doktorum ~YİZHAN~(Omegaverse)

onu seviyorum

Güneş yeryüzünü aydınlatıyor ışınları ise yerle bir olduğu her bir noktayı ısısı ile kavuruyordu.

Kuşlar yeni bir güne neşeyle cıvıldayıp daldan dala uçuşarak.
Günün sessizliğini deliyordu.

Her yeni bir güne umutla kalkan bu kişi bir zaman sonra mutlulukla uyanmaya başlamış, aile olmanın önemini yaşayıp anlamış. Geçmişte yaptığı hatalarından arınmış olan Wang yibo bu sabaha çok öfke dolu gözlerini açmıştı.

Karşısında ki adam onu dün evden çıkarken savunmasız bırakarak bilincini yitirmesine neden olmuştu.

Onu tanıyordu.

İki yıl önce ülkenin sınırında yaşanan bir yanlış alarm yüzünden çıkan arbede de yaşamını yitiren eski kol arkadaşının kardeşiydi.

Eski kol arkadaşı kendi ordusuna ihanet etmiş ve kritik önemli bilgileri düşmanın eline vermiş daha sonra da düşmanın elinde öldürülüp tekrar eski birliğin önüne atılmıştı.
Bu da o dönemde ülke çapında büyük bir kargaşaya neden olmuş.

Ve tüm ülke hatta komşu ülkeler bile kendi askerini öldürmekle suçlamıştı.
Yibo'nun çalıştığı birliği.

Yani karşısında ki adam büyük bir yanılsamanın içindeydi.

"Sen! Ne yaptığını sanıyorsun! Bırak beni!!"

Adam yibo'ya baktı fakat gördüğü şey nefretti.

Korku yoktu yibo'nun gözünde.
Ama adam onun korkmasını İstiyordu.

Kozunu kullandı.

"Wang yibo büyük asker hah.. korkmuyorsun demek. Tamam.
Sevgili eşin omegan şu an hastanede yatıyor uyutuyorlar.. ama üzülme Wang yibo sen geberdiğinde ona iyi bakacağıma söz veriyorum."

Yibo'nun boynunda ki zhan'a ait işarete dokunup devam etti.

"Cık..cık seni işaretleğene kadar neler çektin onu kaybettin kazandım derken yine kaybettin..hiç merak etme yibo onu ben alacam düşünüyorum da ağzının tadını biliyorsun! Xiao zhan gerçekten güzel bir omega tam benim için.. tadını merak ediyorum doğrusu..söylesene yibo tadı nasıl? Ah eğer söylersen sana onu gösteririm ama nasıl biliyor musun?....benim yaparken."

Adam yibo'yu kızacağını biliyordu.
Ama ümidi korkması yönündendi.

Yibo zhan'a zarar verilme ihtimaline korktu ama bunu karşısında ki adama hissettirmedi. Amacını anlamıştı.
Ve istediğini vermeyecekti.

"Kendine çok güveniyorsun zhu zanjin! Sen psikopat herifin tekisin! O pis düşüncelerini xiao zhan'imdan uzak tut! Ona değil yaklaşmaya onu düşünmeye bile vaktin olmayacak kendi katilini kaçırdın! Senin gibi sikik biri bir başkasının eşine anca göz diker! Onu incitirsen-"

Yibo eli bağlı sandelyeye oturtulmuştu.
Aldığı yumruk darbesi ile yere devrildi.

Ama adamın salak gibi hesaba katmadığı şey karşısında ki adamın bir asker oluşuydu.

Yani fiziksel olarak kendisinden kat be kat daha güçlüydü.

Özellikle de Zhan'a göz dikmiş olması yibo'yu kolay öldürmezdi.

Adam açıkça kendi katilini besliyordu.

Yibo ellerini çözmeye çalıştı.
Biraz açıldı!

Yibo'nun işi artık daha kolaydı.

___

Zhan 3 gündür uyandığında bir cansız beden gibiydi.

Yibo'ya alışmanın yanında güvenmiş hatta alfası olarak işaretleyecek kadar kendini onun yanında huzurlu hissediyordu. Ama 3 gündür yoktu.

Zhan ona bu kadar değer verdiğinin farkında değildi.

Şimdiye kadar bastırmaya ya da kabul etmeye çekindiği duyguları gün yüzüne ortaya çıkmıştı.

Wang yibo'yu seviyordu!

"Haikuan-ge yibo o hala bulunamadı mı?"

En son türkiye ülkesinde olduğu öğrenilmişti fakat o bir yanıltmacaydı.

Yani hâlâ yibo yoktu.
Hiç bir bilgi yoktu.

Haikuan hayır anlamında başını salladı.

Jiyang zhan'i bir an bile yalnız bırakmamaştı.

Zhan'ın gözleri hep dolu doluydu.
Cildi solmuştu.
Göz altları şişmiş ve biraz da kızarmıştı.

Jiyang arkadaşını mutlu görmek istiyordu ama hayat ona bu şansı vermiyordu.

Yibo ile yaşadıkları mutlu sonla bitmiş olsa da yine bir aksilik çıkmıştı.

Jiyang farkında değildi ama gözleri dolmuş ve yaşlar gözlerinden firar ediyordu.

Zhan bebeğine hep baban dönecek diyip uykuya dalardı.

______________________________________

Biraz kaos olsun mcnjcjdhdyejdj