21|sürpriz

11.9K 1K 266
                                    

Jungkook, çok kez girmiş olduğu evin kapısı önünde beklerken daha önce hiç olmadığı kadar heyecanlıydı. Normal bir kapıydı, ancak birazdan zile bastığında ardında belirecek olan Kim Taehyung, bu normal kapının bile devasa görünmesine sebep oluyordu.

Yaklaşık yedi dakika önce varmış olduğu kapı önünde biraz olsun soluklanabilmek için bekliyordu Jungkook. Hayır koşarak gelmemişti, ancak kalbinin çoktandır buraya koştuğuna emindi.

Kendisine atılan son sesli mesaj ardından, gece uyuyacağı sırada hep bu evde oluyordu Jungkook. Sarılabilirsin demişti Taehyung. Jungkook da öyle yapmıştı. Ancak bu sefer hayalinde oldukları yer Taehyung'un yatak odasıydı. Sarılmak ve uyumak dışında başka bir şey hayal etmediği için kötü hissetmiyordu.

Sakin ol Jungkook, dedi kendi kendine Jungkook. Sakinleşmesi gerekiyordu. Çünkü dışarıdan bakılınca astımı varmış da nefes alamıyormuş, ciğerleri sıkışıyormuş gibi görünüyordu. Ancak uzunca bir süre aklında dönen kendini sakinleştirme cümleleri bir işe yaramadı. Buraya Taehyung'un haberi olmadan geldiği aklına geldikçe, kendisini bu gece saati, evi önünde görünce oluşacak yüz ifadesini düşündükçe daha da çok heyecanlanıyordu.

O günkü konuşmalar ardından iki gün geçmişti. Ve bu iki gün boyunca yazışmaya devam etmişlerdi. Görüntülü bile konuşmuşlardı.

Jungkook'un Mihi'yi özlediğini yazmasının ardından, üstte beliren bir bildirim ile Taehyung'tan görüntülü arama almıştı Jungkook. Ancak şaşkınlığını üzerinden atamadığı için ilk aramayı kaçırmıştı. Bu yüzden kendisi Taehyung'u yeniden görüntülü ararken, "Telefon," demişti Jungkook. "Telefon kanepenin arasına düştü bay Kim. Bu yüzden açamadım."

Taehyung'un buna gülerek karşılık vermesinden de komik olanı, Jungkook'un doğruyu söylemesiydi. Heyecanlanmıştı ve açacağı sırada telefon elinden kaymıştı.

Yaptıkları konuşmalar çok uzun değildi. Çoğunlukla akşam saatlerinde konuşuyorlardı. Konuştukları ise yüz yüze geleceklerinde konuşacakları konuları içermiyordu. Çünkü ikisi de anlaşıp bunları yüz yüze konuşma kararı almışlardı.

Bu süre içinde Taehyung görmüştü ki Jungkook, kendisini, korktuğu düşüncelerini aşmaya çalışıyordu. Taehyung'un dayanamayıp ona iltifat etmesi ardından Jungkook da aynısını yapmaya çalışıyordu. Ancak utandığından, daha cümlenin yarısına geldiğinde yarım bırakıp konuyu değiştiriyordu.

Fazla üstüne gitmemişti Taehyung. Utandığında Jungkook'un daha fazla sevimli olduğunu biliyordu. Bu yüzden de ona daha güzel sözler söyleyeceğini bildiğinden kendisini durdurmak istiyordu. Tek isteğinin, onunla temasta bulunmak olduğunu sansın istemiyordu.

Bu yüzden yazacak olduğu birçok öpücük kelimesinde duraksayarak, geri sildi Taehyung. Ancak yüz yüze geldiklerinde bunu ağzından nasıl sileceğini bilmiyordu.

Jungkook'a göre keyifliydi bu durum. Konuşabiliyorlardı ve Taehyung tahminlerinin aksine kendisine kızgın veya kırgın değil gibiydi. Eğer ki öyleyse bile, söylediklerinde gördüğü sevgi daha da büyük olduğundan anlaşılmıyordu.

Şimdiyse, tüm bunları göz önüne alarak buraya gelmişti Jungkook. Eğer sessiz kalırsa Taehyung'un kendisini öpecek olduğunu kabul ederek gelmişti. Kendisine karşı nasıl hisleri olduğunu bilerek, anlatacak olduklarını, söylediği gibi, kucağındayken dinlemenin hayaliyle gelmişti.

Dayanamıyordu Jungkook. Bu yüzden tam anlamıyla söndüremediği korkusunu bastırarak adımlarını bu eve atmıştı. Taehyung'a sarılan, kendisini koklamasını hayal eden, saçlarına dokunup onları seven hayallerine engel olamıyordu.

2baby ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin