3.Bölüm : Garip Duygular.

636 41 6
                                    

3. Bölüm : Garip Duygular.


Sonunda mamayı bulup hazırlamaya başladım o sırada Derin saçımla oynayıp gülücükler saçıyordu onun gülüşü gülmeme sebep olmuştu. 5 dakika sonra maması hazır olunca tadına baktım idealdi mamayı alıp içeri geçtim yavaş yavaş içmeye başladı o sırada televizyonda ki reklam hoşuna gitmiş olacak ki onu izlemeye başlamıştı ve çok tatlı gözüküyordu. Gözleri hafif hafif kapanmaya başladı uykusu geldiğini anladım odasına çıkardım altını değiştirirken tamamen uykuya dalmıştı yatağına yatırıp üstünü örttüm 1 telsizi orada bırakıp diğerini yanıma aldım ve aşağıya indim.

Saat 19.58 olmuştu güneş çoktan batmıştı hizmetçi ablayla tanışmıştım adı Sevgiymiş ve 48 yaşındaymış çok sevecen bir kadındı kanım ısınmıştı Sevgi abla yemek yaparken bende tabakları masaya yerleştiriyordum. Bora yarım saat 45 dakikaya gelirmiş. Derin saat 16.21 de uyumuştu ve hâlâ ses yoktu merak edip yukarıya çıktım ışık yanmadığı için odası karanlıktı, yavaşça ilerledim hilal şeklinde ki gece lambasını yaktım odayı sarı loş bir ışık kaplamıştı Derin'e baktığımda etrafa bakıyordu yeni uyanmış gibi de durmuyordu kucağıma aldım omzuma yatırıp saçını okşadım, mırıltılar çıkarmaya başladı öpüp üzerini değiştirdim.

Bora çoktan gelmişti aç olmadığını söyleyip odasına çıktı biz de Derinle yemeği yiyip odasına çıktık oyun halısı vardı onun üzerinde oyun oynuyorduk Derin büyük kahkahalar atıyordu odanın kapısı açıldı kapıya baktığımda Bora gelmişti "Nehir, kızımla vakit geçirmek istiyorum bize müsaade eder misin?" Demişti ne kadar nazik bir dille demiş olsa da sesi sertti "Tabii ki." Diyip çıkmıştım.

Sevgi ablayla mutfağı toplayıp odama çıkmıştım telefonla ilgilenmeye başladım saat 11 e geliyordu ve Derinin uyku vakti çoktan geçmişti uyuması lazımdı. Odasının kapısını çalıp içeriye girdim "Bora bey Derinin uyku saati geldi hatta geçti onu uyutmam gerekiyor." dedim kafasıyla tamam demişti cevap verme gereği bile duymamıştı bu sinir bozucu bir şeydi. Derinin altını değiştirdim bunu yaparken Bora başımda dikilmiş duruyordu yatağına yatırıp uyuduğundan emin olunca arkamı döndüm Borayla dip dibeydik 2 3 saniye geçince hemen kenara çekilmişti bende iyi geceler diyip hızla odama gitmiştim.

Kısa bir duş almanın iyi geleceğini düşünüp duşa girdim yarım saat sonra çıktım saç ve cilt bakımımı yaptıktan sonra Derin'i son kez kontrol etmek için odasına gittim. Bora hâlâ Derin'in beşiğinin başındaki tekli koltukta oturuyordu ufak bir seslenişimde hemen gözlerini açtı, bir süre bana baktıktan sonra oturduğu yerden kalkarak odadan hızlı adımlar ile çıktı. Derin'in beşiğinin başına geçtikten sonra yanağına hafif eğilerek bir öpücük kondurdum sonrasında odadan ayrılarak kendi odama geçtim.
     Odama geçtikten sonra odamın kapısının yanındaki komodinin üzerine bıraktığım ajandamı ve günlüğümü alarak benim için hazırlanan yatağa geçtim. Bugün yaşadığım olayları kısaca günlüğüme aktardıktan sonra ajandama yarın ki planımı yazdım üzerimde duştan sonra geçirdiğim pijama takımıma son kez baktım ve yatağıma uzandım telefonuma hafif bir göz attıktan sonra yumuşak ince battaniyeyi üzerime örttüm aklımda kalan tek şey saatin 23.38 olduğuydu. Ve günün bütün yorgunluğunu çeken gözlerim yavaşça kapandı...

