٭ 4.8 ٭

178 16 2
                                    


Telefon ağır çekimde elimden kayıp giderken dizlerimin titrediğini hissetmişdim. Gözlerim yavaş-yavaş dolarken yutkunmaya çalıştım.

Gece sevgilisi ile içip yanıma mı gelmişdi? Üstelik beni öpmüşdü, belkide gelmeden önce onuda öpmüşdü hatta daha fazlasını yapmışdı, düşüncelerime karşı yüzüm buruşurken kendimden tekrar iğrenmişdim.

Yine aynısı olmuşdu yine kandırılmışdım, yada belkide benim suçumdu salak gibi davrandım adam sarhoşdu yanında kalmasan bunu yapmazdı.

Peki ya gitmeden önce yaptıkları? Onlarda mı yalandı? Göz yaşlarım yanağımı ıslatmaya başladığında yerdeki telefonumu alıp mutfakdan çıktım.

Dışarı çıkıp hava almam Gerekiyordu, dış kapıyı açmadan önce yanaklarımı kuruladım, birinin beni bu şekilde görmesini istemiyordum özellikle karşı evden her hangi birinin.

Kapıyı açıp dışarı çıktım ve bahçe kapısına doğru yöneldim, korumanın açtığı kapıdan çıktığım sırada karşı evin önünde duran beden görüş açıma girmişdi.

Yüzünde anlam veremediğim bir gülümseme vardı, belkide haberleri görmüşdü, hoş görmeyen kalmışmıydı ki?

Bakışlarımı ondan çekip yürümeye başladığımda telefonumun sesi kulaklarıma dolmuşdu arayana, baktığımda gördüğüm isim moralimi daha da bozarken telefonu sessize aldım.

Yavaş adımlarla ilerlerken kolumdan çekilmem ile çığlık atmışdım anında ağzıma kapanan el ile kaşlarım çatılırken çırpınmaya başladım. O ise beni hiç umursamamış ve kolumdan çekiştirip  kimsenin görmeyeceği bir köşeye geçmişdi.

Sonunda ağzımı açtığında elini itdim "ne istiyorsun yine?" alaycı bir şekilde kahkaha atdığında yüzümü buruşturdum, "ah sevgilin tarafından aldadıldığını duydum, tabi gerçekden sevgilinse"

Kolumu çekip gitmeye çalıştığımda önüme geçip duvar ile arasında kalmamı sağlamışdı. "Rahat bırak beni!" göğsünden itmeye çalıştığımda hiç bir şekilde kıpırdamamış hatta daha çok yaklaşmışdı.

"Tek bir şartla bırakırım" gözlerimi kapatıp sakin olmaya çalışarak başımı salladım, "bebeğin gerçekden kimden olduğunu söyleyeceksin bana" söylediği ile gözlerim hızla açılırken yutkunmuşdum.

Ne cavap verecekdim? Eğer Yoongi'nin bir sevgilisi varsa zaten çocuğun onun olmadığı yakında ortaya çıkardı ama Minho'nun istediğini vermek istemiyordum, kazandığını düşünmesini asla istemiyordum.

"Duymak istediğin şeyi asla söylemeyeceğim" ellerimi tekrar göğsüne koyup sert bir şekilde ittdiğimde bu sefer bir adım geri gitmişdi. Yüzündeki gülümseme silinirken gözlerini kapatıp dişlerini bir birine bastırdı.

Yanından geçip gideceğim sırada tekrar koluma yapışmış ve vücudumu adeta yere fırlatmışdı, acıyla inleyip elimi karnıma koydu. "O piçin çocuğu olamaz! Seninle sadece ben birlikte oldum benim ardımdan hemen onunla mı yattın?!"

Yüzüme tükürürcesine konuşup ellerini saçlarına geçirdiğinde kendimi korkuyla geri doğru itmişdim. Ne iatiyordu? Çocuğun onun olduğunu söylersem ne değişecekdi? "Kendini vaz geçilmez mi sanıyorsun? Gerçekden sana aşık olduğumu falan mı düşündün, ben sadece özgür olmak istedim bu yüzden yanına geldim, sen bir hiçsin ve hep öyle kalacaksın"

Alaycı bir şekilde gülüp başını salladı. "Hiç öyle mi? İstersen sana aslında kim olduğumu göstereyim" yüzündeki sırıtışla üstüme gelmeye başladığında kendimi geri çekmeye çalışmışdım, sırtım duvar ile buluştuğunda küçük bir küfür mırıldanıp güçlü görünmeye çalıştım.

Ondan korktuğumu anlamaması Gerekiyordu, yanıma vardığında yanıma eğilip elini yanağıma koydu. "Eski güzel günlerimizi özledim, bana dön farklı bir ev tutarım Layla'nın haberi olmadan yaşar gideriz bebeğimizle birlikte.

Yüzüne iğrenircesine bakıp elini itdim "seninle olacağıma ölürüm daha iyi" söylediğimin ardından yüzüne tükürdüğümde saçlarıma asılmışdı.

"Ölmeyi tercih edersin öyle mi? İyi o zaman sana o zevki yaşatacağım"  saçımda olan eli sayesinde yüzümü kendine doğru çekip dudaklarımızı birleştirmişdi.

Do You Like Us Both // 𝑀𝑌𝐺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin