MAHALLE CİNAYETi (+18)

Hayatımız ne kadar gerçek?

Ömer geceyi kardeşinin yanında hastanede bekleyerek geçirdi.

Sabah olduğunda acıkmış ve yorgun görünüyordu, vücudu ağrıyordu. Hastane kantinine gidip hem kendisine hem ailesine yiyecek bir şeyler almaya gitti.

O sırada Deniz çok ağladığı için gözleri şişmiş bir durumdaydı. Tüm gece "çok pişmanım..." diye sayıklayıp durdu.

Yiğit'in babası neden pişman olduğunu merak etti. Deniz'in yanına giderek "Deniz kızım neden pişmansın?" Dedi.

Deniz hıçkırıklarının arasında "B-ben Yiğit ile kavga ettim, Yiğit'in eve gideceğini düşündüm ben böyle olmasını istemedim." Dedi kendini suçlayarak.

Yiğit'in babası onu teselli etmeye başladı çünkü biliyordu ki birini suçlamak bu durumu değiştirmeyecektir.

Berat gece boş bir ev görüp içine hırsız gibi girip geceyi evde geçirdi, polisler karakolda marketten eşya çalan çocuğu teşhis etmek için markette gitti fakat yüzü net değildi.

Berat ise sabah olunca yine aynı sokaklarda dolaşmaya, uyuşturucu bulmak için torbacının yanına gitti.

Issız sokaklarda iki genç gördü ve yanına yaklaştı. "Bana ot lazım dediğinde," Torbacı polis olup olmadığını sorguladı ve sonunda elini cebine atarak otu çıkarıp Berat'a verdi.

Torbacı parayı istediğinde Berat "Para yok." Dedi soğukkanlılıkla.

O sırada sinirlenen adam Berat'a yumruk attı ve "Ver lan paramı." Dedi. Ama bu Berat'ın umurunda olmadı ve cebinden bıçağını çıkarıp, adamın sol bacağına soktu.

Soğukkanlı bir şekilde deniz kenarına kadar yürüdü, çimenlerin üstüne attı kendini.

Ömer bu sırada bir şeyler atıştırmış ve yollara düştü yeniden tek amacı kardeşine bunu yapanı bulup polislere teslim etmekti.

Ama bir türlü yapanı bulacak en ufak bir ipucuya rastlamadı.

Hayalet gibi yok olmuştu ve sayısız kez olay yerine gelip sorgulamasına rağmen bulamıyordu.

Berat yorgunluğunu üstünden attıktan sonra ıssız bir harabeye girip otunu sarmaya başladı.

O sırada hareketinden şüphelenen biri hemen polisi aradı.

Polisler ihbar edilen yere doğru harekete geçtiler. Berat çoktan kafayı bulmuştu. Gözleri ağırlaşmaya başlayınca kendini uykuya bıraktı.

Polisler harabe evin önünde pusuya yattılar çünkü içerde onları ne bekliyor bilmiyordu. Baş komiser başıyla onay emrini verdi ve içeriye girdiler.

Berat baygın bir şekilde yatıyordu polisler hemen ambulansı arayıp gelmelerini istediler olay yerini kontrol ettiklerinde uyuşturucu buldular.

Berat'ın uyuşturucuyu içtiğinden emin olmuşlardı, ambulans ekipleri içeri girip sedyeye Berat'ı alıp araca bindirdiler ve hastaneye doğru yola çıktılar.

Polisler ise arkada aracı takibe aldılar.

Bir kaç dakika sonra hastaneye vardılar ve müdahale etmeye başladılar.

Yiğit ise kendisini bu hale getiren kişi ile aynı hastanede tedavi görüyordu bu da hayatın ufak bir şakası gibi...