36. incir reçeli

677 40 15
                                    

8 ocak 2012.

Gülsüm bu gün kendini çok heyecanlı hissediyordu. Yıllardır görmediği arkadaşını bu gün görecekti. Kendini nasıl hissedeceğini şaşırıyordu. Korkmalı mıydı? Şaşırmalı mıydı? Yoksa mutluluktan ağlamalı mı?

Duyduğuna göre Neval'in bir oğlu olmuştu ve bu gün onu da görecekti. Oğlunun ismini ne koymuştu çok merak ediyordu.

Üzerine siyah kot bir pantolon ve beyaz bir tişört giyip spor ayakkabılarını ayağına geçirdi. Çantasını alıp aşağı indiğinde koltukta oturan Damla'yı görmek onu gülümsetti. Televizyondan heyecanlı heyecanlı çizgi film izliyordu.

Yanına gidip Damla'nın oturduğu koltuğa oturdu. Damla o kadar dalmıştı ki, kafasını kaldırıp annesine bakmadı bile. Gülsüm Damla'nın yanına biraz daha yanaşarak ellerini tuttum küçük kız annesine bakıp gülümsedi. "Benimle çizgi film mi izleyeceksin anne?" Diye sordu gülümseyerek.

"Hayır kızım." Diye yanıtladı annesi. Gülsüm'ün sözleriyle Damla'nın gülümsemesi soldu. "Ama neden ki?" Diye sordu tatlı tatlı.

"Çünkü bir yere gideceğiz güzel kızım." Dedi Gülsüm. Damla tekrar heyecanlandı bu sefer. "Nereye? Babamın yanına mı?" Diye sordu hemen. Gülsüm başını olumsuz anlamda sallayınca Damla tekrar üzüldü. "Benim bir arkadaşımın yanına gideceğiz." Dedi.

"Ben gelmek istemiyorum anne. Çizgi filmimi izlemek istiyorum!" Dedi Damla. Gülsüm "ama orada arkadaş olabileceğin biri daha var." Dedi gülerek. Damla "adı ne peki?" Diye sordu. Gülsüm "bilmiyorum ki aşkım." Dedi Damla'nın yanaklarını sıkarken.

Damla'yı ikna ettikten sonra Damla üzerine çiçekli bir elbise giydi. Elbiseleri çok severdi ama çiçekleri hiç sevmezdi. Çiçekler elbiselerin veya eşyaların üzerine yakışmazdı, onlar dallarındayken güzeldi Damla'ya göre. Damla hep ince düşünürdü.

Beyaz spor ayakkabılarını da giyince annesinin elini tutup onunla birlikte dışarı çıktılar. Gülsüm Damla'yı arka koltuğa oturduktan hemen sonra Damla'nın emniyet kemerini takıp sürücü koltuğuna geçti. Kendi kemerini de taktıktan sonra bulunacakları kafeye sürmeye başladı. kalbi küt küt atıyordu.

Neval normalde İzmir'de yaşıyordu fakat Gülsüm için İstanbul'a gelmişti.

Bir saatin ardından kafenin önünde durup derin bir nefes aldı Gülsüm. Herşeyin güzel olması için binlerce kez dua etmişti yol boyunca.

Arabadan inip Damla'yı da indirdikten sonra Damla'nın elini sıkıca tutarak kafeye girdiler. Üst kata çıktığında gözleri etrafta gezindi ancak kimse yoktu. Henüz gelmediğini düşünerek herhangi bir masaya oturdu. Beraber kahvaltı yapacakları için kahvaltı yapmadan gelmişti ve Damla acıktığını söylüyordu.

DamerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin