Bu bölümü asla özür dilemeyen, ancak her kavga ettiğimizde birbirimizden uzak kalamadığınız için aramızı bir şekilde düzeltebildiğimiz bir insana hediye ediyorum.
İyi ki varsın,
İyi ki benimlesin.
skz-jisungum"Bazı şarkılar sanki sen sus, ben konuyu biliyorum diyor."
(Şarkı Jake'in iç sesi gibi.)
16. BÖLÜM
"Jay, çok sıkıldım."
"Bana ne Jake?"
"Kötüsün."
"Artık Sunghoon'un yanına gitmek için bir bahanen de yok."
"Cidden kötüsün."
Jake yatağında oturuyor, Jay de bir işi olmadığı halde çalışma masasının döner sandalyesinde oturuyordu. Laptopun ekranında Netfilix ana sayfasına boş boş bakıyor, ne izleyeceğine karar veremiyordu.
"Jake bir film önersene."
"Şu an canım düşünmek istemiyor." Jay sandalyesinde döndü Jake'e doğru.
"Hatta beraber mi izlesek?" Asık olan suratını hiç değiştirmeden omuzunu indirip kaldırdı.
"Neden böylesin?" Kaşlarını çattı Jay.
"Bilmiyorum, ben gerçekten çok sıkıldım. Öyle bir sıkılma değil ama, içim daralıyor. Ağlasam geçer gibi."
Geçmezdi. Kendine dahi itiraf edemiyordu ancak ona tek iyi gelebilecek şey Sunghoon, ya da onunla ilgili olan herhangi bir şeydi.
"Git biraz dolaş."
"Dışarı çıkmak isterdim, temiz hava iyi gelirdi belki."
"Git bir sor, belki izin verirler."
"Vermezler, daha önce denedik."
İzin verilmediği için dışarı çıkmak yerine terasa çıktıkları geldi aklına. Tekrar oraya gitmeyi düşündü. Orası daha havadar ve manzarası vardı. Üstelik güzel de bir anısı vardı. Yine giderse oraya, biraz olsun mutlu olabileceğini düşündü ve kalktı yerinden.
Jay peşinden baktı ama bir şey demedi. Üzülüyordu bu hallerine. Elinden bir şey gelmiyor, ne yapsa mutlu edemiyordu onu. Espiri yapıp güldürmeye çaşılıyordu ama yalandan gülüyordu Jake, farkediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
we fell in love in october, jakehoon
Fanfiction"Keşke idol olmasaydık." Şaşkınlıkla havalandı Sunghoon'un kaşları, beklemiyordu doğrusu. "Neden?" "Çünkü o zaman tıpkı diğer bütün çiftler gibi aşkımızı gizlemeden özgürce yaşayabilirdik." "Aksine, eğer idol olmasaydık birbirimizi tanıyamazdık...