"Mühürlendiğini gözünün içine baktığımız kişiyle yaşayacağımız anıları gördüğümüzde anlıyoruz. Ben seni, bizi o kadar güzel gördüm ki Ayçıl... Parlayan bir ateştin dağılan kızıl saçlarınla, parlayan yeşil gözlerin, toprağa oturmuştun dizlerini saran...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
7.Bölüm: "Sürü ve Uyanış" Lord Huron: The Night Wemet
Geldiğimiz gibi dönüyorduk. Barlas normalde arabayla gelmekdiklerini ama ben henüz dönüşmediğimden(!) araba kullandığımızı söyledi.
"Eğer bulunduğum yeri tehlikeye atıyorsam niye beni kendi yuvana götürüyorsun, sürün tehlikede olmaz mı?"dedim yanımda oturan Barlasa. Artun ve atın önde biz de arkada oturuyorduk. Aynadan Artunla göz göze geldik.
"Yuvamız ayçil. Yuvamız ve Sürümüz. Eminim sürümüz lunası için her tehlikeye karşı savaşmaktan onur duyar." Dedi keskin bir sesle. "Alfanın mühürlü olduğu sürüler güçlüdür Meyra. Bizim sürümüzün başındaki delta ve alfayken mühürlerini de göz önüne alırsak güçsüz bir sürü olmamız söz konusu bile olamaz. Aksine diğer sürülerden daha güçlüyüz." dedi Artun.
Anlamamıştım ama konuşmaya da üşendiğimden kafa sallayıp önüme döndüm.
🌬
Yol bitmiş biz yuvaya dönmüştük. Yola sabaha karşı çıktığımızdan akşamüstüne doğru eve gelmiştik. Hafif meltem ve orta alanda yanmaya başlayan meşalelerden de anlaşılıyordu.
Araba, geçtiğimiz günlerde verandadan baktığımo yuvarlak merkezde durdu. Kendimi çok yorgun hissediyordum Barlas'ın yardımıyla arabadan indim. Burayı bir köy olarak düşünürsen burası meydan olurdu ancak yuvarlak alanın güneyinde Barlas'ın evi kuzeyinde de dümdüz devam eden dümdüz taştan yol vardı.
Meydanda tek tük insan vardı ancak araba sesini duyan dışarıya çıkmıştı. "Hoş geldiniz alfam," dedi kucağında bir iki yaşlarında bir bebek olan kadın "siz de hoş geldiniz lunam" dedi hwmen sonra. Barlas kafa sallayarak teşekkür etti sonra meydanda toplaman insanlara bakıp, "Lunanız geldi yarın akşam bir tanışma ziyafeti verelim."dedi. Cümlesi biter bitmez insanlar alkışlamaya başladı. Gülümsedim ama çok halsiz bir gülümsemeydi.
Sonra Barlas'ın yardımıyla odaya çıkıp yatağa uzandım. Bedenim yara almış gibi sızlıyordu. Duman sürüsünden bir şifacı güçlerimin yeni ve ilk defa bu kadar çok kullanılmasından bedenimin çok yorgun düştüğünü söylemişti. Barlas hemen yanımdaki koltukta oturuyordu.
"Delta ne?" Diye sordum kısık çıkan sezimle.
"Delta bir tür. Kurtlar dört türden oluşur omwga,beta,alfa ve delta. Omegalara sürüsüz yalnız kurtlardır pek güçlü değillerdir? Betalar omegalardan güçlü ama alfalardan zayıftır. Alfalar ise sürünün başında olan ve her şeyiyle ilgilenen güçlü kurtlardır. İyi savaşırlar bir anda onlarca betayı bir anda devirebilirler ve bu onları yormaz. Deltalar nadirlerdir ama tüm ırkların en güçlüsüdür. Bir kurda göre daha büyüklerdir. Daha keskin ve kıvrak bir zekaya sahiplerdir. Bağları alfalara göre daha güçlüdür." Dedi.
