٭ 5.3 ٭

174 19 0
                                    

6k olmuşuz 😍😍😍

Karnımda hissetdiğim sancı ile yüzümü buruşturup gözlerimi açtım, etraf karanlıkdı büyük ihtimal daha sabah olmasına çok vardı.

Başımı tekrar Yoongi'nin göğsüne yaslayıp gözlerimi kapatdım bu sırada sancı daha şiddetli bir şekilde geri dönmüşdü. Elimi karnıma bastırıp acının geçmesini bekledim.

Ama acı geçmemiş her seferinde daha da artmışdı. İnleyerek doğrulup Yoongi'nin koluna dokundum "Y-Yoongi kalk" gözlerini azıcık açıp bir kaç saniye uzanır pozisyonda kaldı.

"Yoongi çok sancım var kalk lütfen" anında doğrulup yatakdan kalkmış ve ışığı yakmışdı. "Sakın bana şu an doğurduğunu söyleme! Daha hiç bir hazırlık yapmadım" telaşla konuşup saçlarını karıştırdığında gözlerimi devirdim.

"Aptalmısın! Sancım var diyorum, hastaneye götür beni" bağırarak konuşup ardından yüzümü buruşturmuşdum, bu sancıların neyin işareti olduğunu biliyordum ama yine de kabul etmek istemiyordum.

Yanıma gelip Kolumdan tutup yatakdan kalkmama yardımcı olmuşdu, "bizimkilerden birine haber vereyim" makyaj masasının üstündeki telefonu alıp tekrar yanıma gelmiş ve koluma girmişdi.

Birlikde salona geçtiğimizde beni koltuğa oturtup odaya dönmüş ve ayakkabılarımı alıı geri dönmüşdü. "Seokjin hyunga söyledim bizi hastanede karşılayacak"

Önümde diz çöküp ayakkabıları ayağıma geçirmişdi, tekrar ayağa kalkdığında kolumdan tutmuşdu. "Hadi bebeğim gidelim, birazcık dayan"

Derin nefesler alarak başımı sallayıp ayağa kalkdım, ikimiz birlikte evden çıktığımızda kapıdaki koruma yanımıza gelmişdi. "Bay Min bir sorun mu var?"

"Arabanın kapısını aç" adam kapıyı açıp kenara çekildiğinde zar zor arabaya binmeyi başarmışdım. Yoongide sürücü koltuğuna geçtiğinde hastaneye doğru yola çıkmışdık.

"Yoongi lanet olsun! Hızlı sür!"

Kesik kesik nefeslerimin arasında konuştuğumda Yoongi bana kısa bir bakış atmışdı "tamam sakin ol birazdan ordayız" hastanenin önüne geldiğimizde arabadan inmiş ve içeri doğru yönelmişdik.

٭

Gözlerimi yavaş bir şekilde açıp tavan ile kısa bir bakışma yaşadım, bütün kemiklerim kırılmış gibi hissediyordum, fazlasıyla yorgundum.

Görüş alanıma giren gülümseyen Jongin eğilip alnımdan öpmüşdü "iddiayı kaybetdim ama seni affediyorum" gülerek konuşmasına göz devirip bakışlarımı yana çevirdiğimde Baekhun gülümseyerek yanıma gelmişdi.

"İyi misin?" elimi tutarak sorduğu soruya karşı başımı salladım, sonunda bitmişdi, biraz erken olmuşdu ama sonuç olarak bitmişdi. Nasıl mı hissediyordum?

Boşlukda gibi, bebeği görünce ne hissedeceğimi kestiremiyordum, çocuk sahibi olmak zaten istemiyordum yine de en azından çabalamam gerekiyordu.

Kapı açıldığında üçümüzde oraya dönmüşdük, Yoongi kucağında battaniyeye sarılmış bebek ile içeri girdiğinde gözlerimi kaçırdım.

Buna hazır olduğumdan emin değildim. "Ah inanmıyorum çok sevimli" Jongin'in neşeli sesi kulaklarıma dolduğunda gözümde biriken yaş yanağıma akmışdı, kesinlikle buna hazır değildim.

Yoongi yatağın yanına gelip önüme çöktüğünde gözlerimi kapatdım, elini yanağıma koyup göz yaşlarımı sildi "siz çıkın" bir kaç saniye sessizliğin ardından kapı açılmış ardından kapanmışdı.

"Güzelim?"

Elini tekrar yanağıma değdiyinde gözlerimi hafifce araladım. "Yapma böyle lütfen" başımı iki yana sallayıp burnumu çektim "elimde değil" gerçekden kasıtlı yaptığım bir şey değildi onu görmek istemiyordum.

"Seni zorlamayacağım, ama en azından bir yüzüne bak" fazla uzatmaması için başımı sallayıp hafif doğruldum, ne kadar zor olabilirdi ki? Alt tarafı yüzüne bakacakdım.

"Onu getireceğim" ayağa kalkıp odadan çıkmış ve kucağında bebek ile geri dönmüşdü. Gelip yatağın köşesine oturduğunda göz ucu ile uyuyan kıza baktım.

"Sana kız olacağını söylemişdim" gülerek konuşması hafif tebessüm etmeme neden olurken tekrar bebeğe baktım, minik bir burnu vardı yüzü oldukca küçükdü.

"Doktor son derece sağlıklı olduğunu söyledi, hiç bir sıkıntısı yokmuş" bakışlarını bebekden çekip bana bakmışdı.

"Onu sevmeye çalış olur mu? En azından bunu dene, çünkü o bunu hak ediyor"

Do You Like Us Both // 𝑀𝑌𝐺Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin