakdan daha iyi olduğu kesindi.

Alt kattaki işlerim bitdiğinde yavaş adımlarla üst katta yöneldim. Yoongi sadece aşağıyı temizlemememi istemişdi ama yinede orayada bir el gezdirebilirdim.

Üst katta tam üç oda vardı biri Yoongi'nin yatak odasıydı. İlk önce yatak odasına girmeye karar vererek kapıyı açtım. Başımı yavaşca içeri soktuğumda etrafın dağınık olduğunu görmüşdüm.

Bütün olarak içeri girip ilk önce yatağı toparladım ardından etrafın tozunu bir güzel silip yerleri halletdim. İşim bitdiğinde odadan çıkıp yanındaki kapıyı açmışdım.

Burası çalışma odasıydı Bir masa sandalye ve bir sürü kitaplar, o odayı çok fazlla ellemeeden sadece yerleri süpürüp sildim ve diğer odaya Doğru ilerledim.

Tam kapıyı açacağım sırada dış kapının sesini duyduğumda merdivenlere doğru adımladım, Yoongi kafasındaki şapkasını çıkartırken üst katta doğru geliyordu. Bakışları beni bulduğunda kaşları çatılmışdı.

"Üst katta çıkmana gerek yok demişdim, kendini yorma ayrıca hafta sonu bu gün neden temizlik yapıyorsun ki?" yanıma gelip elimdeki kovayı aldığında itiraz etmedim.

"Önemli değil zaten bir işim yoktu" başını onaylar şekilde sallayıp kova ile birlikte aşağı inmeye başladığında peşinden gitdim. "Bizimkiler gelecek istersen sende bizimle otur" elindeki kovayı banyoya koyarken konuşduğunda görmese bile başımı salladım.

"Olur" banyodan çıkıp yanıma geldiğinde aklıma gelen şey ile mutfağa doğru yönelmişdim, Baekhyun benim için tatlı hazırlamışdı onu çıkarıp buzdolabına koymam Gerekiyordu ama ben unutmuşdum.

Mutfağa girdiğimde poşetleri açıp içindekileri çıkarmaya başladım, neden bu kadar çok şey koymuşdu ki? Benim için çok fazlaydı. "Arkadaşın mı gönderdi?" başımı onaylar şekilde sallayıp sonunda aradığım tatlıyı poşetden çıkardım.

Kabın kapağını açıp içedekinin iyi durumda olduğuna emin oldukdan sonra hepsini buzdolabına yerleştirmeye başladım.

"Bu akşam Seokjin hyung yapacak yemekleri" dedi hala kapıya yaslanmış olan Yoongi. "Baekhyun zaten yemek gönderdi ne gerek var ki?" omuz silkdi "senin benim yaptığım yemek yüzünden zehirlendiğini düşündü ve bu yüzden gelip yemek yapmak istiyor"

Güldüm "bu doğru değil" tekrar omuz silkip kapıdan ayrıldı ve mutfağa girdi. "Umarım hep böyle gülümsersin" dediğinde yüzüm düz bir hal almışdı, kesinlikle bunu beklemiyordum.

"Her ne olusa olsun bebeğini sev çünkü bu hikayedeki en masum kişi o" elini çekingen bir şekilde karnıma koyduğunda yutkundum.

Bunu bende biliyordum ama elimde değildi, bir bebek sahibi olmak istemiyordum, bu benim için mecburen katlandığım bir durumdu. Elimi kaldırıp karnımın üzerinde duran elinin üzerine koydum.

"O geldiğinden beri hayatım berbat oldu, bunu bildiğim halde onu nasıl sevebilirim?"

Do You Like Us Both // 𝑀𝑌𝐺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin