Bir süre boyunca Esila Mert'in elini bırakmadı. Az önce Mert'in geçirdiği gibi oda ufak çaplı bir şok geçirdi. Çünkü bir çok erkekle tanışmış olmasına rağmen ilk defa heyecan basmıstı bu kadar. Mert'in hala elini sıktığını farkedince hemen utanarak gözleri yere dikti. Mert onun iyi olmadığını düşünerek "istersen banka falan oturalım?" diyerek ona baktı. Başını yerden kaldırarak Mert'e baktı "aslında ben buraya yeni taşındım pek bilmiyorum taksim meydanına gitmem gerekiyor nasıl gidebilirim. ?" diye sordu. "ben götürebilirim istersen benim evimde orda" diyerek gülümsedi. Esila 'içimden bi ses ona güvenmem gerektiğini söylüyor' diye düsünerek "zahmet vermezsem benim için iyi olur" diyerek hafifce yanakları kızardı. "benim için zevk" dedi Mert gülümseyerek. Yaklaşık bir 15 dakika boyunca yürüdüler ve cok kalabalık bir yere geldiler "işte meydan burası" dedi Mert. " Tesekkür ederim bugün iki kez hayatımı kurtardın" diyerek tebessüm etti Esila. "iki kez?" diyerek sasırmıstı Mert. "Şey. benim gitmem gerek." diyerek ilerde bekleyen siyah mitsubishi model japonların ürettiği arabanın içerisinde iki takım elbiseli son derece resmi ve ciddi görünen adamların yanına giderek yaklaşırken arabadan inen esmer, uzun boylu, iri yarı bir adam inerek Esila'nın oturması için arka kapıyı açtı. Adam indikten sonra Mert bir şey farketmişti adamın sağ kulagında bir kulaklık, elinde bir telsiz ve sol belinde bir silah. Mert şaşkınlığını bir türlü atlatamıyor ve 'ne işi olabilir ki böyle adamlarla kötü işler mi yapıyor yoksa? oysaki çok masum duruyordu.' derken motor sesiyle dağıldı bütün düşünceleri gitmesine engel olmak için arkasından "heeeyy!" diye bağırdı fakat çok geçti, çoktan gazlamışlardı ordan. 'nasıl olsa evi burdaymış bulurum uyarmam gerek onu.' diye düşünerek evinin yolunu tuttu. Esila ise "nereye götürüyorsunuz beni" diye bir soru yönelttiğinde şoför yanında oturan iri yarı, kulağında kulaklığı olan adam "ben Ömer Santos sizin güvenliğinizden sorumluyum eğitim merkezine gidiyoruz Esila hanım size oraya vardığımızda daha ayrıntılı bilgilendireceğiz" diyerek tekrar önüne döndü. 'ne eğitimi ne merkezi ne diyor bunlar yaa! Allah'ım bana yardım et." diye düşünürken birden otobanda hızlı hızlı bütün arabaların arasından geçiyorlardı. Ne ara bu kadar hızlanmışlardı çözemiyordu. Zaten bu kafaya takılması gereken en son düşünceydi Esila için. Bir süre sonra dağlık bir bölgeye gelen araba kocaman bir kayaya doğru ilerlerken Ömer Santos elindeki telsizden geldiklerini bildiren bir cümleyle kapıları açmalarını söyledi. Bunun üzerine büyük bir gürültüyle araba titremeye başladı. Bu da neydi şimdi! kaya ortadan ikiye ayrılıyordu hayretler içinde olup biteni seyreden Esila "noluyor ?" diye sordu telaşlı bir şekilde. "Karargaha geldik sakin olun lütfen" diye karşılık verdi Ömer. 'Karargah mı? nasıl bir işin içindeyim ben.' diye düşünürken araba acılan kayaların içinden gecerek son derece teknolojik, yüksek güvenlikli bir alana girdi. Esila'nın inmesi için kapısını açan Ömer biraz beklemesini rica ederek arabadan çantasını almak için bagaja dogru ilerlediğinde Esila hem hayranlık hem de kuşku içerisinde etrafına bakınıyordu. Onun için bu olanlar çok heyecan vericiydi. Alanın hemen hemen her yerinde A.E.M logosu vardı. Hemen Ömer'in yanına giderek "A.E.M nedir ? biz nereye geldik? ailemi ne zaman göreceğim?" diye soru yagmuruna tuttu. "Sakin ol küçük hanım odaya vardıgımızda herseyi acıklayacagız." diyerek göz kırptı. Ve cantayı alarak Esila'ya kendisini takip etmesini söyledi yumusak bir ses tonuyla. Onu takip ederek uzun bir holden geçtikten sonra asansöre ulastılar. Asansöre bindiler ve Ömer A.E.M005 kodunu girerek asansörü yönlendirdi Esila çok zeki bir kızdı ve "bu asansör sadece aşağı yukarı çıkmıyor değilmi" diye bir soru yönelttiğinde Ömer'in şaşırmış bir yüz ifadesi vardı fakat belli etmeden toparladı kendini, cevap vermemişti. Asansör durdu önde Ömer arkada Esila bir uzun holden daha gectiler ve siyah bir kapıdan içeri girdiler. Odanın içerisi çok karanlık ve bir o kadarda parlaktı içerisi mükemmel bir şekilde dizayn edilmişti siyah perdeler, gri ve siyah duvar boyası, siyah deriden köşe takımı duvardan duvara kadar uzanmış kocaman televizyon ve ortada siyah kalın camdan yapılmış masa vardı oldukça konforlu görünüyordu. Ardından Ömer ceketini çıkararak kaslı vücudunu saran siyah gömleginin kol düğmelerini açarak kollarını sıvadı ve "şimdi gelelim aşağıda sorduğun sorulara ve neden burda olduğuna ailenle birazdan görüşeceksin kendini gergin hissetmene gerek yok" diyerek gülümsedi. Esila dikkatli bir biçimde dinlerken kafa sallayarak onu onayladı. "burası senin eğitilmen için özel bir okul yaklaşık 2 sene eğitim alacaksın öğrenme durumuna bağlı. bu süreç içerisinde ailenle görüşmeyeceksin ama web veya sana verilen özel kriptolu telefondan görüsme yapabileceksin. A.E.M yani Ajan Eğitim Merkezine hoş geldin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜNÜN İYİSİ
Teen Fictionİçimdeki iyiği çıkar! Bu beni ya öldürecek ya da yaşatacak!