"Keşke idol olmasaydık."
Şaşkınlıkla havalandı Sunghoon'un kaşları, beklemiyordu doğrusu.
"Neden?"
"Çünkü o zaman tıpkı diğer bütün çiftler gibi aşkımızı gizlemeden özgürce yaşayabilirdik."
"Aksine, eğer idol olmasaydık birbirimizi tanıyamazdık...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
8. BÖLÜM
3 gün süren yoğun ve yorucu klip çekimlerinin sonuna gelinmişti. Bütün üyeler toplantı odasına çağrılmış, son kontroller yapılıyordu. Yarım saate yakın süren konuşma sonrasında herkesin gözlerinden uyku akıyordu. Bir an önce odalarına dağılıp dinlenmeyi isteyen üyelerin uykularını kaçıran ve gözlerini büyüten şey menejerlerinin son cümlesiydi.
"Ee Niki, ailenle iyi vakit geçidin mi?"
Niki'nin endişeli bakışları anında Sunghoon'u, ardından Jungwon'u buldu. Şaşkınlıkla ağzı aralandı ve kekeleyerek konuştu.
"N-neyden bahsettiğinizi anlayamadım."
"Anladın bence. Şimdi herkes çıkabilir. Jungwon kalsın. İyi geceler diliyorum herke-"
"Hayır!" Ayağa kalkan Sunghoon'a döndü tüm bakışlar. Yüksek sesle ve sinirle söylemişti. "Biriyle konuşulacaksa bu konu benimle olmalı, Junwgon'la değil."
"Biliyor musun? Seninle tartışamayacak kadar yorgunum."
Sunghoon'un aksine sesi yumuşak çıkmıştı ve bu kendisinin de sakinleşmesine sebep olmuştu. Hala ayaktaydı.
"Onunla konuşmanız bir sonuca çıkarmaz sizi hiçbir şeyden haberi yoktu. Ben yaptım."
"Biliyorum Sunghoon, bilmediğimi mi sanıyorsun?" Yorgun bakışları bütün üyelere döndü. "Sanıyordunuz?"
Üyelerde sessizlik hakim sürdü. Herkes birbirine baktı. Araya zaman girince kimse bilmeden bu konu kapandı sanmışlardı.
"Çıkabilirsiniz." Junwgon dışında herkes ayağa kalktı. Kapıya doğru gitmeyen tek bir kişi vardı. Gitmeye de niyeti yok gibiydi. Jake bir eliyle kolundan, diğer eliyle belinden tutup onu çıkarmak için çekti ama Sunghoon çıkmamakla kararlıydı.
"Benimle konuşun diyorum onunla değil. Her şeyi ben yaptım neden anlamıyorsunuz?" Kendisi yüzünden arkadaşının azar yemesine göz yumamazdı. Tüm sorumluluğu alacağını en başında söylemişti.
"Biliyorum dedim Sunghoon!" Sinirlenmemek için kendini zorlamıştı ama Sunghoon'un bu inatçılığına dayanamayıp oda ayağa kalkmıştı artık. "Bilmediğimi sanman ne komik! Yaptığın her şey için seni azarlamadığım bunu bilmediğim anlamına gelmiyor. Diyet yaptırdığımız zaman Sunoo'ya götürdüğün yemek ve tatlılardan da haberim vardı. Geceleri geç uyuduğu için gündüz uykusunu alması için Heeseung'un hasta olduğunu söylediğin yalanından da haberim var. Jungwon'un meşguliyetlerinden dolayı onun yerine MC olmak istediğinden de haberim var. Jay'e spor yapmasını söylediğimiz zaman yalnız kalmasın diye ona eşlik ettiğinden de haberim var. Daha saymamı ister misin? Jake için yaptıklarını saymıyorum bile. Daha kaç kere söylemem gerekiyor yaptığınız şeylerin gizli kalmadığını? Kaçıncı da anlarsın Sunghoon? Hedefi dünyaca ünlü olan bir grupta başına buyruk haraket edemezsin. Sen küçük yaşından itiraben otarite ile yetiştirilen bir insanken bu yaptıklarını anlayamıyorum. Görüyorum ki seninle konuşmanın bir faydası yok. Şimdi çık dışarı ki, gece gece sinirlerim yine altüst olmasın!"