Sabah telefon alarmımdan önce uyanmıştım çünkü saat 06:20 idi. Ve başım felaket derece de ağrıyordu alarmın çalmasına tamı tamına 1 saat vardı. Tekrar uyumaya çalıştım ama olmadı. Ayağı kalkıp banyoya giderken başım dönmüştü hızlıca yatağa geri oturup gözlerimi kapattım,açlıktan olduğunu düşünüyordum. Gözümü açtım değişen birşey yoktu tutunarak zor da olsa banyoya gidebilmiştim, zar zor kısa bir duş aldım. Kıyafetlerimi alıp yatağa geri oturdum siyah capri penye tayt ve beyaz oversize tişört ve siyah babet çoraplarımı giydim, saçımı toplarsam başım daha çok ağrıyacaktı bu yüzden kurutup ve tarayıp açık bıraktım, son kez ajandamı alıp bugünkü yapacaklarma baktım ve telefonumu alıp odadan çıktım. Dikkatli bir şekilde Derinin odasına gittim beşiğine baktığımda mışıl mışıl uyuyordu, dayanamayıp saçlarını öptüm mis gibi kokuyordu. Daha sonra telefonuma baktım saat 07:30 idi.
Aşağıya tutunarak inip mutfağa gittim
  "Günaydın Sevgi abla." Dedim neşeli çıkarmaya çalıştığım ama başaramadığım sesimle "Günaydın canım." Demişti zor da olsa gülümsedim. "Noldu canım bir şeyin mi var kötü görünüyorsun." Dedi endişeli bir sesle "Hayır Sevgi ablam gayet iyiyim." Dememe rağmen bana inanmayan gözlerle bakıyordu bi anda elini alnıma koydu korkmuş bi ifadeyle"Kız senin ateşin var otur şöyle." Dedi zaten halsizdim lafını ikiletmeden oturdum.
Bana yiyecek birşeyler hazırlamaya başladı ne kadar reddetsem de kabul etmedi. "Hazırladıklarımı ye kızım sonra da ilaç vereceğim onu iç." Demişti ilk defa biri bana kızım demişti bu çok güzel bir duyguymuş gözlerimin yandığını hissettim hemen kendimi toparlamaya çalıştım ama başarılı olamadım.
Arkamdan gelen bir ses işittim."Günaydın Sevgi hanım, günaydın Nehir." Demişti cevap verirsem sesim titreyecekti ama sessiz kalsam saygısızlık olacaktı. Sevgi abla "Günaydın Bora bey oğlum." Demişti. Bende benim bile zor duyduğum bir ses ile "Günaydın Bora bey." Demiştim hemen arkamdaydı hissediyordum, içimden duyduğunu umuyordum. Ellerimi gözüme bastırdım ve ayağa kalktım kalkmamla başım dönmüştü ne kadar belli etmemeye çalışsam da Sevgi abla fark etmişti Gözüm Boraya kayınca onu hep takım elbise ile gördüğüm için şuan eşofmanlar ile görmek garibime gitmişti üzerinde beyaz tişört altında gri eşofman vardı ve kasları bayağı belli oluyordu ben bunu düşünürken Sevgi abla konuştu. "Kızım otursana kalkma ayağıya." Demişti hafif sinirli bir sesle Boranın bakışları bana döndü."Bir sıkıntı mı var?" Dedi ben "Hayır." dedim ama Sevgi ablanın bakışları hiçte öyle değildi Bora cevabıma inanmamıştı ama fazla zorlamayarak "Sevgi hanım bugün evde çalışacağım kahvaltımı ikinizden biri çalışma odama getirirse sevinirim." Dedi sert sesiyle ve yavaşça mutfaktan çıktı.Sevgi ablanın verdiği şeyleri yiyip ilaç içmiştim ve yavaş yavaş baş ağrım ve dönmelerim geçmişti.
  Saate baktım ve 08:40 idi yukarıya çıkıp Derin'e baktım emziği yana düşmüştü, hemen kucağıma alıp öptüm terlemişti. Odadan çıktım ve banyoya yöneldim içeriye girdiğimde Derinin küveti gözüme çarptı. Derin hâlâ kucağımdayken küveti düzeltip suyu bi şekilde ayarladım ve ılık bir su hazırladım Derinimin üzerini çıkarıp küvete yavaşça oturttum suya alıştığını anladığımda kafasını ıslattım ve bebek şampuanını elime döküp saçlarını iyice köpürttüm, yüzüne gelmemesine dikkat ettim, suyu dökünce köpük yüzüne gelmişti hemen hızlıca durulamaya çalıştım ama Derin çoktan ağlamaya başlamıştı ben susturmaya çalışınca kapı çok sert bir şekilde açılınca yerimden sıçramıştım."Noluyo burada!" Demişti sert ve korktucu bir sesle "Derini banyo ederken gözüne köpük geldi." Demiştim lanet olsun ki sesim titremişti hep yüksek seslerden korkardım. Sert bakışları değişmeyince "Özür dilerim gerçekten bilerek yapmadım." Demiştim o sırada Derin çoktan susmuştu Bora gözlerini kapatıp bir anda açtı ve kapıyı açtığı gibi sert bir şekilde kapatınca tekrar yerimden sıçramıştım, neden bana karşı bu kadar kin ve nefret dolu davranıyordu anlamıyordum...

Bir sonra ki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın. 🤍

 

NERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin