19. Bölüm 😙

826 76 281
                                    

Sarhoş bir Jake yazmak aklımda yoktu ama Elifim istedi diye ekliyorum ve bence kurguya da çok güzel uydu.
O ne isterse yapıyorum🤭😍
Hatta bu fic şu an yayındaysa onun sayesinde, ismimizi de veren yine oydu.
Çok seviyorum🥺 bu bölümü ona hediye ediyorum❤
yeonjunsef

Çok seviyorum🥺 bu bölümü ona hediye ediyorum❤yeonjunsef

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu tweeti geçen sene gördüm. Yani kurgumuzda da geçen, Jake'in çıkış yaptıktan sonraki ikinci doğum günü yayını. Aklımı kurcalayıp durdu. Eğer gerçekten şarkının sözleri için seviyor ve dinliyorsa, birini çok fazla özlemiş demektir.

Aklımda türlü türlü seneryolar döndü, acaba Avusturalya'da birini çok seviyordu ve onu mu özlüyor dedim. Çünkü çıkış yapalı çok olmamıştı ve stajyerlik dönemedi de kısaydı. Önceki hayatından hemen kopamamış olabilir.

Sonra dedim ki, hayır. İnsan illa uzakta olan birini mi özler? Hemen yanı başında olan biri ile aranda uçurumlar varmışcasına özlemek zorunda kaldığımız zamanlar da oluyor malesef. Evet dedim, işte bu:)

19. BÖLÜM

(Bir gün önce)

Odaya girme sesinden Jake'in geldiğini anlayan Jay, oturduğu çalışma masasının önünde hiç şeklini bozmadı.

"Jay?"

Döner sandeylesine ayakları ile hafif yön verip Jake'e ve elinde hafif havaya kaldırdığı şeffafa yakın renkteki poşete baktı. İçi soju kutuları ile dolu olduğunu ilk bakışta anlayınca hızlıca önüne dönüp sanki baktığına pişman olmuş gibi yaptı.

"Hayır Jake, asla olmaz."

"Ama Jay," sesinden ve poşetin içinde birbirine çarpan metal kutu seslerinden kendisine doğru geldiğini anladı. "Yarın erken kalkmak zorunda değiliz. İlk program öğlen 12'de. Bu da 11'e kadar uyuyabiliriz demek."

"Sorun o değil. Şu an ihtiyacım olan son şey, sarhoş bir senle uğraşmak." Dedi gözlüğünü düzeltirken.

"Bu sefer öyle çok dağılmayacağım, gerçekten bak."

"Ne kadar kötü bir içici olduğunu ikimiz de biliyoruz. İki yudumda hemen kafan gidiyor."

Haklı olduğunu bildiği için dudaklarını büzdü Jake. Başını eğip iki eli ile tuttuğu poşetin içindeki buz gibi soğuk sojulara baktı. Tek başına içmek hiç eğlenceli olmayacaktı.

"Dur bir saniye."

Tam dönüp gidecekken onu durdurdu Jay. Düşünceli bakışları ile baştan aşağı Jake'i süzdü ve umutla bakan gözlerinde durdu. Neden sarhoş bir Jake ile kendisi uğraşmak zorundaydı ki? Elindeki kalemin tepesini ısırdı ve aklına gelen fikir ile gülümseyip yerinden kalktı. Şeytani bir gülüş..

we fell in love in october, jakehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin