Sabah uyandığımda başım çok ağrıyordu. Hiç alışkın olmadığım bi'şeydi içmek. "Ne haddime lan benim içmek!" diye düşünürken neyde olduğumu hatırlamaya çalıştım. Evet O'nun yanında olabilirdim ama bulunduğum yatak odası kimindi. Hemen toparlanarak bir hışımla odadan çıktım. Bakındım kimseyi göremeyince evden çıkıp asansöre bindim. Kafam hala dönüyordu. O sarsıntılıkla 1 yerine 9'a basmıştım 'bu kadar aptallık olamaz!' diye düşünürken diğer yandan asansörü tekmeliyordum sanki bütün olanlar asansörün suçuymuş gibi. Bütün bunları düşündüğüm için mal olmalıyım diye düşünürken asansörün "dınk" sesi bölmüştü düşüncelerimi. 9'uncu katın kapısı açılınca hiç beklemediğim bir şey olmuştu daha doğrusu görmüştüm. "Ömer!" diye seslendim sesli bir şekilde. "Merhaba Esila nasılsın dün geceden sonra ?" diye sordu alaycı bir şekilde. Benim şaşkınlığım hâlâ devam ederken üstüne bir katta daha eklenmişti bu soruyla birlikte. Hemen kendime gelmem için boğazımı temizledim ve "ıımm şey... yani iyi." diye devam ederek "Sen nerden biliyorsun ? benimi takip ediyorsun?" diye sorular sordum. Hiç birine cevap vermedi. "Eve gidince konuşuruz lütfen bu sefer 9 yerine 1 basar mısın?" dedi yine alaycı bir şekilde. Gözlüklerinin altından gözlerinin gülebildiğini hissedebiliyordum tabi içinden de kıkırdadığını. 1'e bastım asansörden indik, neredeyse 5 dakika boyunca hiç konuşmadık. Evin kapısını açtım. Ömer hemen siyah ceketini ve gözündeki gözlüğünü çıkararak "Bi'şey içer misin?" diyerek mutfağa geçti. "Kahve." diyerek devam ettim. "Oo kendi evinmiş gibi, sevdim bunu." diyerek takip ettim. "Evet öyle. İstediğim gibi girip çıkabilirim. Alışsan iyi olur." diyerek göz kırptı. Kahveleri hazırladı ve kendi bardağından bir yudum alarak diğer kahve bardağını da bana uzattı. "Salona geçelim bir şeyler anlatmam lazım." diyerek yine düştü önüme. Tabi bana da onu takip etmek düştü. Koltuklardan birine; elindeki bardağı bırakarak kendini attı. Bense hâlâ ayakta masaya yaslanmış bir şekilde ona bakıyordum. Ceketini çıkarınca gömleğinin tüm vücudunu sardığını ve bunun Onu çok çekici olduğunu düşünüyordum ve sesiyle düşünce bulutlarım dağıldı. "Ah! çok yorulmuşum dünden beri. Bir dakika bile yerinde durmadın." deyince "Takip ettin değil mi ?" diye sinirli bir şekilde çıkıştım. "hiiiişt hiiişt. Ağır ol prenses birbirimizi üzmeyi hiç istemeyiz." diyerek ayağa kalktı. Bana doğru geliyordu. 'Kötü bi'şey yapamazdı yani sonuç olarak aynı taraftayız.' diye içimden geçirirken aramızda bir el mesafesi kalmış gibiydi. Nefes alıp verişini hissedebiliyordum. Gözlerimin içine kendinden emin, sert ve 'yakışıklı olduğumu biliyorum söylemene gerek yok' der gibi bakıyordu. Bende O'na 'senden korkmuyorum ne'ayapacaksın' der gibi baktım rahatlığımı ve istifimi bozmadan. Ömer ne dediğimi anlamış olacakki hemen ani bir şekilde hâlâ gözlerimin içine bakıyordu " Gelelim asıl meseleye!" diyerek pencereye doğru ilerledi.
Mert'ten;
Esila derin bir uykudaydı. Saat 8'e çeyrek vardı. Hemen koltuktan kalkarak gözlerimi uykumun açılması için ovuşturarak tekrar Esila'ya baktım dağınık saçlarımın içinde ellerimi gezdirerek. Kendime gelmek için duşa girmeye karar verdim. hemen bir şort ve beyaz tişört alarak banyonun yolunu tuttum. Odamda bulunan duşa girmek istemedim uyanmaması için. Misafir banyosuna ilerledim sersem adımlarla. sıcak suyu açtım. Bu oldukça iyi gelmişti özellikle dün geceden sonra. Saatlerce kalabilirdim burda. Taaa kii kapının sesini duyana kadar. Hemen havluyu belime bağlayarak çıktım duştan. İlk önce odama baktım. Gitmişti. 'En azından bir not yazabilirdin.' diye düşünerek duştan tişört ve şortumu giyip mutfağa kendime kahve almaya gittim. Sıcak suyun içine tek kullanımlık kahveyi boşalttım. Ve 3 kaşık şeker. Salona geçtim elimdeki bardakla. Pencereden Esila'yı gördüm yine.Yanında yine o silahlı adamlardan birini gördüm. 'Polistir. Başka ne işi olabilirki silahlı adamlarla.' diye düşünürken aklıma bir düşünce daha takıldı bu beni neden ilgilendiriyordu ki? ya da korkuyor olabilir miydim bu düşünceden ? 'Sevgilisi de olabilirdi!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖTÜNÜN İYİSİ
Teen Fictionİçimdeki iyiği çıkar! Bu beni ya öldürecek ya da yaşatacak!