10. BÖLÜM.

81 11 17
                                    

                        ONUNCU BÖLÜM.

Bölüm Şarkısı: Bu Mudur, Nil Karaibrahimgil.

Duru'nun anlatımından;

Telefonumun çalmasıyla irkildim. Dora arıyordu.

"Efendim?" dedim.

"Kız, neredesin? Yok oldun birden. Aren de Edis'i arıyor. " dedi.

"Yukarıdayım, Edis de burada."

"E, hadi gel- Ne! Ne oluyor şuan yukarıda, dur gelme sen kal orada Edis ile. Ay bismillahirrahmanirrahim, Duru. Neler oluyor, düşündüğüm şey mi?"

"Geliyoruz." dedim ve telefonu kapattım. Edis gülümseyerek bana bakıyordu.

"Senden bahsetmiştim." dedim. "O yüzden çok heyecanlandı."

"Benden bahsettin demek..." dedi yandan bir gülüşle.

"Evet." dedim ben de gülümseyerek.

Sonra, ben önden Edis arkamdan aşağı indik. Kızlar, merdivenin başında bizi bekliyorlardı. Hiç çaktırmadan,masaya gidip oturduk.

"Neredeydiniz?" dedi Işın.

"Yukarıdaydık." dedim. Bu sırada Edis'in hediye aldığı kolyeyi boynuma takıyordum.

Kızların gözleri kolyeme kaydı, ve hepsi birden gülümsediler.

Daha sonrası ise sohbetler, danslar ve kahkahalar ile geçti.

Bir de, kaçamak bakışmalarla.

Saat gece bir gibi kafeden ayrıldık. Bizimkiler yorgunluktan bayılacaklarını söyleyip, eve gitmişlerdi ama biz Edis ile sahilde oturuyorduk.

"Duru." dedi Edis.

"Hı?" dedim.

Sesli bir şekilde gülümsedi.

"Yok bir şey. İsmin dudaklarıma yakışacak mı diye bakmak istedim."

Bu sefer ben gülümsedim.

"Yakışmış mı bari?"

Gözlerime derin derin baktı.

"Çok." dedi. "Sanki dudaklarım, senelerdir senin ismini sayıklamak için bekliyormuş gibi."

Yüzüne baktım uzun uzun. O kadar mutluydum ki, kalbim patlayacak gibiydi.

"Edis..." dedim sessizce.

"Duru..." dedi aynı şekilde.

"Ben çok mutluyum ya." dedim.

Edis, elime uzandı ve beni yanına çekti. Sırtım gövdesine yaslanmıştı.

"Ben de, Ariel." dedi. Burnunu saçlarıma dayadı. Saçlarımda derin bir nefes aldı.

"Rüya gibi." dedim. "Bu yaşadıklarımız."

"Bunlar gerçek, Duru. Şaşırma, sen de prenses gibisin ama biz bir masalda değiliz. "

Onunlayken yüzlerce kez gülümsüyordum ama yetmezmiş gibi tekrar gülümsedim.

Başımı geriye atıp, omzuna yasladım. Ve esnedim. Uykum gelmişti.

"Uykun gelmiş senin." dedi. "Eve gidelim."

"Omzunda uyumak istiyorum." diye mırıldandım mızmız bir kız çocuğu gibi.

"Omzumda uyumanı çok isterim, ufaklık ama hava esiyor. Üşürsün." Elimden tuttu ve beni kaldırdı. "Şimdi eve gidelim ve sen rahat rahat uyu."

"Omzunda..." dedim ki, lafımı böldü.

"Duru," dedi. "Omzum senin. Kalbim de senin. Ben bir yere gitmiyorum ama eve gitmezsek sen üşüyeceksin. Ariel'im hasta olursa çok üzülürüm. "

Zar zor ayaklandım. "Tamam, üzülme sen." dedim.

Edis, şaşkın bir şekilde kaşlarını kaldırıp gülümsedi.

"Bak sen..." dedi. "Naz yapıyorsun bana şuanda."

Evet, naz yapıyordum.

"Evet, yapamaz mıyım?"

Yüzüne yaklaştım. Saçlarımı kulağımın arkasına tıkıştırdı.

"Yapabilirsin. Sana her şey serbest. "

Herkese duvarları olan Edis, bana her şeyi serbest kılmıştı. Vay.

Sonra, siteye kadar yürüdük ve eve girdiğimde, kızların meraklı bakışlarına rağmen hiçbir şey anlatmadan gidip, yatağıma yatmıştım.

Edis'in anlatımından:

Eve girdiğimde, benimkilerin uyuduğunu sanıyordum ama üçü de beni bekliyordu.

Dakikalar sonra, hepimiz salonda oturuyorduk.

"Kardeşim." dedi Işın. "Anlat, bekliyoruz."

Derin bir nefesle birlikte anlatmaya başladım.

"Duru'yu biliyorsunuz..." dedim. Ekin, "Biliyoruz," dedi. "Ve seni ne kadar etkilediğini de."

Olumlu anlamda başımı salladım.

"Duru'yu tanıdıktan beri ben daha farklıyım. Ne bileyim, sanki tırnağına zarar gelse ortalığı yakarmışım gibi hissediyorum. Bir kere gülümsetmek için her şeyi yaparmışım gibi."

"Edis konuşuyor değil mi şuan?" dedi Aren. Şaşırmıştı ve haklıydı.

"Duru çok güvende hissettiriyor. O, çok temiz, saf... Bilmiyorum, Duru işte o. Duru biri."

"Kardeşim, sen aşık olmuşsun. " dedi Işın.

"Evet." dedim. "Biz birlikteyiz."

Hepsi çok şaşırmıştı. Birkaç saniye bana, sonra birbirlerine baktılar.

Gülümsediler. Aren kalkıp, bana sarıldı. Tebrik etti. Diğerleri de öyle.

"Biz konuşturmasak nikah masasında öğrenecektik herhalde birlikte olduklarını." dedi Ekin.

Yüzüne gülümseyip, odama çıktım. Pencereyi açtım, gökyüzüne baktım ve şunları söyledim.

"Anne, 10 Haziran, 2023. Bu tarihi unutma. Çünkü ben, uzun zamandır ilk defa böyle mutluyum. Aşk çok güzel bir duyguymuş. Aşkı onunla yaşayacak olmak ise beni ayrı heyecanlandırıyor. Seviyorum anne, çok."

ÇİÇEK SOKAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin