Guguk Kuşu

3

Arda

_

______________/\______

Suratıma değen ıslaklıkla gözlerimi araladım '' günaydın guguk kuşum"
dediğimde dudağımı yalayıp geçen pembe dilini ısırma isteğimi bastırıp sırıtarak çarşafı üstümden attım, iki elimle suratını kavrayıp "gel öpimm bi kerecik" dudaklarını üst üste öpüp sevimli suratını sıkıp yumuşak bedenini kucaklayarak yataktan doğruldum.

İlk defa bu gün uyandığım da zihnimde Alper ile ilgili bir soru olmamasına şaşırıp bir an sonra zihnime doluşan düne ait görüntüler ile olduğum yere istemsizce çöktüm.

Bir bu eksikti ya, rezil oldum nasıl gidiyim okula şimdi?

Ayy götüm üç haftadır az rezil ettin sanki kendini.

Aşk acısı çekmem, terkedilmem, üç haftadır onun peşinde koşmama rağmen tek bir cevap alamayıp bir de dayak yemem yetmiyormuş gibi dün bir de sevgilisi ile birlikte görmüşlerdi o halimi, rezil etmiştim yine kendimi.

Ancak bir farklılık vardı, ilk defa cevapları değil utancımı önemsiyordum bu sabah, çünkü garip bir şekilde kendimi daha güçlü hissediyordum, sanki midemdekileri kusarken içimdeki öfkeyi, merakı, kıskançlığı ve acıyı, hepsini kusmuştum.

Aslında o duyguların hepsi yine bir tamam yerindeydi ama tek fark artık daha baş edilebilir hissettiriyordu.

Neden böyle olmuştum? oysa ki ona olan hislerimin verdiği acı, özlem dünkü ile aynıydı.

Sonra birden çok eskiden izlediğim bir filmde ki repliği hatırladım.

''Bazen beden ruhtaki stresin ve acının sonunu kendi eli ile gerçekleştirir.
Bu bedenin ruha '' yeter artık bu kadar " deme şeklidir.

"Mesela üzüntüden bayılırsın ve ayıldığında sıkıntın hafiflemiştir, belki hala üzüntün aynıdır ama artık daha baş edilebilirdir çünkü acının son noktası bedensel tepkidir. O tepkiyi kustuğun anda rahatlarsın. Daha ötesi yoktur.

"her şey biraz daha berraklaşır".

Evet tam olarak başıma gelen işte bunun gibi bir şeydi ama yine aynı problemle karşı karşıyaydım.

Düşünürken parmağımı uzatıp yalım yalım yalanan kedimin şişman karnını dürttüm '' Şş bak bi, nasıl gidicem ben şimdi okula bir de aynı sınıftayız yetmezmiş gibi"

Şişman karnını diğer tarafa atıp yalanmaya devam edince bu defa götünü dürtüp "göbüşünden ne hayır gördükte götünü döndün sıpa?" diyerek sırıttım.

Mırıltıları eşliğinde yatakta biraz daha oyalanıp saate baktım.

" gitmesem bu gün aslında?" kendi kendimi ikna etmeye çalışırken aklıma gelenle tereddütsüz yataktan zıplayıp hızlıca banyoya koştum. Siktir

Bu gün proje sunumumuz vardı ve proje sunumu için gurup beni seçmişti, şu an utanç filan duyamazdım çünkü gitmezsem bütün gurup benim yüzümden proje ödevinden çakardı.

O panikle yarım saat sonra hazır şekilde odadan çıkmaya hazırdım, eğilip yatakta gerinen tüylü yaratığın karnını sıkıştırarak son kez öptüm.

"dün dündür bu gün bu gündür guguk kuşum, öyle değil mi? "

______________________________/\______

_/bilir misin, edep ve arsızlık arasında,
korku ve cesaret arasında,
sevgi ve nefret arasında çok ince bir eşik vardır? _/peki bilir misin o ince eşik nasıl aşılır? _/