"Mühürlendiğini gözünün içine baktığımız kişiyle yaşayacağımız anıları gördüğümüzde anlıyoruz. Ben seni, bizi o kadar güzel gördüm ki Ayçıl... Parlayan bir ateştin dağılan kızıl saçlarınla, parlayan yeşil gözlerin, toprağa oturmuştun dizlerini saran...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
4.Bölüm: "Mutlu bir çocuk olabilirdim."
Loveless/ kate bush Runnig up that hill
Dediklerinin şaşkınlığıyla yüzüne bakıyordum. Yüzünü ilk defa inceleme fırsatı buluyordum. Aklımda yer edinen kahverengi gözlerini uzun kirpikleri süslemişti. Kaşlarının üzerine düşen kıvırcık saç tutamları, çene hatlarında seyrekleşen sakalları çizilmiş gibi duran dudaklarını çevreliyordu. Küçük burnu ve gülünce kısılan gözleri...
Yüzüme yağdırıp gözlerini Canımı yakıyo' ama yine sözleri değil Gösteri gibidir o boşverişi Serseri biri ki, biraz da deli.
"Sen nasıl gördün?" alçak ama etkili sesiyle irkilirken, gözleri hariç her yerini incelediğim adamın gözlerine baktım. Onu nasıl mı görmüştüm?
"Ben... şu anı gördüm, burda konuştuğumuzu."
"Başka?" Diğer anıyı değil sana kendime anlatamayacak kadar utanıyordum. Omuzlarımdan tutup kendine doğru çevirdi, "kızardın, sanırım çok seveceğim bir anı," dedi. Gözümün önüne gelen kızıl perçemi eliyle kenara doğru itti, "ama üzgünüm sevgilim benim gördüklerim karşısında hiçbir şey çıkamaz."
Kızaran yanaklarımı elimle kapatıp etkisinden çıktım ya da çalıştım "b-ben üşüdüm." diyerek içeri kaçtım. Ben sinirliydim ya nasıl hamura çevirdi beni? Öfke guruptan ayrıldı.
Salona döndüm ve kalktığım koltuğa oturdum. Peşimden gelen barlas, Rüzgarın yanına oturdu.
"Peki sizin aileniz, onlar nerde, öldüler mi?" diye sordum Artun'a.
"Hayır ailemiz yaşıyor Babamız Alfa ve kendi topraklarında kendi sürüsü var. Annemiz orda şifacıların ve perilerin eğitimiyle ilgileniyor." dedi
Demek ki sürüler ve periler birlikle yaşayabiliyor.
Tanrım bunlar nasıl gerçek!
"Yakın zamanda Duman sürüsünü ziyaret edeceğiz," anlamayarak Barlas'a döndüğümde devam etti, "Annen İlkim Hanım ve diğer element perileri sana güçlerini kontrol etmeyi öğretecek. Görüşüşe bakılırsa en fazla iki haftada elementletin hepsini kontrol edersin." dedi.
Ellerimi alnıma götürüp ovuşturdum. Saat akşamüstü 18.46'ydı yani en azından kolumda dünyadan kalan saatim böyle gösteriyordu.
"Meyra evet senin için çok yabancı ama güçlerini en hızlı şekilde kontrole almalısın." dedi Artun.
Evet burayı bilmiyorumdum, yabancıydım buraya ama onlar biliyordu ve haklı olabilirlerdi. Eğer Barlas'ın az önce anlattıkları doğruysa korumam gereken bir sürü* sorumluluğu vardı.
