"Keşke idol olmasaydık."
Şaşkınlıkla havalandı Sunghoon'un kaşları, beklemiyordu doğrusu.
"Neden?"
"Çünkü o zaman tıpkı diğer bütün çiftler gibi aşkımızı gizlemeden özgürce yaşayabilirdik."
"Aksine, eğer idol olmasaydık birbirimizi tanıyamazdık...
Birileri anlatsın bana aşk daha neler ister? Sevilmeden bitecek mi bu rüya? Bu adam seni ister..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1. BÖLÜM
Sunghoon yorgun argın girdi odaya. Boş zamanlarında sürekli Jay ile beraber spor yaparlardı. Bugün yine nefes nefese kalmış bir şekilde geldi arkadaşlarının yanına. Jay, onun aksine spordan sonra direkt duşa girmeyi seviyordu o yüzden onu spor salonunda bırakmıştı.
"Bıktım ya! Kas yapmak çok zor anasını satayım. Her şeyden bıktım yoruldum artık her şeyden!"
Koltuğa atar gibi bırakırken kendini oturmuş telefonu ile ilgilenen Jake'in dizine koydu başını.
"Bir tek sen iyi geliyorsun bana Jake." Gözlerini yumduğunda uykuya dalmak üzere gibi çıktı ses tonu.
"İmdat üye ayrımı yapıyor biri şunu dövsün." Sunoo gülümsemesini saklarken neşeli çıkan sesi kendisini acındırmaya yetmiyordu. Kimse için inandırıcı değildi. Belliydi ki her fırsatta onunla uğraşma zevkini kaçırmak istemiyordu.
"Nereden bildin ayrım yaptığımı Sunoo? Sen dışında herkesi seviyorum mesela." Az öncekine nazaren daha dinç çıkmıştı sesi.
"Senin için geberiyorum diyemiyorsun da."
"Hate&Love" Jungwon ellerini pankart açar gibi haraket ettiretek söylemişti bu kelimeleri, "shipledim gitti ulan."
"Ben bir tek Jake ile shiplenmeyi kabul ediyorum."
"Kusura bakma ama bizim fikrimiz sorulmuyor ayrıca Engene'in yüzde sekseni sizi shipliyor zaten."
"Yetmeğğeğezz bütün dünya olmadıkça yetmez."
"Doyumsuz herif." Jungwon kıkırdayarak çıktı odadan.
O sırada Jake'in içinde kopan fırtınalardan kimsenin haberi yoktu. Dizinde yatan arkadaşını rahatsız etmemek adına elinde olsa nefes bile almazdı. Son 4 aydır kalbi kendinden bağımsız çarpıyordu Sunghoon için. Stajyerlik dönemi çok yakın olmasalar bile o zamanları da sayarsak 3 yıldır tanışıyorlardı ama hiçbir zaman böyle hissetmemişti.
"Sunghoon burada uyumamalısın." Güçlükle söylüyordu Jake her cümlesini ve adeta cımbızla çeker gibi seçiyordu kelimelerini.
"Yalnızca 5 dakika." Uykulu sesle mırıldanarak çıktı bu cümle ağzından ama birkaç saniye sonra aklına ani bir şey gelmiş gibi başını kaldırdı ve yüzüne baktı, "ama eğer işin varsa tutmayım seni işine bak."
